İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nın büyük salonunda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar Halil Hilal Seyfi, Ahmet Özdik, Özgür Nikbay, Ali İhsan Tezcan, Muhammed Ali Iklı, Metin Canbay, Harun Aydın, Hasan Hüseyin Danacı, Şeref Bolat, Tolga Güzeltaş, Hayati Başdağ, Erol Demirhan, Mehmet Dilaver, Muhammed İkbal Kayaduman, Abdulhalim Sönmez, Hikmet Kopar, İsmail Torlar, Mesut Yılmaz, Erkan Palaz, Fatih Kıncır, Ramazan Orkun Altınışık ve Selahattin Ergin katıldı.
Ayrıca başka suçtan tutuklu bulunan ve bu davadan da yargılanan Ahmet Öztürk, Polat Kongur, Metin Güneş, Ali Kavlak ve Hüseyin Nohut da duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer'in de cezaevi aracılığıyla gönderdiği dilekçeyle, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki başka duruşmaya katılacağını bildirdiği belirtildi.
Mahkeme Başkanı Ahmet Civelek, bazı sanıkların tutuklu oldukları başka davalar nedeniyle bugünkü duruşmaya katılamadıklarını ifade ederek, sadece tahliye taleplerinin alınacağını söyledi.
TAHLİYE TALEPLERİ REDDEDİLDİ
Bunun üzerine "casusluk ve yasa dışı dinleme" suçundan tutuklu bulunan 23 sanık ve avukatlarının tahliyeye ilişkin beyanları alındı.
Mahkeme heyeti, taleplerin ardından, tutuklu sanıkların üzerlerine "atılı suçun vasfı ve mahiyeti" ile suçun Türk Ceza Kanunu'nda öngörülen toplam ceza sürelerinin üst sınırlarını dikkate alarak, tahliye taleplerini reddetti.
13 HAZİRAN'A ERTELENDİ
Heyet, müştekiler İnan Kıraç, Mehmet Ali Yalçındağ, Aydın Doğan ve Fatih Altaylı'nın avukatlarınca yaptıkları müdahillik taleplerinin, reddi hakim talebiyle ilgili süreç tamamlandıktan sonra değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı 13 Haziran'a erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Okan Özsoy tarafından yürütülen Paralel Devlet Yapılanması'nın ''casusluk ve yasa dışı dinleme'' soruşturması kapsamında ilk operasyon, 22 Temmuz 2014'te gerçekleştirildi.
Gözaltına alınan, aralarında Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan'ın da bulunduğu 18 şüpheli tutuklandı, bazıları ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Soruşturma kapsamında, ikinci operasyon 2014'ün Kasım ayında Tekirdağ ve Edirne istihbarat şube müdürlüklerindeki yasa dışı dinlemelerle ilgili yapıldı. Operasyon çerçevesinde gözaltına alınan aralarında eski istihbarat şube müdürlerinin de bulunduğu 5 kişi daha tutuklandı.
Savcı Özsoy'un 26 Ekim 2015'te tamamladığı soruşturma sonucunda aralarında eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan'ın da yer aldığı 143 polis hakkında hazırladığı 721 sayfalık iddianame, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Savcı Özsoy, aralarında PDY'nin örgüt lideri Fetullah Gülen ile örgütün yöneticisi olduğu iddia edilen bazı sivillerin de bulunduğu 31 şüpheli hakkındaki dosyayı ayırarak, PDY'nin ana soruşturmasının yapıldığı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 6 Kasım'da kabulüne karar verdiği iddianamede, 57 kişi mağdur, 209 kişi de müşteki olarak yer aldı. İddianamede, eski emniyet müdürleri Erol Demirhan ve Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu tüm sanıkların ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi.
Sanık Yılmazer hakkında ayrıca ''silahlı örgüt kurmak veya yönetmek veya üye olmak, siyasal veya askeri casusluk, resmi belgede sahtecilik, iftira, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme ve verileri yok etmek" suçlarından bin 924 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, sanık Erol Demirhan için de aynı suçlardan 5 bin 735 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, diğer 141 sanığın "resmi belgede sahtecilik, iftira, görevi kötüye kullanma, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" gibi suçlardan 35 yıldan 878 yıla kadar ayrı ayrı hapisle cezalandırılması talep edildi.