AK Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Burhan Kuzu, Adana'da durdurulan MİT TIR'ları davasında, casusluk ve devlet sırrını ifşa etmekten yargılanan Cumhuriyet Gazetesi Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği tahliye kararını değerlendirdi. AYM'ye başvuru sürecinde tüm itiraz yollarının tüketilmiş olması gerektiğini belirten Kuzu, "Tutuklama kararına itiraz bir üst mahkemeye yapılmadan doğrudan AYM'ye gitti. Biz onu da sineye çektik, tutuksuz yargılansınlar dedik. Ama AYM orada kalmadı davanın içine girdi. 'Burada ifade özgürlüğü var, basın özgürlüğü var' dediler. Adam casusluktan yargılanıyor. Bunu söylüyor. Bu senin yetkinde değil ki" değerlendirmesinde bulundu. AYM'nin bu kararının, görüşülmeyi bekleyen Hidayet Karaca tarafından yapılan bireysel başvuruyla bağlantılı olduğu iddiasında bulunan Kuzu şunları söyledi.
KARACA İÇİN ALTYAPI
"Mahkeme yüksektir diyerek her işi yapar diye bir şey yok. Her mahkemenin bir görevi var. Aslında bana sorarsanız paralelin öbür davasının zemini hazırlanıyor burada. Can Dündar arada kaynıyor. Asıl mesele öbür taraf."
'MİLLETE GÖTÜRÜRÜZ'
Yeni anayasa çalışmalarında gelinen nokta ve AK Parti'nin TBMM'de izleyeceği yöntem hakkında konuşan Prof. Dr. Kuzu, "Anayasa Komisyonu'nda onlar parlamenter sistem, biz başkanlık sistemi dedik. O iş orada bitti. Sonuç olarak geriye kendi metnimizi parlamentoya sunmamız kaldı. Eğer parlamentoda diğer partiler gurup kararı almaz, milletvekillerini serbest bırakırlarsa değişik partilerden makul 14 kişi çıkar diye düşünüyorum. Eğer bu olmazsa AK Parti tek başına kalır. Bu işi millete götürür: 'Anayasa metnimiz burada. Ne yapalım sayımız yetmiyor' deriz" diye konuştu.