Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;
Kurbanlık koça kına yakılır ki hak yoluna adandığı belli olsun. İkincisi gelin olup evden çıkan kıza kına yakılır ki, eline, evine, çocuklarına bağlılığının nişanesi olsun. Askere giden delikanlıya kına yakılır ki, gerektiğinde vatanın uğruna kurban olsun. Şehitler ölmez, Allah yolunda ölenlere, öldürülenlere ölüler demeyiniz, onlar diridirler lakin siz bilemezsiniz.
"BUGÜN DE HAMDOLSUN YOZGATIMIZDAN KINALI HASANLAR EKSİK OLMUYOR"
Kınalı Hasan yüzyıl öncesinin o puslu günlerinde anaların vatanları uğruna hayatını feda etsin diye gönderdikleri biri. Bugün de hamdolsun Yozgatımızdan kınalı Hasanlar eksik olmuyor. Yozgat şehadet mertebesine oluşan 10 evladını toprağa verdi. Yozgatlı polislerimiz, Yozgatlı astsubay ve uzman askerlerimiz rahmetle anıyorum. Aslında Cuma namazlı Sorgun'da hemen yanıbaşımızdaki Yeni Camii'de kılmak arzusundaydım; ancak dün bir evladımızı polis memurumuz Osman Mertkaya'yı Şırnak'ta şehit verdik. Şehidimizin cenaze namazına katılabilmek için Cuma namazını Şefaatli'de kıldık.
"TERÖRİSTLERİN VERDİĞİ KAYIP, ŞEHİT SAYIMIZIN EN AZ ON KATI"
Buradan bir kez daha Osman Mertkaya evladımıza, Osmanımıza tüm şehitlerimizin ailelerine, sevdiklerine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Temmuz'dan bu yana terörle mücadele sırasında ülke genelinde verdiğimiz şehit sayısı 300'ü geçti. Teröristlerin yurt içi ve yurtdışında verdikleri kayıplar bunun en az 10 katı. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Her birinin acısını her an yüreğimizi hissetmekten de kendimizi alamıyoruz. Milletimiz, bayrağımız, vatanımız, devletimiz için 'hadi yavrum ya gazi ol ya şehit ol' diye evlatlarını askere gönderen tüm annelerin ellerinden öpüyorum. Annelerin ayaklarının altı niye öpülür? Rabbim niye cenneti annelerin ayaklarına serdi?
"KINALI HASAN'I 100 YIL SONRA ADETA GIPTA İLE YADEDİYORSAK..."
Cennet annelerin ayakları altındadır. Annelerin kaydri kıymeti farklıdır. Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim diyerek tereddüt göstermeden vatan hizmetlerine koşan tüm evlatlarımızın alnından öpüyorum. Kur'anı Kerim'de şehitlerimiz için onlara ölü demeyin, onlar diridirler buyuruyor. Nasıl ki, Kınalı Hasan'ı onun yolundan gidenleri 100 yıl sonra adeta gıpta ile yadediyorsak, bugünkü şehitlerimizi tarihe altın harflerle kazınan bir mücadelenin sembolü olarak anılacaktır.
"TEK MİLLET, TEK BAYRAK..."
Ey Sorgun, ekranları başında bizi izleyen milletim. Bizim Rabiamız var. Bunun birincisi; tek millet. Türk, Kürt, Laz, Roman, Gürcü, Abaza, Boşnağı ile tek millet. Bizi bölmek isteyenler, o ayrımcılar buna muvaffak olamayacaklar. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik. Biz kimseyi makam, mevki, para, pulundan dolayı sevmiyoru ki. Bizi yaradan, onları da yarattığı için seviyoruz. İkincisi tek bayrak. Bundan başka bayrağımız var mı? Sevgili Sorgunlular, sevgili Yozgat, bu bayrak niye kırmızı? Çünkü rengini şehidimizin kanından alıyor da onun için! Dünyada eşi benzeri yok. Hilal neden? O da bir bağımsızlık mücadelesinin ifadesi. Orada bir de yıldız var. O yıldız şehit bir yıldızdır.Onun için tek vatan diyoruz. 790 bin kilometrekareyle tek vatan. Bazı zavallılar operasyon yapmak istiyorlar. Yahu siz ne zannediyorsunuz bu toprakları? Bu topraklar kuru bir toprak değildir. Burada şehitlerimizin kanı vardır, onunla yoğrularak tek vatan olmuştur, farkımız budur.
"PENSİLVANYA'DAN BEDDUALAR SALLIYOR"
Dördüncüsü; tek devlet. Devlet içinde devlet yok. Ne paralel devlet ne de bu ayrımcılar! Pensilvanya'dan beddular sallıyor. Ne oldu hangisi tutuyor? Tutmaz yahu! Samimi değilsin, dürüst değilsin, bu toplumu, bu ümmeti, bu milleti parçaladın! İflah etmeyeceksin. Bu devletin içerisinde, bu milletin içerisinde temenni ederim ki, yanlış istikamette gidenler de bu yanlışlarından vazgeçerler. Bilmiyorlar hala işin hakikatini. Bizim Allah'tan başka ubudiyet görevini yerine getireceğimiz bir göç yoktur. Biz sadece Rabbimize kulluk ederiz, kula kulluk etmeyiz, bunun böyle bilinmesi lazım.
"O NE DEDİYSE DOĞRUDUR MANTIĞIYLA HAREKET EDENLER VAR"
Ama bakıyorsunuz, 'o ne dediyse doğrudur, o söylediyse doğrudur' mantığıyla hareket edenler var. Yolumuz bir asır önce ezanı susturmamak, bayrağı indirmemek, milletin onurunu çiğnetmemek için yedi düvele karşı silahından ziyade yüreğiyle mücadele veren ecdadımızın yoludur.
"MUSTAFA KEMAL'İ, TÜM KAHRAMANLARI TAZİMLE YADEDİYORUM"
Yolumuz sultan Alparslan'ın, Kılçarslan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih'in, Yavuz'un Çanakkale Şehitleri'nin yoludur. Kurtuluş Savaşımızı vererek bizlere son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti'ni armağan eden Mustafa Kemal'i, tüm kahramanları tazimle yadediyorum. Bölgemizde yaşayan istikrarsızlığı fırsat bilmek suretiyle Türkiye'nin birliğine, beraberliğine, bütünlüğüne İstiklal Marşı şairimizle cevap vermek istiyoruz: Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz, bu yol hak yoludur dönmeyi bilmeyiz söndürürüz. Yolumuza inşallah devam edeceğiz.
"TERÖRLE MÜCADELE SON ANA KADAR DEVAM EDECEK"
Kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Şunu iyice bilmenizi istiyorum. Terörle mücadelede son ana kadar, silahlı kuvvetlerimizle, polisimizle, köy korucularımızla sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Kardeşlerim, sizin şu coşkunuz, şu birliğiniz var ya, şu samimiyetiniz var ya, şu mertliğiniz var ya, Bozok diyarının kahraman evlatlarına muhabbet duymamak mümkün mü? Onun için Yozgat'ın benim gönlümde ayrı bir yeri var. Sevgili kardeşim farklı bir yeri var. Her fırsatta Yozgat'a gelmek için gayret gösterdim. Bu defa biraz uzadı, 1,5 yılı geçti. Rahmetli Neşet Ertaş gibi 'gayri dayanamam ben bu hasrete' deyip ilk fırsatta Yozgat'a geldim. Sorgun'a verilmiş sözüm var. Şimdi de bu sözü inşallah yerine getiriyoruz. Gelip geçerken uğramak şeklinde değil, doğrudan Sorgun'un misafiri olmaya geleceğim demiştim. İşte buradayız. Sorgunlular'la beraberiz. Önce belediye başkanlığımızı ziyaret ettik, şimdi hem sizlerle hasbıhal etmek hem toplu açılış törenimizi gerçekleştirmek üzere buradayız.
Buradan Yozgat'a geçeceğiz. Bozok Üniversitesi'nin şahsıma tevcih ettiği törende konuşacağız. Valiliğimizi, belediyemizi ziyaret edeceğim. Yozgat'a eli boş gitmek olmaz. Hem tamamlanan işlerin açılışını yapalım hem de yeni müjdeleri verelim istedik.
"2018 YILINDA SORGUNLU KARDEŞLERİM BURADAKİ İSTASYONDAN HIZLI TRENE BİNECEK"
Yozgatlı kardeşlerim havalimanı taleplerimize sessiz kalmadık. Sayın Başbakanımız, sayın Ulaştırma Bakanımız, Adalet Bakanımız ve milletvekillerimiz son incelemeleri yapıp, sizlere müjdeyi verdiler. Bugün ben de Yozgat Havalimanımızın hayırlı olmasını diliyorum. Yılda 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanımız Yozgat ile Sorgun arasında Fakıbeyli köylü yakınlarında inşa edilecek. Etüd çalışmalarının bir bölümü ile ÇED raporu tamamlandı. Bu yıl içinde ihaleye çıkılması planlanıyor. Sizler adına havalimanı inşaatının takipçisi olacağımızı bilmenizi istiyorum. Bir diğer önemli ulaşım haberimiz hızlı tren. Ankara-Sivas hızlı tren projesi devam ediyor. Bu kadar önemli proje. Proje güzergahı çok zorlu geçişleri barındırıyor. Dağları deldik dağları. Biz Ferhatız Ferhat. İşte Şirin. Karşımızda Şirin. Bizim bu millete aşkımız vardır. Bu aşkımızın gereği için dağları deldik. Buna rağmen çalışmalarımız sürüyor. İnşallah 2018 yılında Sorgunlu kardeşlerim buradaki istasyondan hızlı trene binecek isterse Sivas, isterse Ankara üzerinden İstanbul, Konya, Eskişehir'e gidecek. Oradan Mersin, Antalya velhasıl Türkiye'nin her yerine gidebilecek.
"SORGUN'U MARKA BİR İLÇE HALİNE GETİRMEK İSTİYORUZ"
Hayati projeler sabır istiyor. çoğu gitti azı kaldı. Bu hizmetler, bu altyapı önemli. Ama göçün önüne geçmek için yeterli değil. Vatandaşlarımıza doğdukları yerde hayatlarını sürdürebilecekleri iş ve aş imkanlarını sunmak durumdayız. Uzun yıllar kamu yatırımlarından mağdur kalan Yozgat'ın altyapı mağduriyetlerini hamdolsun giderdik. Şimdi Yozgat'ı istihdam bakımından daha cazip bir şehir hale getirmenin çabası içerisindeyiz. Bunun için üniversitemizi yeni fakültelerle güçlendirmeliyiz. Hukuk fakültesiyle ilgili karar Bakanlar Kurulu'nda çok yakında çıkıyor. Sorgun'a bir Veterinerlik Fakültesi yakışır değil mi? Sorgun'u bu konuda marka bir ilçe haline getirmek istiyoruz. Sorgunlular'ın bu talebini rektörümüzle paylaşacağım, kendisine bu yönde tavsiyelerimi ileteceğim.
Güneydoğu'nun o güzelim sokaklarını hendek kazıp yerle bir edenlerle mücadelemiz devam edecek. İşte görüyorsunuz Avrupa Birliği konseyinin arkasına çadır kurmuşlar teröristlerin de fotoğraflarını asmışlar. Uyardık yapmayın diye... Ne oldu? Alma mazlumun ahını... Biz Gaziantep'te yakaladık onlar serbest bıraktı.