2010 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davanın üçüncü celsesi başladı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar ile sanık avukatları ve şikayetçi kurumlardan ÖSYM'nin avukatları katılıyor.
Görüntülü sistemle kaydedilen duruşmada tutuklu sanıkların savunmalarının alınmasına devam edilecek.
İDDİANAMENİN AYRINTILARI
Soruşturma, 10 Temmuz 2010 tarihli KPSS Eğitim Bilimleri, Genel Kültür ve Genel Yetenek alanlarında gerçekleştirilen 3 sınav öncesinde soruların sızdırıldığı iddiaları üzerine başlatıldı. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman, Aralık 2015'te davayı açtı.
"SORULAR FETÖ BAĞINA GÖRE DAĞITILDI"
İddianamede, sanıklar arasında "FETÖ bağı" olduğu ve soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilerek, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, sanıkların FETÖ/PDY içinde yer aldıkları kaydedildi.
Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına yurt dışından medya üzerinden talimat verdiği belirtilen iddianamede, Gülen'in, devlete sızmayı esas alan bir konuşması hatırlatılarak, "Gülen'in, geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında, devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verildiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir" ifadeleri yer aldı.
TEKRARLANAN SINAVLA DEVLET 9 MİLYON 111 BİN LİRA ZARARA UĞRADI
İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS Eğitim Bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla, devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğradığı belirtildi.
"REJİM İÇİN BÜYÜK TEHLİKE"
"FETÖ/PDY Örgütü"nün, ÖSYM ve kurumların yaptığı tüm sınav sorularını önceden elde ettiğine dair deliller bulunduğu, bu faaliyetlerin cumhuriyet ve topluma yönelik bir eylem olduğu" belirtilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:
"Aralarında mali-himmet, sosyal, iş yeri, HTS vesaire bağı olan, emir komuta zinciri altında çalışan örgütün kamu görevine atanmada sınav sorularını elde etmek suretiyle diğer kesimlere nazaran öncelik kazanması, kendi mensuplarını, sınav sorularını dağıtıp sınav kazandırarak devlet kurumlarına yerleştirmesi ve memur olanların da himmet adı altında örgüte finansal destek sağlaması rejim için büyük tehlike oluşturan, anayasal ilkelerimize, kamu görevine atanmada eşitlik ve liyakat ilkelerine aykırı, toplum değerlerini, barışını, huzurunu, devlete olan güveni zedeleyen, kul hakkına giren, aileleriyle, yakınlarıyla beraber milyonlarca insanı derinden üzen bir durumdur."
SANIKLAR ARASINDAKİ YAKIN İLİŞKİ 
Yüksek net yapan sanıkların çoğunun aynı dershane, okul ve şirket çalışanları veya eş, kardeş ve diğer akrabaları olduğuna yer verilen iddianamede, yüksek net yapan 3 bin 227 adaydan bin 970'i arasında telefon irtibatı, bin 148'i arasında akrabalık bağı bulunduğu, 896'sının karı koca olduğu, 2 bin 690'ının aynı kurum ya da firmada çalıştığı belirtiliyor.
İddianamede, bin 136 adayın aynı adresi, 217 adayın ise aynı site veya apartmanı iletişim adresi olarak bildirdiklerine işaret edilerek, 3 bin 227 adaydan bin 175'inin yüksek başarıya rağmen tekrarlanan sınava katılmadığı, sınava katılan 2 bin 52 adayın bin 999'unun ise puanını düşürdüğü kaydedildi.