Yaptığı açıklamalar geniş yankı uyandıran Hayati Küçük, son gelişmeleri Sabah.com.tr'ye değerlendirdi.
İŞTE BİR DÖNEM GÜLEN'E EN YAKIN İSİMLERDEN BİRİ OLAN HAYATİ KÜÇÜK'ÜN AÇIKLAMALARINDAN BAZI BAŞLIKLAR
GÜLEN TÜRKİYE'YE KARŞI RUSYA'NIN SAFINA GEÇTİ
Bir dönem Putin'in düşmanı olan Fetullah Gülen, bugün Putin'i mağdur gibi göstererek Türkiye'yi suçluyor. Putin bir zamanlar kendi ülkesinde açılan Gülen okullarını kapatarak birçok arkadaşımıza ülkeden göndermiş ve giriş yasağı koymuştu. Aynı Fetullah Gülen de bundan dolayı Putin'in yıkılması için her türlü hamleleri yapıyordu. Biz o dönemde cemaat olarak hiçbir zaman Putin'i sevmemiştik. Bugün ise Rus gazetelerine röportaj veren Fetullah Gülen ilginçtir çok önemli bir elemanı ile Putin'in danışmanı Almanya'da buluştuktan sonra konuşmaya karar veriyor.
GÜLEN, UÇAK DÜŞÜRÜLMESİ GİBİ BİR MİLLİ DAVADA PUTİN'İN YANINDA YERALDI!
Ülkemizin çıkarları için Rusya'nın steplerine gittiğimiz bir yerde bugün ülkemiz bu güçler tarafından köşeye sıkıştırılırken, Gülen örgütü Putin ile Esad ile ve İsrail ile kolkola geziyor. Gülen'in bu röportajı vermesinin asıl unsuru Putin'in Orta asya'daki hakimiyetinde olan diğer ülkelerdeki okullara zarar gelmemesidir. Ayrıca Gülen Rusya'nın Ortaasya'daki ülkeler üzerinde okulların himaye edilmesi noktasında Putin'e yeşil ışık yaktı. Bunu yaparken de Türkiye'nin en önemli meselesi olan Rus uçağının düşürülmesi hadisesinde Rusya'yı haklı bularak açıktan milli bir davada Türkiye'yi hedef aldı.
PKK VE ALT KADROLARI İLE GÜLEN ÖRGÜTÜ KOORDİNELİ OLARAK GÖRÜŞÜYOR
Rusya'nın PKK ve PYD'yi açıktan desteklediğini bütün dünya biliyor. Selahattin Demirtaş Rusya'ya giderek PYD ofisini açtı ve Lavrov'la görüştü. PKK ve alt gruplarının içinde Gülen örgütü ile koordineli çalışan çok önemli kilit isimler var. Bu isimlerle bugün geldiğimiz noktada ülkemize kasteden terör örgütünün cemaate hiçbir şekilde, hiçbir yerde zarar vermemesi bize şunu gösteriyor. FETÖ ve PKK'nın ortak hedefi Türkiye Cumhuriyeti ve Recep Tayyip Erdoğan. Cumhurbaşkanımızın hedef olarak seçilmesi büyüyen Türkiye'nin bir yıldız olmaması için Gülen örgütüne düşen rol PKK ve HDP'yi üzmemek ve desteklemektir. PKK'nın her bir bombasında Gülen'in içinin yanmadığını adım gibi biliyorum.
GÜLEN'İN TALİMATIYLA YAZI YAZANLARIN ANKARA SALDIRISINDAN SONRA YAZDIKLARINA BAKIN!
Medyadaki Gülen'in talimatıyla köşe yazısı kaleme alanların Ankara'daki patlamadan sonra yazdığı sevinç yazılarını okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. Ondan dolayıdır ki bu saldırı ve yapılan diğer saldırılar içerisinde ruhsuz ve karaktersiz Pensilvanya'nın katillerle aynı karede yeralması, Anadolu insanının belki de şahit olduğu tarihteki en kötü olaydır. Bu insanların artık uyanması lazım
CEMAATİN PARASINI CUMHURİYET'İN KOMUNİST KALEMŞÖRLERİNE YEDİRDİLER!
Cumhuriyet Gazetesi bizimle diyaloğa girmeyen tek kurumsal gazeteydi. O dönemde Merkez medya, Hürriyet, Milliyet bize kapısını açmıştı ama Cumhuriyet kapısını açmamıştı. O günleri çok iyi hatırlıyorum. Gülen 1997'de yurtdışından getirdiğim bir heyete Cumhuriyet ile ilgili çok ciddi eleştiriler ve hatta yok sayma gibi ifadeler kullanmıştı. O dönemde Hikmet Çetinkaya Gülen ile ilgili yazı dizileri yayınlamıştı. Size soruyorum Cumhuriyet Gazetesinin davası CHP'nin davası gibidir. İdeolojik açıdan birçok terör örgütünün destekçisi olan bu gazete şimdi Gülen'in sözcülüğünü yapmaktadır. Ulvi insan dedikleri Gülen acaba hiç mi utanmıyor? Bu milletin himmetlerini, zekatlarını Cumhuriyet'e yediriyor. Burada bir ar, namus yok mudur?
CUMHURİYET ZAMAN'IN YERİNİ FAZLASIYLA DOLDURUYOR!
Gülen'in ruh sağlığının yerinde olmadığını şuradan Cumhuriyet'e ve CHP'ye destek çıkmasından anlamak gerekir. Demek ki ben 35 yıllık cemaat hayatımda bir rüya görmüşüm. Bugünkü gerçekler beni şoke ettiği gibi cemaat tabanındaki arkadaşlarımızı şaşkınlığa çevirmiştir. Şu an Cumhuriyet gazetesi Zaman'ın yerini fazlasıyla almıştır. Anadolu insanının parasını Türkiye'deki bu komunist kalemşörlere dağıtmak ne kadar ahlaki olduğunu Gülen'in tabanı karar versin.
BULUNDUKLARI HER ÜLKEDE TÜRKİYE'Yİ İTİBARSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR
Tecrübelerime dayanarak Paralel yapının yurtdışı vizyonunu biraz açmak isterim. Paralel yapı, yurtdışındaki hukuki olarak kendisine karşı hiçbir şeyin yapılmamasını bir güç sayarak Türkiye'ye ve Türk milletine ciddi saldırılarda bulunmaktadır. Türkiye'yi gözden çıkaran Pensilvanya, yurtdışında Türkiye'nin kazanımlarını kaybetmesi için bir yol haritası çıkarmış. Bu güç, ülkemize hasımlık yaptırılmak üzere talimatlar almaktadır.
YURTDIŞI OKULLARDA TÜRKİYE DÜŞMANLIĞI YAPILIYOR, DEVREDİLMESİN TAMAMEN KAPATILSIN!
Mesela Cumhurbaşkanımız bir ülkeye gidecek, bu ülkede ticari, siyasi ve kültürel kazanımların olmaması, ziyaretin zayıf geçmesi adına bütün enerjilerini Cumhurbaşkanımızın kaybetmesi için harcamaktadırlar. Bizim okullarımızda 3 önemli istihbarat birimlerinin yurtdışında kotaları bulunmaktadır. CIA, MOSSAD ve MI5. Demek ki yurtdışında istihbarat örgütleri yalnız değil. Seçilmiş cumhurbaşkanlarının önünün kesilmesi noktasında talimatları yerine getirmektedir. Bu ihanet şebekesinin ortadan kaldırılması için yurtdışındaki bu okulların devlete devri değil kapatılması noktasında açık ve net olarak kararlı olunmalı ve yurtdışındaki imamların ve yurtiçindeki imamların kesinlikle yasal takibe alınmalıdır.
YILANIN BAŞININ PENSİLVANYA OLDUĞU UNUTULMAMALI!
Cemaat bu kaotik ortamdan "zararın neresinden dönersek kardır" anlayışı ile hiç olmazsa çekilmeli ve devletinin ve milletinin öz değerlerinin yanında yeralmalıdır. Yılanın başı Pensilvanyadır. Burada Sibirya'nın Tuva Cumhuriyeti'ndeki fizik öğretmeninin günahının olmadığını hepimiz biliyoruz. Ama terörün ve katillerin yanında aynı resimde yeralarak taban da tavan da aynı suçlu görüntüyü vermektedir. Cemaat tabanı gerçekten masumsa Gülen'e tapmayı bırakıp devletin asli birer evladı olarak ülkemize sahip çıkmalıyız. Bu hareketi bu hale sokan, bu boyuta getiren Gülen'in ve takımının, ülke ve il imamlarının, MİT imamı, asker imamı hepsinin er veya geç hesap vereceğini hepimiz biliyoruz. Gelin bu adamı Pensilvanya'da yalnızlık içerisinde bırakıp onunla ülkemize aynı bedduayı yapmayarak ülkemize sahip çıkalım.
FETÖ ARTIK TÜRKİYE DÜŞMANLARI İÇİN EN KULLANIŞLI ÖRGÜT!
Türkiye'den elini kolunu sallayarak kaçan Gülen'in adamları yurtdışında aynı tezgahları koordine etmeye devam ediyorlar. Türkiye düşmanları ile el ele kol kola karanlık toplantılar yapıyorlar. Bugüne kadar Gülen'i besleyip büyütenler Gülen'i Türkiye aleyhinde kullanırken Gülen de onları Erdoğan ve AK Parti iktidarı aleyhinde kışkırtıyor. Bu toplantılardan bir tanesinde Gülen'in imamlarından aranan Şerif Ali Tekalan'ın "Erdoğan'ı biz değil PKK bitirecek" dediğini ve bunun akabinde bu yıl Ramazan bayramından sonra herkesin Türkiye'ye döneceğini söylüyorlar. Gülen örgütü üyeleri bir Bayram hediyesi gibi bu tarihi beklemektedir. Bense tam tersini düşünüyorum. 17/25 Aralık nasıl ellerinde patladıysa bu bayram beklentileri de öyle hüsranla sonuçlanacaktır.
ZAMAN'A EL KONULMASI ÖRGÜTÜ PSİKOLOJİK OLARAK ÇÖKERTTİ
Gülen örgütünün en önemli sesi elindeki medya gücüydü. Samanyolu ve Zaman cemaat dışındaki medya gruplarının koordinasyonunu yürütüyordu. Bütün kumpaslar bu binalarda kurgulanıyordu. Ayrıca dünyadaki medya kuruluşlarıyla uluslararası anlamda koordinasyon kuruluyordu. Bu gazete ve televizyonların gücü çok büyük bir prestijdi. O bakımdan Zaman'a el konulması ve Samanyolu'nun uydudan çıkarılması FETÖ'nün yalan haberlerinin önüne geçilmiş oldu. Bu korku imparatorluğunun içinde Zaman'ın yeri çok önemliydi. Zaman'a el konulmasının psikolojik bir önemi de var. Bu gazete 5 bin tane de basılsa her gün yayında olması gerekir. Bu FETÖ tabanına önemli bir mesaj olur.
TUSKON TÜRKİYE'DE BİTTİ AMA YURTDIŞINDA İHANETE DEVAM EDİYOR
Gülen'in talimatlarını yerine getiren 3 birim var. Televizyon, Gazete ve Tuskon. Tuskon Cumhurbaşkanı'na bir toplantıda meydan okumuş ve tehdit etmişti. Bir işadamları örgütü Cumhurbaşkanı'nı tehdit eder ve iş adamları alkış tutarsa bu hareket artık kontrolden çıkmış demektir. Bağlantılar araştırılırsa kara paranın ve ilegalitenin özetini bu organizasyonda da göreceksiniz. Türkiye'yi içeride ve dışarıda zayıflatmaya çalışan bir organizasyondur.
TUSKON YABANCI YATIRIMCILARIN TÜRKİYE'YE GELİŞİNİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR
Türkiye'de zayıflamış olabilir ama dünyada Tuskon organizasyonu hiçbir şekilde yara almamıştır. Yabancı işadamların, yatırımcıların Türkiye'ye gelmesini engellemektedir. Türkiye'yi güvensiz bir ülke gibi göstermektedir. Zaman'a nasıl kayyum atandıysa, Samanyolu nasıl uydudan atıldıysa Tuskon'un da faaliyetleri mutlaka soruşturulmalı ve faaliyetleri lağvedilmelidir. Bunlar reflekslerini ne zaman kime göstereceklerini şaşırmışlar. Saldırganlığın da bir ahlakı vardır. Bunlar bu ahlak sınırını aşmışlardır.
FETULLAH GÜLEN'İN RUH SAĞLIĞI YERİNDE DEĞİL
Paralel Yapı bizim hayatımızı çaldı. Hayatı tekrar çalınacak insanlara, Gülenizm adına hayatını feda etmek niyetinde olan insanlara benim bir çağrım var. Gülen hastadır, ruh sağlığı yerinde değildir. Onun hocalıkla ulvi bir insan olmakla bir ilgisi yoktur. Ailemize, memleketimize kendi milli ve manevi değerlerimize dönmeli ve bu insandan kurtulmalıyız. Eğer Fetullah Gülen ve çevresindekiler gerçekten liderse gelsin burada yaptıklarının bedelini ödesin ve hesap versin. Bugüne kadar hep maşalar bedel ödedi. Artık o maşayı tutan ellerin de bedel ödemesi lazım. O günlerin yakında geleceğine inanıyorum.
KAYNAK: SABAH.COM.TR