Davutoğlu AB-Türkiye zirvesinin perde arkasını anlattı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB-Türkiye zirvesine katıldığı Brüksel'den dönüşünde beraberindeki gazetecilere zirvenin perde arkasını ve Türkiye'nin 12 maddelik önerisinin tüm detaylarını anlattı. Türkiye'nin önerileri için "Böyle bir hamle beklemiyorlardı" diyen Davutoğlu, AB ülkelerinin Ankara'nın önerisini uzun süre tartıştığını belirtti. Bu tartışma esnasında Merkel'in önemli bir liderlik sergilediğini vurgulayan Davutoğlu, Merkel'in kendisini SMS atarak sürekli bilgilendirdiğini söyledi. Vizesiz seyahat için TBMM'den 9 kanunun çıkması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu muhalefete "bloke etmeyin" çağrısı yaptı. Davutoğlu'nun mesajları şöyle:
12 MADDELİK PLAN: Sıkıntılı bir zirve olacak kanaati hâkimdi. Bu tür durumlarda beklenmedik hamle karşı tarafı normalde alamayacağı kararlara yöneltebilir. Arkadaşları giderken burada topladım. 12 maddelik bir plan söyledim. AB'nin yapacakları, bizim yapacaklarımız. Normal şartlarda kabulü zor unsurlar da vardı içinde.
MERKEL'LE SMS TRAFİĞİ: Merkel ve Rutte ile ilk akşam buluşalım diye konuşmuştuk. Akşam 9'dan gece 3'e kadar altı saat 12 maddeyi görüştük. Böyle bir hamle beklemiyorlardı. Sabah bizim önerdiğimiz yeni formül ortaya çıkınca Merkel "akışı değiştirelim" dedi. 12 maddelik planı kendi konseylerine kabul ettirmek için konseylerini yapma ihtiyacı oldu. Akşam yemek yiyecektik, o kadar uzun sürdü ki, 7'de yemeğe oturacakken, onların görüşmeleri 11'e kadar sürdü. İlginçtir, Merkel'le de arada telefondan mesaj gönderiyoruz toplantıya ilişkin.
HER SURİYELİ İÇİN BİR SURİYELİ: Öyle bir karar alalım ki, mültecilerin istismar edilmesini engellesin ama Avrupa'nın mültecileri alma sorumluluğunu da ortadan kaldırmasın. Yani insan kaçakçılığını engellesin, kaçak gidişi engellesin, düzenli gidişin önünü açsın. Türkiye'nin mülteci sayısını da artırmasın ama düzenli geçisin önü açılsın. Dediğimiz şey şu: Biz Ege'de yakalanan her mülteciyi ülkesine göndeririz, Suriyeli değilse ülkesine göndeririz. Suriyelileri de kampa koyarız. Bunun karşılığı bizim aldığımız her Suriyeli için bir başka Suriyeliyi mülteci olarak Avrupa'ya alırsınız. Böylece, 'Ege üzerinden ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidebiliriz' ümidini kırmış oluyoruz. Giden herkesi geri alıyoruz. Türkiye'deki mülteci sayısında artış olmayacak ama Avrupa'ya gidişler düzenli olacak. Yolda sersefil olmayacaklar.
VİZESİZ SEYAHAT: Madem geri kabul ederken hazirandan önce başlatıyoruz, zaten yapmak zorundayız... O vakit, vize serbestisini hazirana alalım. Ekimde olacaktı, geri kabulü şimdi başlatacağız, 1 Haziran'a çekelim. Bizim de çıkaracağımız yasalar var.
2 YILDA 6 MİLYAR EURO: 3 milyar euro daha alıyoruz. Biz ilk 3 milyarı, ilk adım olarak söylemiş ve bir yıl içinde demiştik. Onlar da iki yıl için ısrar ediyordu. Yeni bir boyut getirdik, bütün masraflar artacak, 3 milyar daha istiyoruz, dedim. Geri kabulden kaynaklanan bütün masrafları da siz vereceksiniz dedim. Diyelim, Ege Denizi'nden bin kişi bunların hava yolu ile memleketlerine gönderilmesi sırasındaki masraflar da size ait. 2018'e kadar 6 milyar olacak. 2016 için 3 milyar 2017 ve 2018 için 3 milyar. Biz yazdık bunu. Onlar metinden çıkardılar miktarı, orada kendi düzenli zirvemizde ilan edelim dediler.
5 FASIL AÇILSIN: Ayrıca beş fasıl var; 15, 23, 24, 26, 31. Fasıllar açılsın. Hollanda dönem başkanlığı boyunca bu beş faslın açılmasını bekledik. Rumlar direniyor ama 23, 24'ü kesin açarız. Tabii bunların hepsi 18 Mart'ta AB Konseyi'nde görüşülüp nihai karara bağlanacak orada da görmemiz lazım.
MUHALEFETE ÇAĞRI: Vizeler için gerekli kanunları çıkarmamız lazım. Buradan bir çağrı yapıyorum muhalefete, haziranda vatandaşların vizesiz gidebilmesi için 9 kanunun çıkmasının engellenmemesi gerekiyor. Meclis'in düzenli ve etkin çalışması lazım. Kişisel verilerin korunması kanununu bloke ediyorlar. Bizim hızımız burada önem taşıyor. Tarihi bir dönüm noktası. Bizim vatandaşlarımız için çok önemli bir konu. İnşallah ilk uçağı vizesiz şekilde kaldırırız.
UYGULAMANIN DETAYLARI
Mülteci akışı dursa da Avrupa kendi tespit ettiği sayıda mülteci almaya devam edecek.
Avrupa'ya, 29 Kasım 2015'ten önce Türkiye'ye gelen mülteciler alınacak. Uygulama bundan sonra gelenler için geçerli değil.
Deniz yoluyla kaçanların bir daha Avrupa'ya girmesi zorlaşacak. Süreç kaçak mülteciyi caydıracak, bekleyen mülteciyi teşvik edecek.
Öyle AB eğitimlileri seçecek, gerisi Türkiye'de kalacak diye bir şey yok. Kimlerin Avrupa'ya gönderileceği Türkiye'nin de içinde olacağı bir süreçle olacak bu. Bunda da anlaştık.
GÜVENLİ BÖLGE AB METNİNDE
Merkel
"Yarın oturup 5 ülke Suriye'deki durumu da konuşsak" dedi. Onun üzerine, biz beş ülke toplantı yaptık. Ateşkes, güvenli bölge olabilir mi? Bunları konuştuk. Bazıları tam güvenli bölge ifadesine itiraz etti ama güvenli bölge anlamı veren bir yazımı oraya ekledik. Bu da ilk defa AB metinlerine girdi. Dikkat ederseniz Merkel de güvenli bölgeyi savundu.