Büyükşehir Belediyesi kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında Ordu'nun Ünye ilçesine gelen Tarihçi Yazar Talha Uğurluel, "Tarihin Hafızası Çanakkale" konulu konferans verdi. Ünye Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleştirilen programa öğretmen, çok sayıda öğrenci ve vatandaş katıldı. Tarihçi Yazar Talha Uğurluel, fotoğraflar eşliğinde gerçekleştirdiği sunumunda salonu dolduran izleyicilere hem duygu dolu anlar hem de eğlenceli dakikalar yaşattı.
İlk olarak Çanakkale Savaşı'nı genel bir bakış açısıyla değerlendiren Talha Uğurluel, "Çanakkale aslında bir savaş değil bir savaşın sadece bir cephesi ama o kadar önemli şeylere sebep olmuş ve dünyanın en büyük güçlerinin en sinsi planlarına karşı o kadar büyük bir başarı kazanılmış ki, bir cephe çok büyük bir savaş kadar önemli hale gelmiş. Bizim en zayıf olduğumuz ama karşı tarafın en güçlü olduğu dönem. Bir kere Osmanlı'yı her şeyi ile yok etmeyi kafalarına koymuş olan bu Avrupalı güruh, ilk kez bu kadar ittifak içinde ilk kez bu kadar güçlü bir şekilde saldırıya geçmişler ve ilk kez doğrudan İstanbul'u hedefleyerek. Çanakkale aslında bizlere düşmanın sinsi yüzünü tüm çıplaklığı ile gösteren çok önemli bir hakikat, Çanakkale bizlerin en aciz zamanda bile inancımızla gerildiğimiz ve birlik içinde hareket ettiğimizde dünyalara meydan okuyabileceğimizin önemli bir göstergesi, Çanakkale bizi güçlü yapan değerlerin ne olduğunu anlamamızı sağlayan yanılmaz bir ölçü" diye konuştu.
"GAZZE'Yİ KURTARMAK İÇİN 3 BÜYÜK SAVAŞ VERDİK"
1. Dünya Savaşı'nda sadece Çanakkale cephesinin olmadığını ve diğer cephelerde de mücadeleler verildiğini de aktaran Uğurluel, sadece Gazze'yi kurtarmak için 3 büyük savaş verildiğini belirterek "Biz Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmedik. Kaybettiğimiz cepheler var ama kazandığımız cepheler de var. Bakın biz Gazze'yi kurtarmak için 3 büyük savaş verdik. İkisini kazandık, üçüncüsünü kaybettik. Biz Bağdat'a İngilizleri sokmadık. İngilizler 'in hayatlarında en çok utandıkları savaş, hiç hatırlamak istemedikleri savaş Çanakkale değil Kut'ül Ammare kuşatmasıdır. Bu kuşatmada 20 bin İngiliz askerini tamamen esir ediyoruz. Bir tarafta Kafkas'ta insanın kanını donduran, öbür yanda Medine'de insanın beynini kavuran sıcaklar. Birinci Dünya Savaşı'nda cepheler bitmez. Bugün sokaktaki insana Bağdat'ta bir ölüyor deseniz 'banane Allah'ın Bağdat'ından' der ama Yahya Kemal Bağdatlı, atacak mıyız çöpe. Hangimiz onun kadar güzel vatan millet kokan şiirler yazabilir. Yahya Kemal Üsküplü, atacak mıyız, uzak mı göreceğiz. O yüzden biz kokan, bize ait, bizden çok iz taşıyan topraklar" ifadelerini kullandı.