İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca yürütülen MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüpheli avukat Öksüz'ün mahkemece serbest bırakılmasına yaptığı itirazın ardından şüpheli avukat hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarıldı.
Bunun ardından gözaltına alınan Öksüz, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayına getirildi. İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan şüpheli Öksüz'ün, tutuklamaya yönelik yakalama kararı yüzüne okunarak, ''FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak'' suçundan tutuklanmasına karar verildi.
Bu tutuklamanın ardından soruşturma kapsamında, hakkında gözaltı kararı alınan 4 şüpheli avukat tutuklanmış oldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin soruşturma kapsamında, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile tırları durdurduğu gerekçesiyle aynı soruşturma kapsamında tutuklanan Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nun avukatının irtibatı tespit edilmiş, Celepoğlu'nun avukatının da aralarında bulunduğu 4 avukat hakkında gözaltı kararı verilmişti.
Sulh Ceza Hakimliğince verilen hüküm doğrultusunda şüpheli avukatların ofisleri ve ikametgahları aranmış, zanlılar hakkında ''FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan işlem yapılmıştı. Şüpheli avukatlardan Bekir Mustafa Yılmaz ile Sönmez Ahi'nin, Can Dündar'a ait olduğu iddia edilen bir evi, MİT tırlarına ait görüntülerinin yayımlanması karşılığında fahiş fiyatla satın aldığı ve söz konusu mülkün ofise çevrildiği iddia edilmişti. - Daha önce 3 avukat da tutuklanmıştı Şüpheli avukatlardan Bekir Mustafa Yılmaz ve Atilla Tarık Çilekçi, "FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak'', ''devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek'', ''devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak'' ile ''cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından, şüpheli avukat Sönmez Ahi ise ''FETÖ/PDY terör örgütüne üye olmak'', ''devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek'' ile "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından tutuklanmıştı. Diğer şüpheli avukat Faruk Öksüz ise 24 Şubat'ta gözaltına alınmış, tutuklama istemiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilmişti. Nöbetçi hakimlikçe ifadesi alınan Öksüz, adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmıştı. Savcılığın itirazı üzerine Öksüz hakkında yakalama kararı çıkarılmıştı.