Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Kadına yönelik şiddet ve cinsel istismar hala toplumun önemli bir sorunu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu sorunun çözümü konusunda önemli çalışmalara imza attı. Kendisi de 28 Şubat'ın kadın mağdurlarından biri olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Sema Ramazanoğlu ile Türkiye'de kadın mağduriyetlerini konuştuk.
28 Şubat'ın en önemli mağduru kadınlardı. O süreç siyaset yapmanızı ve meslekte ilerlemenizi engelledi değil mi?
28 Şubat toplum mühendisliğinin uygulandığı bir süreç. Eski Türkiye'nin acısını en çok kadınlar çekti. Çalıştığım İstanbul'un iki büyük hastanesinde de ilk başörtülü doktordum. Anadolu'da da başörtülü çalışmıştım. Turgut Özal'la başlayan normalleşme sonrası 28 Şubat süreci ceberut devlet elini üzerimizde hissettirdi. Kamusal alanın sınırları bile konuşuluyordu.
Kamusal alan devlet dairesinin sınırından çıkmış mıydı?
Elbette. Mesela caddeler kamusal alan mı tartışması yapılıyordu. Postane kamusal alan mı değil mi diye soru soranlar vardı. Bu alan o kadar daraltıldı ki nefes alamaz hale gelmiştik. Nefes aldığımız tek yer Sivil Toplum Kuruluşları'ydı. Sokaklar ve okul önlerinde kendimizi ifade etme imkanı bulduk. İnsanlar gelecek kaygısına düştü. "Başörtülüler Arabistan'a gitsin" diyen devlet yöneticilerimiz oldu düşünebiliyor musunuz? Özelde de vardı bu baskı. Başörtülü görüntü bir şirket için dezavantajdı.
Dünya Kadınlar Günü için okurlarımıza mesajınız?
Üreten kadınlar, üreten anneler ve kız çocukların eğitimi için toplumumuzu göreve davet ediyorum. Daha mutlu kadınlar için çalıştığımızı halkımızın bilmesini istiyorum. Bu yılki Kadınlar Günü sloganımız "Kadın Hayattır". Çünkü kadın üretendir, kadın yaşamdır, kadın annedir. Bütün kadınların Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
'KIZIMA VERECEK CEVABIM YOKTU'
Paylaşmak istediğiniz bir 28 Şubat anınız var mı?
O kadar çok acılar konuştuk ki. Yalnızca şunu söyleyebilirim. 2001 yılında kızım 5 yaşındaydı. Başörtüsü mücadelesi devam ettiği bir dönemde evde televizyon seyrediyorduk. Bana döndü ve "Anne ileride ben de başımı örttüğüm zaman ben de sizin yaşadıklarınızı mı yaşayacağım" dedi. Benim kızıma verecek bir cevabım yoktu. Yutkundum ve gözlerim doldu. Kızım bir daha o soruyu bana sormadı. O günden bu yana Türkiye farklı noktaya geldi çok şükür. Aslında anlatmak istediklerimin hepsi bu anıda gizli.
Türkiye çok şükür o dönemi aştı. Bir başörtülü kadın olarak kabinedesiniz? Neler yapıyorsunuz?
Çok önemli adımlar attık. Esnek çalışma saatleri hakkında çalışmalarımız var. Anneleri de destekleyici ücretsiz izinlerle ilgili düzenlemeler yaptık. Engellilerle ilgili de çalışmalarımız var. Kadınla ilgili çok ilişkili bir konu engelliler meselesi. Şimdi de engelli bireylere sahip ailelerin konforunu arttırmak istiyoruz.
'SİLOPİ'DE DEVLETİN ŞEFKAT ELİ VAR'
Cuma günü Silopi'deydiniz. PKK terörü mağduru o insanlar için neler yapıyorsunuz?
Güvenlik güçlerimiz çıktıktan sonra kendi personelimizle birlikte bölgeye giriyoruz. Psikologlarımız, sosyologlarımız ve çocuk gelişim uzmanlarımız bölgede çalışıyor. 5 bin aile ziyaret edildi, görüşüldü. Her türlü yardım sağlandı. Herkes bizimle kucaklaşmak istiyor. Devlete hem güven hem de muhabbet artmış. Şimdi orada devletin şefkat eli var. Her ailenin bir sosyal danışmanı olacak. Bunu tüm Türkiye'ye yayacağız. Mülteci kadınları istihdama katmak için de kurslar açtık.
'KADINA ŞİDDETE SIFIR TOLERANS'
Toplumun sürekli içindesiniz. Kadınların en çok hangi konularda talep ve istekleri var?
Kadınlar en çok sosyal güvence ve iş istiyor. Ürettikleri için satış alanı açılmasını istiyorlar. Kırsalda kız çocuklarının okutulması konusunda istekler var. Sadece anneler değil babalar da bu konuda çok istekli. Kendilerinin yapamadıklarını kızlarının yapmasını istiyorlar.
Kadına yönelik şiddette verilen cezalarla ilgili bazı eleştiriler var. Bu eleştirilere katılıyor musunuz?
O konuda mecliste bir yasamız var. Şu anda devam eden davalar konusunda bakanlığımız müdahil durumda. Ben şahsi olarak takip ediyorum. Ben ve bakanlığımız bu konuda sıfır toleransla hareket ediyoruz. Cinsel istismar, çocuğa karşı şiddet, kadına karşı şiddet konusunda sıfır tolerans ve maksimum ceza alınması konusunda bakanlık olarak çalışıyoruz. Bu işin arkasındayız.
İsa Tatlıcan - Sabah.com.tr