İşte Zaman Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Gülerce'nin kaleminde FETÖ gazetesinin kirli ilişkileri...
GAZETENİN SAYFALARI BASKIDAN ÖNCE PENSİLVANYA'YA GÖNDERİLİR
Zaman Gazetesi'nin bütün sayfaları her gün F. Gülen'e fakslanır. Türkiye'de iken Altunizade'ye fakslanırdı. Pensilvanya'ya gidince
oraya fakslandı. Türkiye saatiyle 18.30-19.00 arası, Amerika saatiyle 11.30-12.00 arası Amerika'ya faks ediliyor. Ve Fethullah Gülen bunları eline alıp teker teker kontrol ediyor. Değiştirilmesi gereken yerleri değiştiriyor. Kendine göre büyütülmesi küçültülmesi gereken haberlere müdahale ediyor. Ayrıca köşe yazarlarını dikkatlice okuyor.
Çıkarılması gereken yer varsa çıkartıyor. Yazının tümden konmaması gerekiyorsa o yazı konmuyor.
GÜLEN BENİM DE YAZILARIMI SANSÜRLEDİ
Kendi yazılarımdan biliyorum. Yazımı öğlen civarında gönderiyorum. Ama saat 19.00'a kadar içim rahat olmuyor. Bu saatten sonra aranmaz isem yazım kondu demektir. Demek ki, yazıların konup konmaması konusunda yetkili E. Dumanlı değil. Öyle olsaydı saat 19.00'dan önce, en azından konmayan yazının yerine bir yazı yazacak kadar süre tanınırdı. Benim de sansürlenen yazılarım oldu. Saat 19.00'dan sonra da ikinci bir yazıyı genellikle yazmazdım.
EKREM DUMANLI YALAN SÖYLÜYOR
Bir Müslümana, hem de Cemaat içinde herkesin bildiği bir konuda yalan söylemesi yakışmıyor.
Ekrem Dumanlı'nın benim Hürriyet'e söylediğimi söylemesi lazımdı. 'Evet, hizmete zarar gelmemesi adına Gülen'in gazeteyi görmesi lazım' demeliydi. Ama niye yalan söylüyor?
Çünkü şeffaf değiller. Fırıldak çevirmeye alışmışlar. Tedbir adı altında kendi karakterlerini değiştirmişler. Hizmet'i kutsallaştırmışlar ve her şeyi mübah görmüşler. Başta Gülen, bu karakterleri haline gelmiş.
Pensilvanya'da devamlı bulunan herkes, Gülen'in o sayfaları okuduğuna şahit olmuştur. Türkiye'den hiç şahit olmadıysa yüzlerce
kişi şahit olmuştur. Bu arkadaşlar, yapıp yapıp yapmadık demeyi, tevil ve inkâr etmeyi huy edinmişler. Bu öyle bir karakter ki, tedbir adı
altında hayatın normal akışını anormal hale getirip, kendi kendilerine problem üretiyorlar.
GÜLEN'İN AVUKATLARI GERÇEKLERİ ÇARPITIYOR
Gülen'in avukatları tarafından yapılan açıklamada da, "Sayın Gülen gazeteye nasıl baksın? Gazete gece 12'de basılıyor, saat farkından dolayı Amerika'da o zaman saat kaç?" diyor. Yani "12'den yedi saat geriye gelirseniz sabahın 5'i" diyor. Bu da başka bir yalan...Bir gün hiç unutmuyorum Altunizade'ye yayındaki arkadaşlarla Gülen'in sohbetine gitmiştik. Gülen aynen şöyle dedi: "Ben dikkat ediyorum, beni gazeteden uzak tutmaya,
bana mesafeli durmaya çalışıyorsunuz…" Sonra espri yaptı, "benden kurtulamazsınız" dedi.
GÜLEN SÖYLEMEK İSTEDİKLERİNİ BAĞLAYICI OLMASIN DİYE ÖRGÜT ÜYESİ OLMAYANLARA YAZDIRIR
Gülen'in Zaman'ın yayınlarında (Mehtap TV'de de öyleydi) bir taktiği var. Hizmet'i ve kendisini bağlayıcı olmasın diye söylemek istediklerini, Cemaate mensup olmayan yazarların söylemesini tercih eder. Onlara elbette "şöyle yazın, böyle deyin" diye telkinde bulunulmaz. Fikir ve ifade hürriyeti deyip, istediklerini yazarlar. Ama mesela Hizmeti, ya da Gülen'i eleştiren, sorgulayan yazılarına, sözlerine de asla müsaade edilmez.