AYM'nin kararını Star'a değerlendiren hukukçu Hüsnü Tuna, çok şaibeli bir karar veren AYM'nin mevcut delillerin basın özgürlüğü içine girip girmediğine ilişkin bir değerlendirme yapamayacağını vurguladı. Çünkü MİT tırları ihanetiyle ilgili yayının FETÖ ile ilgili bir tarafı olduğunu dile getiren Tuna, "(Bu örgütsel bir yayın değil, basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirmesi gereken bir haberdir) dediği zaman yargılamanın örgüt iddiasının tüm delilleri ortadan kaldırılmış oluyor. Burada yapılması gereken şey usulün ihlal edilip edilmediğidir. Yargılama ve tutuklama sürecinde, gözetim altına alma sürecinde bir ihlal var mı yok mu onlara bakılması gerekirdi" diye konuştu. "AYM ilk etapta bir de düşünce ifade özgürlüğü ile ilgili değerlendirme yapamaz çünkü ortaya henüz bir karar çıkmış değil" ifadesiyle AYM'nin yanlış bir yola girdiğini ifade eden Tuna, "Yargılama devam ediyor. Yargılama bittikten sonra verilecek kararda belki 'ifade ve basın özgürlüğünü ihlal etti veya etmedi' diyebilir" dedi. AYM'nin açıklama yapılmadan bir hafta önceden söz konusu kararı verdiği iddialarını da değerlendiren Tuna, "Bu kararın açıklanmadan önce dışarıya sızmış olması çok vahim. Birilerinin açıklanmamış bir kararı biliyor olması çok vahim. Örgütün AYM içindeki kanallarıyla kararı takip ediyorlar. Heyetin içinde böyle bir karar verildiğini biliyorlar. Bu doğrudan AYM içindeki karar mekanizmasıyla irtibatlı olduklarını gösteren bir alamet bu" ifadesini kullandı.
AHMET SEVER'İN MEKTUP BİLMECESİ
MİT tırları FETÖ'nün çok önem verdiği bir hadise olduğunu kaydeden Tuna, sözlerini şöyle tamamladı: "İstanbul'da açılan davalardan birinin ana ekseni de MİT tırları davasıdır. Bu bir uluslararası casusluk davası, bunu her halükarda sulandırmak, temellerini sarsmak delillerini tartışılır hale getirmek için çaba sarf ediliyor. AYM'de böyle bir imkan elde ettiler ve bunu kesinlikle kullanırlar, kullanmaya başladılar. Buna karşı millet devlet ve sağduyu insanlar uyanık olmalı. MİT tırları sadece siyasal iktidarın değil, milletin meselesidir. AYM iç ve dış şebekeye ısrarlı bir şekilde vurgu yapmalı. Delileri bozma ve tartışılır hale getirilme fiillerine karşı kamuoyu
MESAJ MEKTUPLA VERiLDi
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün başdanışmanı Ahmet Sever'in kararın açıklanmasından üç gün önce Can Dündar'a mektup göndererek "Seni içeri koyanlar kaybedecek" demesinin AYM içindeki karar mekanizmasından bağımsız olamayacağını belirten Tuna, şöyle konuştu: "İçerinden karın ne şekilde olacağını takip ediyorlar. Kararın ne olacağı örgüt tarafından biliniyor. Bununla ilgili de karar öncesi mesajlar veriliyor. AYM'nin çok adil bir karar verdiği kanaatinde değilim. Örgütsel ilişkilerin etkili olduğu kanaatindeyim. AYM'nin AK Parti'nin belli bir döneminde Fetullah Gülen ile irtibatlı kişilerin en azından örgüte bağlı kişilerin atandığını biliyoruz. Dolayısıyla bunların içerideki organizasyonu bu..."
İŞARET SEVER'DEN
Yazdığı kitapla FETÖ'ye yakınlığını ifşa eden 11. Cumhurbaşkanı Gül'ün eski başdanışmanı Ahmet Sever, AYM'nin 'kamikaze dalışı'ndan 5 gün önce işareti veren kişi oldu. Sever, Can Dündar ve Erdem Gül'e gönderdiği mektupta, "Sana bunu yaşatanlar yenilecekler" dedi. AYM üyelerinin kararı bir hafta önce aldıkları ortaya çıkınca bu mektup daha anlaşılır oldu.
CEM KÜÇÜK UYARMIŞTI
Star Yazarı Cem Küçük de, Sever'in mektubunun 'işaret olabileceğine' dikkat çekmişti. Küçük, 24 Şubat'taki yazısında, "Acaba Ahmet Sever AYM'nin vereceği kararı çoktan biliyor mu? AYM raportörünün Dündar'la ilgili 'ihlal' yönünde kararı var. Bu kadar net ifadeler kullanan Sever'in kulağına belki de bir şeyler fısıldandı. Çok şüpheli bir durum" uyarısına yer vermişti.
BU İLK STANDAL DEĞİL
Geçmişte FETÖ'nün eleman yetiştirme merkezi olduğu gerekçesiyle kapatılan Polis Akademisi başkanlığını bir süre yapan Zühtü Arslan başkanlığındaki AYM daha önce de skandal kararlara imza atmıştı. AYM, FETÖ ile mücadele kapsamında kapatılmasına karar verilen dershaneler ve terör propagandası yapan sosyal medya hesapları hakkında çok tartışılan kararlar vermişti.
Kaynak:STAR