HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Mersin'de düzenlenen mitingde yaptığı açıklamalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu hakkında çok çirkin ifadeler kullandı. Terör örgütü PKK'nın adeta sözcülüğünü yapan Demirtaş'ın açıklamalarına ilk tepki AK Parti'den geldi. AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, Demirtaş'a cevap olarak şu ifadeleri kullandı:
"Eli kanlı terör örgütü PKK'nın eli ve dili kanlı siyasi tetikçisi Selahattin Demirtaş kendi zalimliklerini, kendi katliamcılıklarını gizlemek için Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza hakaretlerde bulunuyor. Bu iğrenç kişiliğin diline doladığı kelimeler her türlü iğrençliğin ötesindedir. İnsan kanından beslenen bir terör örgütünün siyasi sözcülüğünü yapan Demirtaş'ın insanlıktan ve Müslümanlıktan bahsetmesi en hafif tabirle bir iki yüzlülüktür."
"Cumhurbaşkanımız için 'Eğer İslam toplumunun lideri olacaksan önce Müslüman olman lazım' diyebilecek kadar iğrenç bir dil kullanan Demirtaş'ın kafir bir terör örgütünün savunuculuğunu yaparken Müslümanlıktan bahsetmesi iki yüzlülüğün ötesinde ahlaki bir sorundur. Demirtaş'a önce Müslüman olmasını salık verecek değilim. Çünkü kendisi Kürtleri Kafiristan'a götürecek geminin kaptanlarından biridir. Ama kendisine önce insan olmasını salık verebilirim. Belki o zaman insan kanından beslenmeyi bir ahlaksızlık örneği olarak anlayabilecek bir konuma gelir. Buna da ihtimal vermiyorum ama gene de kendisine bunu salık vermeyi insani bir görev addediyorum. Kürt halkını Kafiristan'a götürmek isteyen birinin dinimiz ve peygamberimiz üzerinden Cumhurbaşkanımıza laf etmesi, " hırsız" vb suçlamalarda bulunması tam bir iğrençlik örneğidir. Malum kişi hem yalancı hem de müfteridir. Haysiyetli insanlara yalan ve iftira üzerinden iğrenç saldırılarda bulunanlar asla haysiyetli addedilmezler."
"Başbakanımız için 'Türkiye'nin gelmiş geçmiş en katliamcı, en zalim, en gerici Başbakanı' diye suçlayan Demirtaş kendisini ve sırtını dayadığı terör örgütünü tanımlıyor. Aynada kendisini görüp kendisini tanımlayan birinin kendine ait iğrençlikleri başkalarına yansıtması ahlaki sorunun ötesinde patolojik bir olgudur.
Dünyada gelmiş geçmiş en büyük katliamcı/terörist örgütün sözcülüğünü yapacak kadar insanlıktan soyutlanmış birinin yalanlarına cevap vermek sahiden zaman kaybıdır."
"PKK Kürtleri katleden ve Kürtler üzerinde zulüm rejimi kurmaya çalışan bir örgüttür. Kürtlerin Dehhak'ı olan PKK'nın sözcülüğünü yapmak sadece insanlığa değil Kürtlere de ihanettir. Kürt düşmanı Esad'ın, yeryüzünün gelmiş geçmiş en katliamcı ve en zalim birinin kara ordusu olarak, Şebbihası olarak çalışan PKK'nın utanmadan savunuculuğunu yapan, Esad'la yoldaşlık yapmaktan yüzü kızarmayan Demirtaş gibilerinin Kürtleri bu ülkenin özgür ve eşit yurttaşı kılan, Kürtlere yönelik inkar asimilasyon ve baskı politikalarını sonlandıran Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza yönelik bu düşmanlığı gerçekte Demirtaş gibilerin kimin taşeronu olduğunu ortaya koyuyor.
Demirtaş utanmadan yalan söylüyor. Kendileri Esad'ın para militer unsurları ve beslemeleri oldukları için DAEŞ ve Nusra üzerinden Başbakanımıza haksız bir isnadda bulunuyor. Demirtaş 'IŞİD ve Nusra Davutoğlu'nun beslemeleridir. Talimatı Ankara'dan alıyorlar.' diyerek kendilerinin Esad'ın ve başka ülkelerin beslemeleri ve tetikçileri oldukları gerçekliğini ört bas edebileceğine inanıyorsa nafile. Biz DAEŞ vb Örgütleri terör örgütü olarak lanetliyoruz. Demirtaş'ın insanlık vadisinde yeri varsa o da çıkıp PKK'yı terör örgütü olarak lânetlesin, eli kanlı diktatör Kürt düşmanı Esad'a çıkıp bir laf etsin de görelim. Hodri meydan! Bunu yapamaz. Bunu yapamayacak birinin bu iki yüzlü ve iğrenç laflar üzerinden siyaset yapması, demokratik siyaset adına da çok büyük bir eksikliktir.
Kem söz sahibine aittir. Ve doğrusu bu kem sözler sahibinin gerçek kişiliğini de ortaya koymaktadır."
Kaynak: sabah.com.tr