İŞTE LATİF ERDOĞAN'IN BUGÜNKÜ YAZISINDAKİ ÇARPICI BÖLÜM
FETÖ'NÜN TERÖRE AÇIKTAN DESTEĞİ VE TERÖRİSTİ İÇSELLEŞTİRMEK
Paralel yapının Türkiye aleyhindeki bütün devlet ve onların vekaletini üstlenen terör örgütleriyle örtülü ilişkiler içinde olduğu artık herkesin bildiği sırlar cümlesinden. Bu olayla ilişkide bulundukları konumun, varlığını değil ama açık adresini söylemek henüz erken. Gülen'in son mesajları doğrudan cihada çağrı içeriyor. "Cennet kılıçların gölgesi altındadır" hadis-i şerifini referans edinerek konuşmuş olması da ayrıca dikkat çekici. Yirmi senedir, kitaplarındaki "cihat" kelimesini bile kaldıracak kadar yanlış anlaşılmamak için takiye ve tedbir yapan bir kişinin bu açıktan cihat çağrısını nasıl yorumlayacağız? Yeni bir hidayet heyecanı değilse, yeni ihanetlerin deşifresi.. Yani teröre açıktan destek ya da teröristliği doğrudan içselleştirmek...
TÜRKİYE'DE İÇ SAVAŞ VAR YALANI YAYAN FETÖ'CÜ POLİSLER
VIP statüsünde Türkiye'ye gelen yabancıları markaja alıp, onları, Türkiye'de bir iç savaş olduğundan bahis ile derhal geri dönmeye ikna edecek kadar vatana ihaneti içine sindirebilen polislerin bir başka ihanet seçeneğinde zorlanacaklarına ben hiç ihtimal vermiyorum. Onlardan biri, acemi ördeğin yanlış yeriyle suya dalması gibi, bu telkinlerini yirmi senedir Türkiye'ye gelen ve ciddi bir Türkiye ve Recep Tayyip Erdoğan hayranı olan bir Arap prenste denemeye kalktığında bu aziz misafirin uyarısıyla iş anlaşılır, bu paralel polis açığa alınırken, aynı sistemde uzun süredir çalışmalar yapıldığı da deşifre olur.
FETÖ'CÜ POLİSLERİN YENİ GÖREVİ HALKI DEVLETE KÜSTÜRMEK
Bu yapıya mensup polislerden, görevleri gereği doğrudan halkla temasta olanlarının, sırf insanları devlete küstürmek, hükümet aleyhine kışkırtmak için yaptıkları işi yokuşa sürme atraksiyonlarını da aynı ihanet kategorisinde değerlendirmemiz gerekir.
Gülen, benimle yaptığı nehir söyleşide, 1960 ihtilalini hiç hazmedemediğini anlattığı bir yerde, nasıl canlı bomba olmak istediğini, Genelkurmay'ı intihar saldırısıyla nasıl havaya uçurmayı düşlediğini ve bunun için hangi çarelere nasıl başvurduğunu hikâye eder. Sözünün bir yerinde de "İnsan yedisinde ne ise yetmişinde de o oluyor. Dibeklerde dövsen karakter değişmiyor" der.
GÜLEN ODASINA ÇEKİLDİĞİNDE KIS KIS GÜLÜYORDUR
Ben onun bana anlattığı şekliyle risaleleri okuduğundan ya da Yaşar Tunagür'ün dediklerinden etkilendiğinden dolayı intihar saldırısı düşüncesinden vazgeçtiğini sanmıyorum. Onu engelleyen ölüm korkusudur. Ölecek başkası olduktan sonra … Artık onu tanıdınız, cümleyi siz tamamlayın, siz tekmil edin. Macerayı severdim, diyor. Mesela çarşıda, geçmekte olan polisin kafasına bir taş atardım. Adam kafasına yediği taşla şaşkın şaşkın etrafa bakınırken hemen herkesten önce koşturur, yüksek sesle, kim attı bu taşı, utanmazlar, arlanmazlar, diye bağırırdım. Duyanlar polisin başına toplanır, her kafadan bir ses çıkar, ben de bir kenara çekilir, olanlara kıs kıs gülerdim. Hiç kuşkunuz olmasın, polislerin başına açtığı bunca belaya da o, başkasının yanında bağırıp çağırsa da, odasına çekildiğinde kıs kıs gülüyordur..
Latif Erdoğan/Yeni Akit
Havaalınındaki FETÖ'cü polislerin korkunç ihaneti