Terör saldırısında yaralanan ve hayatını kaybedenlerin acısını derinden hissettiğini belirten Yalçın, "İçeriden ve dışarıdan Türkiye'ye diz çöktürmek isteyen karanlık odaklar, Türkiye'yi eski günlerine döndürmek istiyor. Birinci Dünya Savaşı'nın 100'üncü senesinde tekrar yeni haritalar belirleme uğraşındalar. Bu amaçla kalbimizde bombalar patlatıyorlar. Nerede ne yaparlarsa yapsınlar kazanan Türkiye devleti ve milleti olacaktır. Hain saldırıda hayatını kaybeden tüm şehitlerimize ve vatandaşlarımıza rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum. Hiç kimsenin kaygısı olmasın, namertler dilediklerini elde edemeyecekler. Biz her türlü terörün karşısındayız ve lanetliyoruz."
Anadolu insanını, en iyi ebru sanatının tanımladığını ifade eden Topçu, "Bir ebru bir kere yapıldı mı artık onun değişmesi asla mümkün değildir. Biz millet olarak bir ebruyuz. Bu ebruyu bozmaya çalışan 72 düvelin gücü dün yetmedi bugün de yetmeyecek. Kürt'ü, Türkmen'i, Laz'ı, Çerkez'i, Zaza'sı bir araya gelmiş, öylesine birbirine kenetlenmiş, kaynaşmış ki artık parçalanması, ayrıştırılması, bölünmesi mümkün değildir. Bu devletin adı Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Bu milletin adı, Türk'ü, Türkmen'i, Kürt'ü, Çerkez'i, Arap'ı, Laz'ı, Arnavut'u ile kim kendini ne şekilde kabul ediyorsa ay yıldızlı al bayrak altında bin yıldır yaşamaya karar vermiş, kıyamete kadar yaşayacak büyük Türk milletidir" değerlendirmesinde bulundu.
"GEREKİRSE YENİ DESTANLAR DA YAZARIZ"
"Şer hayaller peşinde koşanlar hep vardı, var olmaya da devam edecektir, işte onlar ancak hayal peşinde beyhude koşanlardır" ifadesini kullanan Topçu, şunları kaydetti:
"Dün dedelerimiz Çanakkale'de ne yaptıysa bugün de büyük Türk milletti aynı şeyi yapıyor. Yapmaya da devam edecektir. Biz, tarihi destanlarla dolu bir milletiz. Gerekirse yeni destanlar da yazarız evelallah. Bölücü terör örgütüyle olan mücadeleyi bir an evvel bitirip kalkınmamızı hızlandırarak medeniyet coğrafyamızdaki kardeşlerimizin dertlerine derman olmak durumuna geleceğiz inşallah.Bu vesileyle Türkiye'ye düşmanlık yapanlar bilsin ki içeride veya dışarıda, adları her ne ise er geç maddi ve manevi olarak kaybetmeye mahkumdurlar."