Yeni Şafak ve Yeni Akit gazetelerinin hedef alınmasında HDP'li ve CHP'li yöneticilerin sorumsuz söylemlerinin etkili olduğu görüldü. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin Diyarbakır mitinginde yaşanan bombalı provokasyonun ardından ertesi gün konuşma yaptığı İstanbul Sancaktepe'deki mitingde Yeni Şafak, Sabah, Takvim, Star, Akşam ve Güneş gazetelerini halkın önünde yere fırlatmıştı. Demirtaş'ın 5 gazeteyi birden hedef tahtasına koymasından kısa süre sonra Star'ın binasına bomba bırakılmıştı.
TEKİN'DEN "EL KOYMA" İTİRAFI
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de 7 Haziran seçimlerini kazanmaları halinde medyaya el koyma operasyonu yapacaklarını açıklamış ve büyük tepki görmüştü. Tekin, 3 gün önce İngiltere Parlamentosu'nda düzenlenen 'Türkiye: Barış sürecinin bitişi; IŞİD saldırıları ve yeni anayasa' başlıklı toplantıda bu söyleminin hatırlatılması üzerine geri adım atmamış ve "Sadece şahsımla ilgili yapılmış 84 manşet var. Bunların bir tanesi gerçek çıksın ben siyaseti bırakacağım. Sadece beş gazete beni manşette vermiş. Bu beş gazete kim? Ben bu gazetelere kirli demeyeceğim de ne diyeceğim" ifadelerini kullanmıştı.
FETÖ MEDYASININ İKİYÜZLÜLÜĞÜ
Her fırsatta Türkiye'deki basın özgürlüğünü sorgulayan FETÖ, Doğan ve PKK medyasının ikiyüzlülüğü ise Yeni Akit ve Yeni Şafak'a düzenlenen saldırı sonrasında bir kez daha gözler önüne serildi. Hürriyet'in kırılan bir kapı camı yüzünden uluslararası kamuoyunu ayağa kaldıran FETÖ ve Doğan medyası, teröristler tarafından iki gazeteye yapılan saldırıya dünkü sayfalarında çok az yer vererek haberleştirdi. Saldırıdan sonra Hürriyet gazetesini ziyaret eden Avrupa ülkelerinin büyükelçilerinden ve basın kuruluşlarının çoğundan da herhangi bir ses çıkmadı.