Selam Tevhid kumpası soruşturması çerçevesinde dün yeni dalga operasyon gerçekleştirildi. İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcı Vekili İrfan Fidan tarafından bizzat yürütülen operasyon, o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Keçiören'deki evini takibe aldıkları ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı izledikleri iddia edilen 26 şüpheliye yönelik gerçekleştirildi.
KILIF SORUŞTURMA
Başsavcılığın tespitlerine göre; Erdoğan'ı takip için kılıf yapılan soruşturma, 7 Şubat krizinden kısa bir süre sonra MOSSAD'dan gelen bir ihbar ile Ankara TEM Şube bünyesinde başlatıldı. Şüpheli polisler, soruşturmada, İsrail'in Gürcistan ile Hindistan büyükelçiliklerindeki patlamaları Türkiye'deki bazı isimleri yıkmayı hedefliyorlardı. Erdoğan'ın ev sahibi Faruk Koca da dosyaya dahil edilip Keçiören'deki Erdoğan ailesine ait konutu 24 saat izlemeye alındı. Hakan Fidan da hedef isimler arasındaydı ve sıklıkla gidip geldiği birkaç adres FETÖ'cü polislerce izlenip dinleniyordu. 17-25 Aralık sonrasında dosya incelendiğinde soruşturmanın Erdoğan ve Fidan'ı soruşturma kılıfında terörle irtibatlandırmaya yönelik kumpas amaçlı yürütüldüğü, fakat hiçbir delil elde edilemediği anlaşıldı. Başsavcılığın talimatı ile dün sabah harekete geçen Terör polisi, dosyada imzası bulunan şüpheli polislere yönelik operasyon başlattı ve 26 isme ait belirlenen 7 ildeki adreslere baskın yaptı. Aralarında merkez valisi Ahmet Pek, emniyet müdürleri Cihangir Çelik, Erol Demirhan, Hami Güney, Hamza Tosun, Lokman Kırcalı, Ayhan Koç ve Oktay Bulduk gibi önemli polis müdürlerinin bulunduğu isimlerin evlerine gidildi. Pek, Çelik, Demirhan, Bulduk ve Koç'un da aralarında bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Aranan 12 kişiden bazılarının ise yurtdışına kaçmış olabileceği belirtildi.
'GÖREV YAPTIRMAMAK'
"FETÖ/PYD örgütü yöneticiliği ve üyeliği" ile "Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümetini terörle ilişkilendirip görevini yapamaz hale getirmek" suçlaması yapılan şüpheliler FETÖ örgütünün Selam kumpası çerçevesinde gerçekleştirmeyi planladığı büyük gözaltı dalgasının Ankara ayağını olgunlaştırmaya çalıştıkları ve Ankara'da hazırlanacak dosyanın İstanbul'daki Selam Tevhid Kumpası dosyası ile birleştirilmesinin hedeflendiği saptandı.
'BAĞIMSIZ YARGIYA HAKARETTİR'
Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve paralel yapıya bağlı polisler hakkında yasalara aykırı olarak tahliye kararı veren "kamikaze hâkimler" Mustafa Başer ile Metin Özçelik'in "darbe girişimi" ve "örgüt üyeliği"nden yargılandıkları, Yargıtay 16'ncı Ceza Dairesi'ndeki davanın dünkü duruşmasında da avukatların usul itirazları devam etti. Birçok konuya itiraz eden sanık avukatları, duruşmayı izlemek üzere gelen eski Uluslararası Yargıçlar Birliği Başkanı Gerhard Reissner ve eski Hollanda Yargıçlar İçin Yargıçlar Platformu Başkanı Gerritjan Van Oven'in duruşma salonunda bulunmasının tutanağa geçirilmesini istedi. Daire bu talebi reddetti. Avukatların itirazı en nihayetinde savcı Kenan Zeybek'in tepkisine neden oldu: "Savunma makamı, işine geldiğinde 'silahların eşitliği' demekte, ancak ısrarla iddianamenin okunmasını engellemeye çalışmakta. Yabancı izleyicilerin tutanağa geçirilmek istenmesi bağımsız bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız yargısına saldırı niteliğinde. Bu kişiler izleyici olarak bulunabilirler. Bu durumun tutanağa geçirilmesini istemek yargılamayı uzatmaya yönelik bir davranış." Avukatlar, bu sıralarda mahkeme heyetinin duruşmadan çekilmesinden yargılamanın durdurulmasına kadar birçok talep dile getirdi. Daire taleplerin tamamını reddetti.