Kamuoyunda "askeri casusluk" olarak bilinen davanın iki numaralı sanığı emekli Albay Coşkun Başbuğ, evinde ele geçirilen ve davaya delil oluşturan hard disklerdeki DNA örneklerinin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri Fetullah Gülen ve örgüt üyelerine ait olup olmadığının belirlenmesi amacıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe vererek, parmak izleri ve DNA örneklerinin alınmasını talep etti.
Aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 kişi hakkında "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" suçlamasıyla açılan davanın sanıklarından Başbuğ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gözaltına alınan birçok kişinin evinde kendilerine ait olmayan ya da içeriği sonradan değiştirilmiş deliller bulunduğunu, bu delillerin haklarındaki davanın temelini oluşturduğunu söyledi.
Kendisine ait, içinde sadece müziklerin bulunduğu hard diskin değiştirildiğini ve sözde askeri bilgileri içeren belgelerin konulduğunu savunan Başbuğ, davaya bakan İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin talebi üzerine hard diskte DNA incelemesi yapıldığını ve Adli Tıp Kurumunun hazırladığı raporla DNA'nın kendisine ait olmadığını belgelediğini hatırlattı.
Parmak izi ve DNA örneği talebi
Sanıklardan Meryem Bağcı'nın Ankara'daki evinde ele geçirildiği iddia edilen hard disk ile kendi evindeki hard diskte aynı erkeğin DNA'sına rastlandığına dikkati çeken Başbuğ, DNA'nın kime ait olduğunun ortaya çıkarılması için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına başvurduğunu, bu kapsamda başta Fetullah Gülen olmak üzere Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması operasyonlarında tutuklanan, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan ya da yurt dışına kaçan bütün polis, savcı ve hakimlerden DNA örneği alınmasını ve bu örnekle karşılaştırılmasını talep ettiğini anlattı.
Coşkun Başbuğ, herkesin yaptıklarının hesabını vereceğini belirterek, "Erişilmez, ulaşılmaz zannettiklerimiz yargı önüne çıktı. En ufak şüphem yok, Fetullah Gülen de gelecek, yaptığının hesabını verecek" diye konuştu.