Manisa'da çeşitli açılış ve davetlere katılan Özdağ, Güneydoğu'da yaşanan terör olaylarına ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bazı HDP'li vekillerin sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamaları doğru bulmadığını belirten Özdağ, "Söyledikleri hiçbir şeye inanmak lazım. Çünkü, gayeye ulaşmak için her şeyi mubah gören bir zihniyetin insanları konuşuyor. Güneydoğu'da teröre destek veriyorlar. Teröre destek verenler bırakın milletvekili olmayı bir noktada onların insanlığı tartışılır" diye konuştu.
Terörün milletin demokrasisine, ekonomisine, varlığına, canına, insanına, hürriyetine kastettiğini vurgulayan ve Çözüm Süreci'ne dikkati çeken Özdağ, "Buna inanmış, silahları bırakmış, Türkiye'yi terk etmiş, suça karışmayanlar dağlardan inip, Türkiye Cumhuriyeti'nin şefkatli kollarına teslim olmuş olsaydı, iş, aş sahibi olsaydı, bugün bunların hiçbiri olmayacaktı" değerlendirmesinde bulundu.
Terör örgütüyle mücadelenin devam edeceğini anlatan Özdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yaklaşık 150 ton bombayı neden getirdiniz? Binlerce silah ve mermileri neden getirdiniz? Neden şuana kadar asker ve polis öldürmek noktasında faaliyet gösteriyorsunuz? Okula giden çocuklara neden bomba attınız? Bunların sebebi tamamen PKK, KCK ve onların gençlik yapılanması ile siyasal uzantılarıdır. Biz terörle ve teröristle mücadele etmeye devam edeceğiz. Daha önce kendilerine bir şans vermiştik. Daha önce bu şansı Özal da vermişti. Sayın Recep Tayyip Erdoğan da fazlasıyla verdi. Türkiye olarak, bunların siyasi uzantılarıyla, ekonomik uzantılarıyla, kaçakçılıkla, uyuşturucu ticaretiyle, insan kaçakçılığıyla ve bunların medya ayaklarıyla mücadele edeceğiz.
Milli bütünlük içerisinde siyaset yapan herkese saygıyız. Ama 'Ben ülkeyi böleceğim, milli bütünlük dışında siyaset yapacağım. Ay yıldızlı bayrağın yanında yeni bir bayrak dalgalandıracağım' derseniz buna kimse müsaade etmez. Edilmediğini de herkes gördü. Güneydoğu'da yaşayan Araplar, Kürtler, Zazalar hiç kimse PKK'nın yanında değil. PKK yalnızlaştı. Geçmişte Diyarbakır'da, Hakkari'de, Şırnak'ta büyük eylem yaptıklarında, yürüyüş yaptıklarında 10 binler kendilerine katılıyordu. Bugün cenazelerde bile bin, iki bin kişi oluyor. Bugün bir açıklama yapmak istediklerinde 30-40 kişiyi geçmiyor. Çünkü vatandaşlarımız özgür olmak istiyor."
Kalkınma hamleleri, bireysel özgürlükler, kendi dilinde yayın yapma, özel okul açma gibi imkanların AK Parti iktidarında sağlandığına ilişkin görüşlerini paylaşan Özdağ, "Mahkemelerde istediğin dilde savunma yapmış olmak, istediğin dilde propaganda yapmak hepsi bizim iktidarımızda oldu. Ama bununla yetinmiyorlar. Şimdi diyorlar ki 'öz yönetim' ve 'özerklik'. Bunu diyenler samimi değiller. Çünkü bunların bölünmenin tıraşlanmış halidir. 'Kürdistan' özlemi içerisindeler. PKK, çocuk, kadın, imam, doktor öldürüyor, hastaneleri bombalıyor" diye konuştu.
Bazı illerde HDP'li belediye başkanlarının bütçeyi doğru kullanmadığını savunan Özdağ, şunları söyledi:
"Diyarbakır'ın bütçesinin yüzde 90'ı, Van'ın bütçesinin yüzde 85'i, Mardin'in bütçesinin yüzde 80'i Ankara'dan gönderiliyor. Belediyeler gönderilen bütçeyi yatırıma ayırmıyorlar. Yol yapmak, alt yapı yapmak, çöpleri toplamak, itfaiyeyi daha mükemmel hale getirme noktasında çalışmıyorlar. 'Daha çok işçi, daha çok militan alalım, daha çok PKK militanı alalım...', 'İşçilerde sınav yok, bir kişinin yaptığı işi 10 kişiye yaptıralım ama kendi adamlarımızı besleyelim...' Biz bunlara müsaade etmeyeceğiz. Belediyeler daha çok denetlenecek. O bölgede ne yaptıklarını iyi biliyoruz."
Özdağ, ziyaretleri sırasında Sabuncubeli mevkisinde kendisini karşılayan ve "iller arasında servis taşımacılığı yapmak isteyen" servis şoförlerini dinledi, sorunlarının çözümü için konuyu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a iletme sözü verdi.