Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, Toyotasa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'ye yönelik 1996'da gerçekleştirilen suikast sonrası Yunanistan'a kaçan ve 20 yıl sonra Aydın Söke'de yakalanan İsmail Akkol ve birlikte yakalandığı Lavrion Kampı eski yöneticisi Fadik Adıyaman'ın yakalanışının detaylarına SABAH ulaştı. Buna göre Akkol'un da aralarında bulnduğu 6 terörist, Yunanistan'dan önce Sisam adasına geçti. Buradan da 4 gün önce bir tekneyle ve yasadışı yollarla Türkiye'ye girdiler. Diğer 4 terörist gruptan ayrılırken, Akkol ve Adıyaman, Didim'in ünlü tatil beldesi Akbük'teki bir yazlığa yerleşti.
İSMAİL AKKOL KİMDİR?
ADIM ADIM TAKİP
Akkol ve Adıyaman Akbük'teki yazlıkta 2 gün kaldıktan sonra Didim'e geçti. Buradan da Söke'ye giden bir minibüse bindi. Ancak, başından beri ikiliyi izleyen MİT görevlileri, iki ismi bindikleri minibüste de takibi sürdürdü. İkili, Söke Otogarı'nda indikten sonra, Eskişehir'e gitmek için ayrı koltuklarda bilet aldı. Tam bu sırada otobüse binmeden önce düzenlenen operasyonla Akkol ve Adıyaman yakalandı. Operasyona MİT'in talebi doğrultusunda Söke Emniyet Müdürlüğü ekipleri de destek verdi. Teröristlerin teknik takipten kurtulmak için cep telefonlarını kullanmadığı belirlendi.
KANLI ÖRGÜT DHKP-C
TANIKLAR ANLATTI
Otobüs firması görevlisi Dilek Kılıç, "İsmail Akkol Eskişehir'e ne zaman otobüs olduğunu sordu. Akşam saat 20.30'da olduğunu söyleyip, başka firmanın aracısına yönlendirdim. Fazla dikkat çekecek bir halleri yoktu ama eşyalarını kaldırıp indirirlerken yavaş hareket ediyorlardı. O nedenle şüphelendik. Bir de kadının hareketleri biraz tuhaftı" dedi. Enes Kaplan ise "Bilet sordular. İzmir aktarmalı olduğunu söyleyip yazıhaneye yönlendirdim. Ardından operasyon yapıldı" dedi.
TÜRKİYE'YE GİT ÇATIŞARAK ÖL!
KAMUFLAJ İÇİN SOBA
Akkol ve Adıyaman'ın yanındaki çantalarda ise roketatar, roket başlığı, el bombası, suikast silahı ve çok sayıda mühimmat ele geçirildi. Yanlarında bulunan elektrikli ısıtıcının ise dikkat çekmemek için kamuflaj amaçlı kullanıldığı belirlendi.
DNA TESTİ YAPILDI
Dün sağlık kontrolünden geçirilen iki terörist daha sonra yeniden emniyete götürüldü. Sorgularına, İstanbul ve Ankara'dan gelen özel ekiplerin de katıldığı teröristler, "Yurda kaçak girmek", "Pasaport kanununa muhalefet" ve "Silah bulundurmak" suçlarından adliyeye sevk edilecek. Bu arada kimliğinin kesin olarak tespiti için Adnan Menderes Üniversitesi'ne götürülen Akkol'a burada DNA testi yapıldı. Parmak izi kaydı Yunanistan'dan temin edilen Akkol'un kimliği kesinleşti.
KARAR YÜZÜNE OKUNACAK
Akkol, Aydın'daki duruşma salonundan, İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine bugün görüntülü (SEGBİS-Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ifade verecek. Mahkeme, 20 yıl önce hakkındaki gıyabi tutuklama kararını Akkol'un yüzüne okuyarak tutuklanmasına karar verecek ve yüksek güvenlikli F Tipi cezaevine konulacak. Akkol, Sabancı suikastının diğer faili, cezaevinde öldürülen Mustafa Duyar'ın "...İsmail ile içeri girdik. İsmail'e sekreteri etkisiz hale getirmesini söyledim. İsmail sekreteri vurdu..." şeklindeki ifadeleri doğrultusunda, sekreter Nilgün Hasefe'yi öldürmekten ağırlaştırılmış müebbetle yargılanacak.
KİMLİKTE 'ZEYNEL ABİDİN'
İki
teröristin üzerinden Hatice Çalışkan ve Zeynel Abidin Gümüş adına düzenlenen sahte kimlik çıktı. Adıyaman'ın üzerinden çıkan kimliğin, Didim'de yaşayan, yaşlı ve kısmi zihinsel engelli Hatice Çalışkan'a ait olduğu belirlendi. Teröristlerin kullandığı sahte pasaportları, Çalışkan'ın insan kaçakçılığı yapan ve Yunanistan'a kaçan oğlunun temin ettiği ve teröristleri Türkiye'ye getirdiği değerlendiriliyor.
DUYAR ÖLDÜRÜLDÜ ERDAL BELÇİKA'DA
Sabancı
Holding Yönetim Kurulu Üyesi Özdemir Sabancı, 9 Ocak 1996'da Sabancı Center'da uğradığı silahlı saldırı sonucu, Toyotasa Genel Müdürü Haluk Görgün ve sekreter Nilgün Hasefe'yle birlikte yaşamını yitirmişti. Sabancı Center binasında çaycı olarak çalışan Fehriye Erdal, diğer iki terörist İsmail Akkol ve Mustafa Duyar'ı binaya almış, 25. kata çıkan teröristler Sabancı, Nilgün Hasefe ve Haluk Görgün'ü öldürmüştü. Tetikçilerden Mustafa Duyar, pişmanlık düzenlemesinden faydalanmak için 22 Aralık 1996'da Suriye'de Türkiye'nin Şam Büyükelçiliği'ne teslim olmuş, ancak 1999'da Afyon Cezaevi'nde "Karagümrük Çetesi" olarak bilinen grubun lideri Nuri Ergin'in talimatıyla öldürülmüştü. Suikast sonrası Yunanistan'a kaçan Akkol ise 11 Şubat 2014'te Atina'da yakalanmış, ancak Türkiye'nin iade talebine rağmen 2015'te serbest bırakılmıştı. Firari Fehriye Erdal halen Belçika'da yaşıyor.