Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Vatandaş devlet deyince ilçesinde kaymakamı ilinde valiyi sorumlu görür. Azimli bir kaymakam yetkisiyle ilçesinin çehresini değiştirirken aynı hassasiyeti taşımayan bir kaymakam aksinin olmasına neden olabilir. Anadolu'da gittiğimiz yerlerde 20-30 yıl önce görev yapmış kaymakamları bir efsane gibi anlatan vatandaşlarımız var.
"ONLAR EVRAK KAYMAKAMIDIR"
Kamu görevlileri yaptığı işin karşılığında elbette devletten maaş alırlar. Özellikle kaymakamlarımız için asıl mükafat vatandaşlarımızın onların arkasından ettiği hayır dualarıdır. Allah razı olsun sözü hiçbir makamla, kazançla mukayese edilemez. İdarecilik gibi doğrudan insanın hayatına dokunan işlerde sadece rutini yürütmekle başarılı olunamaz. Onlar için saat diye bir şey olamaz. Yazın terlememiş, kışın üşümemiş kaymakam ne ilçesini ne vatandaşını tanıyabilir. Böyle bir kaymakam odasından çıkmamış, halkın arasına karışmamış demektir. Sadece evrak üzerinden işlerinizi elbette titizlikle takip edeceksiniz ama insanı asla ihmal etmeyeceksiniz. Ben muhtarlarla da toplantı yapıyorum. Şu an 10 bine ulaştık. Her hafta 400 muhtarı ağırlıyoruz. Bu muhtarların bir kısmı kaymakamından memnuniyetini ifade ederken bir kısmı şikayetini ifade ediyor. Yani markajdasınız.
"BALIK BAŞTAN KOKAR"
Mesele insan. İnsan olmazsa bina nedir ki? Bu muhteşem külliye içindeki insanı ile güçlüdür. İçindeki insan buraya güç katmıyorsa burası bir beton yığınıdır. İnsan olmazsa aynı şekilde kamu görevlisi nedir ki? Aynı anlayış bütün kamu görevlileri için geçerlidir. Balık baştan kokar. Yönetici bu bilinçle hareket etmezse personelinin işini hakkıyla yapmasını beklemek iyimserlik olur.
"GEÇTİĞİMİZ 13 YILDA ÇOK ÖNEMLİ MESAFELER KAT ETTİK"
Rahmetli Abdürahim Karakoç, 'Gölgesinde otur ama yaprak senden incinmesin' demiş. Bizler bu görevleri bıraktığımız vakit geride böyle izler bırakmalıyız. Kimseyi incitmeden çok büyük eserlere imza atmalıyız. Geçtiğimiz 13 yılda çok önemli mesafeler kat ettik. İnsan odaklı bir devlet anlayışını tamamen egemen kılacağız.
Paralel ihanet çetesinin ülkemize verdiği zararı, bize en büyük husumeti besleyen büyük ülkeler bile vermemiştir.
Müslüman aynı delikten iki defa sokulmaz
Arkamızda binlerce yıllık bir gelenek var. Biz kabile devleti değiliz. Çok asil bir milletiz. 16 büyük devlete ilave olarak çok sayıda devlet kurmuş bir milletiz. Bu kadim geleneğin gerisinde devlet ve millet arasındaki güçlü güven duygusu bulunuyor.
Erdoğan: Müslüman aynı delikten iki defa ısırılmaz
"MİLLET AŞKIYLA ÇALIŞTIĞIMIZ SÜRECE YORUMLAYIZ"
Sıkıntılarımız elbette var. Bugünün sıkıntıları bizi binlerce yıllık sorumluluğumuzdan uzaklaştıramaz. Adalet, güvenlik ve refah temelinde daha yükseğe çıkaracağız. Rahmetli Neşet Ertaş, 'Aşk ile çalışan yorulmaz' diyor. Mesele bu aşk, aşk varsa yorulmazsın. Biz de millete hizmet aşkıyla çalıştığımız müddetçe yorulmayız.
"BİZİM VATAN ARAYIŞIMIZ YOK SÖZLERİNİ KÜLAHIMA ANLATSINLAR"
Bir şehit polisin ağabeyi telefonda şunu söyledi: Sayın Cumhurbaşkanım biz şehadete inanmışız. Yeter ki sizler bizim arkamızda dimdik durun. Siz dimdik durdukça Allah'ın izniyle bu vatan topraklarında bu teröristlere yer tanımayacağız. Mesele bu, yılmadan, usanmadan üzerine üzerine gideceğiz. Biz, tek milletiz. Çeşitli etnik unsurlar olabilir. Ama tek milletiz. İki, tek bayrağız. 'Bizim vatan arayışımız yok' sözlerini külahıma anlatsınlar. Onların derdini biliyoruz. Ben hangi haklara sahipsem sen de aynı haklara sahipsin. Rahat dur ya... Ama dert başka. Bu vatan topraklarımızı bölmek parçalamak. O tarihi hesaplarını kendilerine göre yerine getirmek. Ve tek devlet. Başka devlet olamaz.
"MEVZUATTAN ÖNCE ZİHNİYETİ ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR"
Kamu yönetimi reformları gündemimizden hiç düşmedi. Türkiye'nin son 13 yılı bu bakımdan çok önemli. Sayısız tecrübe ile gördüğüm bir gerçek... Sadece kanun çıkarmak, yönetmeliklerle uğraşmak sorunu çözmüyor. Mevzuattan önce zihniyeti çözmek gerekiyor. Hangi kanunu çıkarırsanız çıkarın uygulama aynı kalır. Kurumsal organizasyon olarak idareyi yenilemek kolay, idare-i maslahatçı anlayışı değiştirmek zordur. Liderlik vasıflarına sahip idarecilerin sayısını ne kadar çoğaltırsak hedeflerimize o kadar kolay ulaşacağız. Yeri geldiği zaman koyun mevzuatı bir kenara ve 'ben bunu bu şekilde yaparım' deyin ve yapın. Kimin için kullanıyorsunuz bunu? Vatandaş için. Sorunlar karşısında pes eden değil, dirayet sahibi yöneticiler olmadan bunu gerçekleştiremeyiz. O yüzden çekinmeden çözüm üretin. Sorunlar karşısında ya bir yol bulan ya da bir yol açan idarecilerle birlikte yürümek istiyoruz.
'PARALEL YAPI'YLA MÜCADELE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı durumun Türkiye'nin başka meselesi olan Paralel Devlet Yapılanması ile mücadele için de geçerli olduğuna vurgu yaparak, şunları ifade etti:
"Paralel ihanet çetesinin içeride ve dışarıda ülkemize verdiği zararı, şu anda bize en büyük husumeti besleyen ülkeler dahi başaramamıştır, bundan emin olunuz. Devlet geleneğimize de açık bir tehdit oluşturan bu yapı mensuplarını, kamunun tüm kademelerinden süratle temizlemek mecburiyetindeyiz. Bu yapı, Milli Güvenlik Kurulumuz tarafından devletimiz ve milletimiz aleyhine çalışan bir terör örgütü olarak tescil edilmiştir. Paralel yapıyla mücadele çalışmaları, gerek Milli Güvenlik Kurulumuz gerekse Devlet Denetleme Kurulumuz aracılığıyla yakından takip edilmektedir. Şu anda bana bağlı olarak çalışan Devlet Denetleme Kurulunun en öncelikli görevi budur. 'Her kurumumuzu denetleyeceksin, her kurumda bu tür kim varsa tespit edip hemen yargıda bunlar için süreci başlatacaksınız' diye talimatımı verdim. Altını çizerek söylüyorum, bu konu tamamen bir devlet meselesi, devletin güvenliği meseledir. Bu konuda herhangi bir ihmali, herhangi bir yanlışı olan kim olursa olsun mutlaka hak ettiği cezayı görecektir.
"Kaymakamlardan, Paralel Devlet Yapılanmasıyla ilgili çalışmalarını, daha dikkatli ve kararlı bir şekilde yürütmelerini isteyen Erdoğan, "Paralel Yapıyla mücadelede desteğim daima yanınızdadır. İstediğiniz anda özel kalemimi telefonla arayarak bu bilgileri verebilirsiniz. Çünkü bizzat kendim bu işi takip ediyorum ve Devlet Denetleme Kurulunun da birinci derecede görevi budur. Bu mücadelede herhangi bir engelle karşılaşan, sıkıntı sorun yaşayan doğrudan bu bilgiye bana aktarmalıdır" diye konuştu.
Bir yandan bölgedeki ve yurt içindeki sorunlarla mücadele edilirken diğer yandan da yeni Türkiye'nin inşası çalışmalarının adım adım yürütüldüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstikrar ve güven ortamının yeniden tesisiyle birlikte, ekonomide ve demokraside kısa bir süre de olsa, kesintiye uğrayan reformları devam ettirme kararındayız. Yeni anayasa bu reformlarımızın en önemli unsurlarından biridir. Başkanlık sistemi tartışmaları da bu çerçevede sürmektedir. Üstlendiğiniz görevler sebebiyle Türkiye'nin imkanlarını ve eksiklerini en iyi sizler biliyorsunuz. Birikimlerinizi hem yeni anayasa hem de başkanlık sistemi tartışmalarına katkı sağlayacak şekilde bakanlığımız aracılığıyla bir arada getirmenizin faydalı olduğunu düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı. Erdoğan, konuşmasının sonunda, planlanan müzik dinletisinin şehitler nedeniyle uygun olmayacağının düşünüldüğünü ve iptal edildiğini kaydetti.