AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Anayasa çalışmalarına değinerek, "Herhangi bir şekilde gücün tekelleşmediği, güçler ayrılığı prensibinin en iyi şekilde gerçekleştirildiği bir anayasaya ihtiyacımız var. Gücün tek meşruiyet kaynağının halk olduğu, halkın onayını almamış hiçbir mekanizmanın, hiçbir vesayet odağının meşruiyet kazanamayacağı bir yapı öneriyoruz" dedi.
"TERÖRÜN, HENDEĞİN SAVUNUCUSU OLMAYA DEVAM EDERLERSE MUHATAP ALMAYIZ"
"Artık bir karar vermeleri şart. Bir yol ayrımındalar" ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, "HDP, Kandil'in kanlı diline mi kendini teslim edecek, yoksa siyasetin meşru zeminine mi? Kandil'in kanlı diline kendilerini teslim ederler, terörün, hendeğin, şiddetin savunucusu olmaya devam ederlerse, kendilerini muhatap almayız. Siyaseti merkeze alarak, çatısı altında bulundukları Meclis'te meşru siyaset yapmaya kalkarlarsa işte o zaman kendileri muhatap alınacak konuma gelirler" şeklinde konuştu.
Davutoğlu: Parlamenter sistem artık imkansız
HDP SAVUNDUĞU HENDEK SİYASETİNİN BEDELİNİ KENDİ ÖDEYECEK
Davutoğlu, "Hiç şüpheniz olmasın, HDP, savunduğu bu hendek siyasetinin bedelini kendi ödeyecek, kazdığı hendeğe mutlaka kendi düşecektir. Onca insanın canına kastetmenin, onca insanı evinden etmenin, mahalleleri işgal etmenin teröristlere bir bedeli olduğu gibi onu savunan HDP'ye de siyasi bir maliyeti olacaktır" dedi.
ONLAR (HDP) HESAP VERME MAKAMINDALAR
"Onlar (HDP) hesap sorma makamında değil, hesap verme makamındalar" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Teröre karşı tavır koyamadıkları için, her türlü ifadeleriyle millet arasına nifak ve şiddet tohumu ekmek istedikleri için hesap verme makamındalar" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, "Bize kimse, milletimizin birliği ve beraberliği, ülkemizin bölünmez bütünlüğü için sarf ettiğimiz çabalar dolayısıyla hesap soramaz, soramayacak" dedi.
"BÜTÜN ENGELLERİ AŞACAĞIZ"
Başbakan Davutoğlu, "2016'da hangi zorluklarla karşılaşırsak karşılaşalım arkamızda milletimizin desteği, önümüzde 2023 Türkiye hedefleriyle, bütün bu engelleri aşacak, 2016'yı refah, mutluluk, barış yılı yapmaya muktedir olacak bir performans sergileyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"YENİ ANAYASAYA OLAN İHTİYACININ TARTIŞILMASI ANLAMSIZ"
Başbakan Davutoğlu, yeni anayasa çalışmaları ile ilgili olarak da şunları kaydetti:
"Şimdi biz öyle bir anayasa yapmalıyız ki insanı esas alsın ve sadece insanı esas alsın. Türkiye'ye yakışan anayasa, temel hak ve hürriyetler konusunda hiçbir kısıtlamanın yer almadığı az, öz, net bir anayasadır."
Türkiye'nin yeni anayasaya olan ihtiyacının artık tartışılması anlamsız bir konu olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, "Konuşulması, tartışılması gereken husus, bu anayasanın hangi ilkeler ve değerler üzerinde inşa edileceğidir" dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİNİ NEDEN KONUŞMAYALIM?
- Kımse bize parlamenter sistemin mükemmel işlediğini söyleyemez. Savunanlar 27 Nisan e-muhtırasına sessiz kalanlardır.
- Parlamenter sistemin işlemesi zor ve imkansız hale gelmiştir.
- Başkanlık ve parlamenter sistemi neden konuşmayalım?
- Anayasa çalışmalarını dirayetle yürüteceğiz.
- Türkiye sevdamız en az hedeflerimiz kadar büyük.
Davutoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
"Yeni anayasa sürecini başlatmak üzere liderlerle gerçekleştirdiğimiz görüşmelerin ardından inşallah yarın Meclis Başkanımız ile görüşerek bilgi ve izlenimlerimi paylaşacak ve bundan sonraki sürece Meclis zemininde öncülük etmesini rica edeceğim."
"ARTIK MESELE TBMM SATHI MAHALLİNDEDİR"
Başbakan Davutoğlu, "Oluşan mutabakat sonrasında artık mesele, TBMM sathı mahallindedir ve Sayın Meclis Başkanımızın dirayetli yönetimiyle en kısa sürede komisyonun oluşması ve çalışmalara derhal başlanması konusunda da uygun ortam oluşmuş bulunmaktadır" ifadelerini kullandı.
"EN DOĞRU SİYASEL SİSTEMİN BAŞKANLIK SİSTEMİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"
Davutoğlu, "Biz cari parlamenter sistemin, yani parlamenter sistemden de sapmış olan bugünkü sistemin ürettiği sorunları göz önünde bulundurarak, Türkiye için en doğru siyasal sistemin başkanlık sistemi olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile görüşmesine dair, "Gelin, konjonktürel şartların dışına çıkalım, bugünkü konjonktürün zihnimizde bıraktığı izler, korkular üzerinden anayasa tartışması yapmayalım" dediğini aktaran Davutoğlu, "Türkiye'de ve dünyada ortalama insan ömrü belli. 30-40 yıl sonra, bugünkü siyasi liderlerin hiç birisi muhtemelen hayatını sürdürmüyor olacak" şeklinde konuştu.
ANAYASAYI HEP BERABER YAZALIM
Başbakan Davutoğlu, "Torunlarımızın, onların torunlarının, onların da torunlarının asırlarca gurur duyacağı anayasayı hep beraber yazalım. İsimlere, makamlara takılmadan bu sistemleri artılarıyla eksileriyle, avantajları ve dezavantajlarıyla enine boyuna konuşalım" ifadelerkini kullandı.
Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"(140 yıldır Türkiye'da parlamenter sistem var. Dolayısıyla bu sistemi devam ettirelim) diyenler, parlamenter sistemin doğasını ve dokusunu bilmiyorlar demektir. Tek parti döneminde, milli şef kavramının olduğu dönemde, parlamenter sistemden bahsetmek mümkün müydü?"
İran-Suudi Arabistan gerilimi
Başbakan Davutoğlu, İran ile Suudi Arabistan arasındaki gerilimle ilgili olarak şunları kaydetti:
"Türkiye olarak, dost ve müttefik gördüğümüz İran ve Suudi Arabistan, İslam dünyasının iki önemli ülkesidir. Bu iki önemli ülke arasında tırmanan mevcut gerilim, maalesef bölgemizdeki mevcut gerilim alanlarını daha da büyütecek bir potansiyele sahiptir. Bölgedeki bütün ülkelerin, bu konuya aklı selim içinde yaklaşması ve gerilimi artırıcı değil, düşürücü yönde hareket etmesi gerekiyor ve bunu bekliyoruz."
'Diplomatik unsurlara yönelik saldırılar kabul edilemez'
Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Suudi Arabistan'da, Şii bir din adamının da aralarında bulunduğu 44'ü de El Kaide mensubu, 47 kişinin idamıyla başlayan gerilim, Suudi Arabistan'ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed kentindeki konsolosluk binasının ateşe verilmesiyle daha da tırmandı. Diplomatik misyonlar, uluslararası anlaşmaların koruması altındadır ve her türlü gerilim ve çatışma ortamında bile güvenlik altına alınmalıdır. Geçmişte diplomatları ve diplomatik misyonları saldırıya uğramış bir ülke olarak, hangi gerekçeyle olursa olsun diplomatik unsurlara yönelik saldırılar kabul edilemez, bu saldırıları en şiddetli şekilde kınıyoruz. Şu anda ne yazık ki iki ülke arasındaki diplomatik bağlar tamamen kopmuş durumda."
"Geri adım atacağımızı zannedenler bilsin ki irademiz nettir"
Başbakan Davutoğlu, "Bu ülkede hiç kimsenin zorbalık etmek diye bir hakkı yok" diyerek, "Hiçbir hukuk anlayışında da terör ve şiddeti savunmanın adına siyaset denemez. Bu hukuken suçtur. Dünyanın hiçbir ülkesinde, siyasetçilerin bu şekilde açıkça ve alçakça bir terör destekçisi haline gelmesi kabul edilemez. Bunun bir bedeli vardır" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, "Her ev onarılacak, her okul eğitime açılacak, her sokak emniyetli hale gelecek, her mahalle, her ilçe rahatça özgürce gezilen, özgürce ticaret yapılan, emek sarf edilen yerler haline gelecek. Bu bizim taahhüdümüzdür" şeklinde konuştu.
Bütün güvenlik birimleriyle değerlendirme yaptıklarını anımsatan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Orada da verdiğimiz talimat açıktır. Bütün ilçeler temizleninceye kadar, bütün sokaklar barikatlardan arındırılıncaya kadar, bütün hendekler kapatılıncaya kadar, bütün okullar açılıncaya kadar, bütün hastaneler işleyinceye kadar, bütün evler huzurlu ve emniyetli hale gelinceye kadar mücadelemiz sürecek."
Başbakan Davutoğlu, "Geri adım atacağımızı, duracağımızı, duraksayacağımızı zannedenler bilsin ki irademiz nettir, kararımız kesindir, netice ise mutlaktır" dedi.