Savcılığın yeniden ele aldığı yazar Necip Hablemitoğlu suikastıyla ilgili önemli bir ayrıntıya ulaşıldı. FETÖ ana dava soruşturmasına da zemin oluşturan KPSS iddianamesinde yer alan suçlamalarla, Hablemitoğlu'nun öldürülmeden hemen önce yazdığı "Köstebek" kitabındaki iddiaların örtüştüğü ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2000-2013 arasındaki faili meçhul cinayetlerle ilgili dosyalarda FETÖ/PDY bağlantısı olup olmadığını araştırmak üzere başlattığı çalışma kapsamında, 18 Aralık 2002'de evinin otoparkında öldürülen Hablemitoğlu olayı da ele alındı. O dönem Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince yürütülen soruşturmadaki bir ayrıntı ise soru işaretlerine yol açtı. Soruşturmayı yürüten emniyet görevlilerinin 'ters mantıkla', incelemeye olay yerinin merkezinden başlaması gerekirken, en dış halkadan başladıkları belirtildi.
PARALEL KARA KUTU 'KAYNAK'TAN ÇIKTI
KASITLI MI ACEMİLİK Mİ?
Bu durumun kasıtlı mı, yoksa o dönemki ekibin tecrübesizliği mi olduğu incelenirken, Hablemitoğlu'nun öldürülmeden önce Gülen örgütünü hedef aldığı "Köstebek" kitabındaki tespitlerle KPSS iddianamesindeki suçlamaların örtüştüğü görüldü. İddianamede, örgütün yapısı, yasa dışı dinlemeler, şantaj, sınavlarda usulsüzlük, casusluk faaliyetleri ve himmet yoluyla ekonomik çıkar elde edilmesine yer verilmişti. Hablemitoğlu'nun ölümünden sonra bitirilememiş haliyle yayımlanan kitapta da bu iddialara yer verildiğine vurgu yapılmıştı. İşte kitapta dikkat çeken unsurlar:
İŞTE FETÖ'NÜN BEYİN TAKIMI
Fetullahçılar, uluslararası alanda at koşturan, bağlantılarıyla, ekonomik kaynakları ve eğitim kurumlarıyla, Türkiye'nin yüz yüze olduğu en tehlikeli tehdit odağıdır. CIA denetimindeki Moon, Falun-Gong, Scientology gibi tarikatlarla benzeşmektedir.
İstihbarat birimlerine sızmakla, kendilerine gelebilecek her türlü operasyonu önceden haber alma, önleme ve karşı operasyonu başlatma olanağına sahiptirler.
Fetullahçılar, Türkiye'nin tek özel istihbarat örgütüne sahiptir. Hedef seçtikleri isimlerin açıklarını içeren, şantaj malzemesi olarak kullanılabilecek her türlü görsel ve işitsel bir arşive de sahip bulunmaktadırlar.
