İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturmasında usulsüzlük yaptıkları ve kumpas kurdukları iddiasıyla bazı emniyet mensuplarına yönelik başlatılan soruşturma kapsamında, gözaltına alınan ve mahkemece serbest bırakılan 14 şüpheliden 6'sı hakkındaki karara itiraz ederek, bu kişiler hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, İstanbul merkezli 13 ilde emniyet personeline yönelik ortaklaşa düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alınan ve tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen 14 şüpheliden 6'sının serbest bırakılmasına itiraz etti.
Savcılık itiraz yazısında, şüphelilerin
''Terör örgütüne üye olmak, gizliliği ihlal ve görevi kötüye kullanmak'' suçlarından mahkemeye sevk edildiğini anımsatarak, tüm şüphelilerin adli kontrol kararıyla serbest bırakıldığı kaydedildi.
Hakimliğin şüphelileri serbest bırakma gerekçesinde, ''gizliliği ihlal ve görevi kötüye kullanmak'' suçlarından değerlendirme ve araştırmaların yapıldığını ancak şüphelilerin ''terör örgütüne üye olma'' eyleminin nelerden ibaret olduğunu, hangi deliller hususunda bir araştırmanın yapıldığını ortaya koyacak somut delil ve emarelerinin bulunmadığı'' hususunun gösterildiği belirtilen yazıda, şüphelilerin ''FETÖ-PDY Silahlı Terör Örgütü'' olarak anılan örgütün üyesi sıfatıyla örgütün amaçları doğrultusunda 17 Aralık operasyonunu gerçekleştirdikleri kaydedildi.
Bu nedenle, hakimliğin şüpheliler hakkında ''örgüte üye olma'' eyleminin nelerden ibaret olduğu, hangi delillerle desteklendiği hususunda araştırma yapıldığını ortaya koyacak somut delil ve emarelerin bulunmadığı gerekçesinin yerinde olmadığı belirtilen yazıda, ''Örgüt içerisindeki görevleri, eylemlerinin ağırlığı nazara alındığında 8 şüpheli yönünden verilen adli kontrol kararının yerinde olduğu görülmekle birlikte, 6 şüphelinin saikleri, eylemlerindeki ağırlık, örgüt içerisindeki görevleri itibariyle haklarından verilen karara itiraz etme gereği ortaya çıkmıştır'' denildi.
İtiraz yazısında, şüpheliler dönemin İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu, Emniyet Genel Müdürlüğü eski KOM Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, eski başkomiser Mehmet Akif Üner, Hayri Akın, Duran Denizci ve Alparslan Çalışkan'ın atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunması, suçların vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, suçlara dair yasada belirtilen cezanın üst haddi dikkate alınarak, hakimliğin serbest bırakma kararının kaldırılmasına ve şüpheliler hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkarılması talep edildi.
- Soruşturmanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturma dosyasına ilişkin usulsüz işlem yaptığı belirlenen 67 kişi hakkında işlem yapıyor. Belirlenen bu kişilerden 27'si eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alınırken, 10 emniyet mensubu da İstanbul'daki paralel devlet yapılanması soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunuyor. 25 Aralık kumpas soruşturması kapsamında hakkında yakalama emri çıkarılan dönemin İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Hamza Tosun ise bu soruşturmada firari şüpheli olarak yer alıyor. Savcılığın kalan 29 kişinin de ifadesini alacağı kaydediliyor.
Haklarında gözaltı kararı bulunan şüphelilerden bir kısmının, Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın, yurt dışına giriş çıkış kayıtlarını tuttukları, takipsizlikle sonuçlanan 17 Aralık soruşturması şüphelileriyle irtibatlandırmaya çalıştıkları ve kayıtları adli rapor haline getirdikleri iddia ediliyor.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Ekrem Aydıner'in ifadesini aldığı 25 şüpheliden, aralarında dönemin İstanbul Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu ile aynı şubede başkomiser olarak görev yapan Mehmet Akif Üner ile eski Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya'ın da aralarında bulunduğu 14'ü tutuklanma istemiyle nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilirken, diğer 11 şüpheli ise serbest bırakılmıştı.
İstanbul 9. Sulh Ceza hakimliği ise 14 şüphelinin de serbest bırakılmasına karar vermiş, şüphelilerle ilgili, yurt dışına çıkış yasağı ve haftada 2 gün en yakın güvenlik merkezine imza verme zorunluluğundan oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasını da kararlaştırmıştı.