İzmir polisinin, Askeri Casusluk Davası'nda "kumpas" kuran polisler ve kamu görevlilerine yönelik gerçekleştirdiği operasyonun ikinci ayağı sürüyor. SABAH, hakkında gözaltı kararı bulunan ancak, Hollanda'ya kaçan firari savcı Fikret Seçen'le aynı gün Rusya'ya kaçtıkları belirlenen TÜBİTAK görevlileri Süheyl Mustafa Keskin ve Yalçın Çakmak ile Birleşik Arap Emirlikleri'ne kaçtığı belirlenen Burak Akoğuz tarafından, kumpas için hazırlanan çakma rapora ulaştı. Casusluk operasyonunda ele geçirilen hard disk, flash bellek gibi veri depolama araçlarından çıkan sahte bilgileri meşrulaştırmak için hazırlanan 69 sayfalık rapordaki çelişkiler dikkat çekti.
İZMİR'DE 10 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
POLİSLER, 'ALAMADIK' DEDİ
Mahkemenin, dijital verilere el konulmasından sonra herhangi bir tahrifat ve manipülasyona maruz kalıp kalmadıkları, imaj alındıktan sonra bir ekleme ya da çıkarma yapılıp yapılmadığını sorması üzerine hazırlanan raporda,TÜBİTAK görevlilerinin, ev aramalarında imaj alınmamasına rağmen, imaj alma tutanaklarının dijital delillere el konulduğunda oluşturulduğunu belirtip gerçeğe aykırı ifadeler kullandığı belirlendi. Sanıklardan astsubay Saygın Özdemir'in evinden çıkan ve 22 ay hapis yatmasına neden olan hard diski inceleyen TÜBİTAK görevlileri raporda, imajların deliller bulunduktan hemen sonra alındığını yazdı. Normalde evde arama yaptıktan sonra dijital verilerin kopyasını hemen alması ve istenmesi halinde şüpheliye veya avukatına da bir kopyasını vermesi gereken polisler ise aramadan sonra tuttukları tutanakta, "Teknik imkânsızlık nedeniyle içlerinde şifrelenmiş program ve dosyalar olabileceğinden dolayı" bilgisayara el koyduklarını ve hemen imaj alamadıklarını yazdı. İmaj alamadıkları için kopyasını da veremeyen polislerin, "Buldukları delilde' hiçbir inceleme yapmadıkları ve şifreli olduğuna dair de bir tespitlerinin olmadığı anlaşıldı. TÜBİTAK raporunda, "Bulunan delillerin bir kişiye aidiyeti konusunda tek analiz, o kişinin o dosyanın verilerinde sadece isminin geçmesi yeterli değildir. Bulunan hard disk ve flash belleklerin, o kişilere ait olup olmadığı kişilerin sahip oldukları bilgisayarlarda bıraktıkları izlerden de anlaşılır" diyor. Ancak polisler evde buldukları hard disk ve flash belleklere el koyarken bilgisayarlara el koymuyor. Bu nedenle de hard disk ve flash belleklerin bilgisayarlarda bir iz bırakıp bırakmadığı tespit edilemiyor.