Ertekin, askerlerin hazırladıkları bu metni İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, kuvvet komutanlıkları, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, HSYK, Yargıtay başta olmak üzere bin kadar kişi ve kuruma gönderdiklerini ifade etti.
Metinde, soruşturma sürecinde başlayıp, yargılama sürecinde de devam eden ve doğrudan sanıkların anayasa ile garanti altına alınmış temel hak ve özgürlüklerine karşı yapılan "özensiz" işlemlerin, ihlallerin ve hukuka aykırılıkların anlatıldığını aktaran Ertekin, "Müvekkillerimiz tarihe not düşmek adına bu çalışmayı yaptı.
Bu mektup, mülkiye müfettişlerinin hazırladığı inceleme raporuna ve şu anda yürütülen soruşturmaya (Paralel Devlet Yapılanması operasyonu) dayanak teşkil etti" dedi.
Gerçek dışı bilgiler ve evraklarla hazırlanan raporlarla yaklaşık 17 ay adli dinleme ve teknik izleme yapıldığı, kolluk tarafından gönderilen önleyici dinleme taleplerine ilişkin yazılarının savcılık ve mahkemece doğruluğunun dahi araştırılmadan, sorgulanmadan "doğru" kabul edildiği, önleme dinlemesi kararı verildiği belirtilen mektupta, "Kolluk bünyesinde görevli tek bir memurun düzenlediği raporlar silsile yolu ile mahkeme kararına dönüşmüştür.
Bu kolluk personeli o kadar önsezili, mesleki olarak gelişmiş, teknolojiye hakim ve hukuki bilgisi tamdır ki, düzenlemiş olduğu raporların kelimesine dahi dokunulmadan mahkeme kararına dönüşmüştür" denildi.
MEKTUBUN İÇERİĞİ
Mektupta, sanıkların evlerinde yapılan aramalarda birçok hukuksuzluk ve usulsüzlüğün yapıldığı, hukuksuz olarak incelenen dijital materyallerden elde edilen bilgilerin de yine doğruluğu araştırılmadan "doğru" kabul edilerek birçok kişi için arama ve el koyma kararı verildiği belirtildi.Soruşturma safhasında 16 Haziran 2012'de İzmir Adliyesinde "ilginç" bir olayın yaşandığı belirtilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:
"Savcılık sorgusu tamamlanan ve tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen 26 şüpheli, mübaşir tarafından isimleri okunmak kaydıyla ve bir sıra dahilinde mahkeme salonuna alınmış ve her bir şüpheliye oturacağı yer bizzat gösterilmiştir.
Şüphelilerin savunmalarını müteakip hakim kararı açıklandığında tüm tutuklananların ön sıraya oturtulanların olduğu, arka sırada oturtulanların ise serbest bırakıldıkları görülmüştür. Hayatın doğal akışında, bu manzara, kimin tutuklanacağının daha önceden zaten tespit edilmiş olduğuna delalettir."