Yapı tarafından yasa dışı dinlenen yüzlerce mağdur, emniyet ve savcılıklara giderek şikâyetçi oldu. Kayıtlara geçen mağdur ifadeleri de, Paralel terörün boyutunu gözler önüne serdi. İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi'nde Ali Fuat Yılmazer ve Erol Demirhan'ın müdürlük yaptığı 2008 - 2013 yılları arasında yüzlerce kişinin, terör örgütü üyesi gibi gösterilecek dinlendiği ortaya çıkmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca 143 emniyet görevlisi hakkında yürütülen "yasa dışı dinleme" ve "casusluk" soruşturması kapsamında, telefonları, e-postaları ve internet hatları takip edilen 266 mağdur ve müştekiden bazılarının ifadeleri şöyle:
POLİS KILIKLI TERÖRİSTLER
Cevdet Saral (Eski Emniyet Müdürü): Ankara Emniyet Müdürlüğü görevimde (1998-1999) Gülen cemaati hakkında rapor hazırladığım için intikam almak istediler. Bilinçli, kurgulu bir kumpasla karşı karşıya kaldım. Telefonlarım doğrudan devlete nüfuz etmiş bir örgüt tarafından dinlenmiştir.
Emin Arslan (Eski Emniyet Genel Müdür Yardımcısı): Emniyet içindeki Gülen hareketine mensup insanları tanırım. Önlerine çıkan her engeli bertaraf etmek için sahte evrak düzenleme, bunların çalışma usulleridir. Emniyette bana ve diğer engel gördükleri emniyetçilere yapılanlardan sonra kritik birimler örgütün kontrolüne girmiş, ele geçiremedikleri önemli birim kalmamıştır. Cumhuriyet tarihinde görmediğimiz kapsamda psikolojik harekat yapan silahlı bir örgütle karşı karşıyayız.
Özcan Çiftçi (Komiser): Beni dinleyenlerin teşkilata sızmış, polis kılığında Fetullahçı Terör Örgütü mensubu kişiler olduğundan eminim.
Can Teler (Genelkurmay Psikolojik Harekât Daire Başkanı, emekli tümgeneral): Kişisel bilgilerimi yasadışı elde eden, devletin arşivlerine terör örgütü üyesi olarak girmeme sebep olanlardan şikâyetçiyim.
Avukat Faik Işık: Dinlendiğime dair kuşkularım vardı. Çünkü Fenerbahçe soruşturması nedeniyle dönemin organize şube müdürünü, özel yetkili savcı ve hâkimlerini, HSYK'ya birçok kez şikâyet ettim.
Gareth Huw Jenkins (Ergenekon operasyonlarının arkasında Gülen grubunun olduğunu yazan İngiliz gazeteci): 1989'dan bu yana Türkiye'deyim. The Sunday Times adına çalışmaktayım. ADSL hattımı usulsüz takip eden sorumlulardan şikâyetçiyim.
İlhan Cavcav (Gençlerbirliği Spor Kulübü Başkanı): Haberleşme hürriyetim ile özel hayatımın gizliliğini ihlal ederek telefonlarımı kanuna aykırı dinleyen kamu görevlileri hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istiyorum.