Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) himmet adı altında topladığı paraları altın üretiminden kazanılmış gibi gösterip akladığı, ardından vakıflar yoluyla paraları FETÖ'ye aktardığı belgelerle kanıtlanınca hakkında operasyon başlatılan İpek-Koza Holding'e kayyum atanması Paralel Yapı'yı çılgına çevirdi.
Yürütülen algı operasyonuna karşın gerçekler FETÖ ve yandaş medyanın söylemlerini yalanlıyor. Savcılık, Koza İpek Holding'in terör örgütüyle bağlantılarını tespit etti ve ardından kayyum atadı. Savcılık kararıyla atanan Kayyum'a dair tebliği Holding yetkililerine ulaştırmak isteyen polis, Koza İpek Holding'e gittiğinde büyük engellemeyle karşılaştı.
Binaya sokulmak istenmeyen görevlilere ve polislere mukavemet gösterildi. FETÖ ve yandaşları kendi çıkarttıkları olaylar ile "basına müdahale ediliyor" yaygarası koparıp algı operasyonu planını devreye soktu. Engellemelere rağmen binaya girerek Kayyum kararını tebliğ eden polis, Kanaltürk'ün arbedeyi şova dönüştüren yayınını, kameraların fişini çekerek sonlandırdı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şirketlere kayyum atanmasına ilişkin yapılan eylemlerle ilgili ''görevliye direnme, görevi yaptırmamak ve suç işlemeye tahrik'' suçlarından soruşturma başlattı. Dün saat 16.40'ta Kanaltürk ile Bugün TV'nin uydu yayını da, kayyuma görevi yaptırılmadığı gerekçesiyle kesildi.
ÖZGÜRLÜK?YALANI
Koza İpek Grubu'na yönelik kayyum kararının tebliğinde yaşanan görüntüler, "Türkiye'de basın özgürlüğü yok" algısı oluşturma için özenle kurgulandı. Oysa FETÖ medyası, daha önce yapılan Balyoz, Tahşiye, Ergenekon'u manşet operasyonlarına dönüştürmüştü. Bugün ise yargı kararını yerine getirmek isteyen kamu görevlilerine saldıran FETÖ medyası, operasyon medyası olduğu gerçeğini gizlemeye çalıştı. Koza İpek Grubu'na kayyum atanması tebligatı için dünyaya Türkiye'de basın özgürlüğü olmadığını göstermeye dönük çaba aslında FETÖ'nün Türkiye'deki askere ve sivil idareye dönük darbe girişimlerini de perdelemek için yapıldı.
EMİR?GÜLEN'DEN
Dünyada hiçbir dini cemaatin onlarca gazete, televizyon, radyo ve dergisi yok ama FETÖ'nün var. Zaman, Today's Zaman, Samanyolu TV, Kanaltürk, Bugün, Bugün TV, Taraf Gazetesi, Burç FM, Aksiyon Dergisi ve Cihan Haber Ajansı bunların başlıcaları. Farklı şirketlere bağlı medyanın tek yöneticisiyse Fethullah Gülen ne emrederse o yazılıyor. Gülen, Ergenekon ve Balyoz'da rahatsızlığı nedeniyle GATA'ta tedavi olan generaller için 'Bu işte bir GATA'kulli var' ifadesini kullandı. FETÖ yayın organı Bugün Gazetesi harekete geçti. Emekli Org. Ergün Saygun'un ciddi rahatsızlığı '10 aydır GATA'da paşa keyfi' manşetiyle verildi.
'F TİPİ'YE KALKAN OLDULAR
FETÖ işbirlikçisi CHP-MHP ve HDP'liler dünkü arbedede boy gösterdi. CHP Milletvekilli Mahmut Tanal, Barış Yarkadaş, Şafak Pavey ve Eren Erdem destek için koştu. Tanal, göz yaşlarını tutamadı. KCK tutuklamaları nedeniyle geçmişte Paralel'le düşman gibi görünen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da destek için gitti. MHP İstanbul Milletvekili ve İl Başkanı ile Büyük Birlik Partisi de KOZA'ya kalkan oldu. Paralel Yapı ile kol kola yürüyen Doğan Medya Grubu ise yargı kararıyla atılan adımları eleştirdi. FETÖ operasyonunu, özgür medyanın sesinin kısılması olarak göstermeye çalışan Hürriyet, "mülkiyet hakkının korunmasına" vurgu yaparak teröre verilen desteği perdelemeye çalıştı.
ERGENEKON LiSTESi iMAMDA ÇIKTI?
Paralel Yapı'nın. Ergenekon davası başlamadan tutuklanacakların listesini hazırladığı ortaya çıktı. Binlerce vatandaşın dinlendiğine yer veren 'Yasadışı dinleme' iddianamesinin detaylarına göre 2007 yılında Ergenekon süreci başlamadan ABD'ye girerken FBI tarafından yakalanan Paralel Yapı'ya imamı Osman Hilmi Özdil'in üzerinden Ergenekon sanıklarının isimleri çıktı. Ergenekon davasında tutuklanacak olanların önceden Fethulah Gülen'e bildirildiğine işaret eden sanık listesi, Gülen'in gizli arşivini ortaya çıkardı. İddianameye göre; FETÖ, TÜBİTAK'ı da ağına kattı. Kripto ve özel yetiştirilmiş adamlarına hac, umre, cuma namazı, cemaat okulları yasakladı. En fazla iftira, ihbar mektupları, tayin, soruşturma yöntemlerine başvurdu.
EŞ?TUZAĞI
İddianamede dikkat çeken bir diğer önemli ayrıntı ise polis memuru, A.İ.Y., cemaatte görevli üst düzey isimlerin cemaat dışından kadınla evlenemeyeceğini söylemesiydi. Rütbeli kişiden ileride şüphe duyulması halinde evlendirildiği eşin devreye girdiğini belirten A. İ.Y., "Şüphe duyulmaya başlanırsa rütbeli hakkındaki bilgiler eşinden alınır" dedi. Cemaatteki sivil sorumlulardan birinin takibe takılması halinde sivil yapıyı bilgilendirmek için de eşlerin devreye girdiğini, eşlerin böyle durumlarda kimlerle irtibata geçeceğinin daha önceden öğretildiğini belirtti.
AĞLAYANIN MALI GÜLENE HAYIR ETMEDİ
Kanaltürk'ün eski sahibi Tuncay Özkan, Koza İpek Holding'e kayyum atanması hakkında "Ben ağlayanın malı gülene hayır etmez demiştim" dedi. Koza İpek Holding ve bünyesindeki şirketlere kayyum atanmasına yönelik karar üzerine Bugün Tv ve Kanaltürk'ün İstanbul Şişli'deki binasında gelen Özkan, "Bundan yedi yıl önce kanalı geri almak için yaklaşık 36 tane dava açmıştım" diyen Özkan, Twitter'de dava sürecinden "Sürmekte olan davalarımız var. Sözleşmenin iptali ve kanalın bana tekrar geri verilmesi için açmış olduğum dava var. Kanaltürk'ün bizim olduğuna inanıyorum. Kanaltürk bizden gasp edilerek alınmıştır" açıklamasını yaptı.
ASIL ÖRGÜT GÜLEN'MİŞ
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'ndeki "Ergenekon" davasının temyiz duruşmasında sanıklardan emekli Astsubay Oktay Yıldırım, "Meğer beni terör örgütü üyesi olmakla suçlayan, yargılayanlar, terör örgütü üyesiymiş" dedi. Gazi Üsteğmen Serdar Öztürk ise, "Yapılan iş bir soruşturma değildi. Gülen'e bağlı, polis, savcı, hakim, ordu mensubu, hatta general dahil, bu kişilerin ortak çalışması sonucu ABD karşıtı, milliyetçi subayların etkisiz hale getirilmesiydi" dedi.
FETÖ'YE ULUSLARARASI CASUSLUK SORUŞTURMASI
Türkiye'de her kesimi dinleyen Fethullahçı Terör Örgütü'nün, yabancı ülke diplomat ve görevlilerini de dinlediği tespit edildi. FETÖ'ye uluslararası casusluk soruşturması açıldı.
Yabancı ülke diplomat ve büyükelçilik görevlilerini dinlediği tespit edilen Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'ne uluslararası casusluk soruşturması açıldı. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Fethullah Gülen'in iadesi konusunda girişimlerin başlatıldığı kritik dönemde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da FETÖ hakkında uluslararası casusluk soruşturması başlattı. Sözde Selam Tevhid Terör örgütü soruşturması kapsamında İstanbul İstihbarat ve Terör Şube polislerinin Türkiye'de görevli bazı ülke diplomat ve büyükelçilik görevlilerini dinledikleri, fiziki takibe tabi tuttukları belirlendi. Diplomatik dokunulmazlıkları hiçe sayılarak gerçekleştirilen dinlemelerin tape haline getirilip soruşturma dosyasına konulduğu belirlendi.
Selam kumpası davasını açıp 10529 sayfa iddianame hazırlayan İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan yabancı diplomatlara yönelik söz konusu yasadışı dinlemeler hakkında ayırma kararı vererek FETÖ'ye ilişkin uluslararası casusluk soruşturması dosyası açtı. Dinlenen diplomatik görevliler arasında İran ve Yunan büyükelçilik ve konsolosluk çalışanları da olduğu öğrenildi. Şüpheliler arasında ise Ali Fuat Yılmazer ve Hayati Başdağ gibi kamuoyunun yakından tanıdığı FETÖ tutuklusu polisler var.