Karaca, mağdurları ve soruşturma yürüten hakim savcıları hedef alırken kendisini gözaltına alan polislerin de kin ve nefretle bilendiklerini ileri sürdü. Çelişkilerle dolu kitapta; Başsavcıya, soruşturma savcısına, tutuklama yapan hakime ve terör şubesindeki polislere hakaretamiz cümleler ve suçlamalar var.
BAŞSAVCIYA HAKARETAMİZ SÖZLER…
Operasyondan önce Fuat Avni'nin gözaltına alınacağına ilişkin mesajlarını ciddiye alıp adliyeye gittiğini ve Başsavcı ile görüştüğünü söyleyen Hidayet Karaca Başsavcıdan hakkında bir soruşturma olmadığına ilişkin cevap aldığını diğer taraftan da UYAP üzerinden sorgulama yaptıklarını fakat adına soruşturma çıkmadığını kaydederek "Nereden bilebilirdim ki Adliye Sarayları da Ak-Saray"a dönüşecek diye hakim savcılara hakaret ediyor. Hakkında el altından dosya oluşturulduğunu ve kumpasa getirildiğini ileri süren Karaca, kitapta Başsavcı Hadi Salihoğlu'na da hakaretamiz ifadeler yöneltiyor.
AYM'DEN HİDAYET KARACA'YA RET
ŞOV YAPMAYA TELEVİZYON BİNASINA GİTTİĞİNİ YAZIYOR
Hidayet Karaca kitabında gözaltına alınacağı gün bile bile televizyon binasına gittiğini itiraf ediyor. O gün televizyon binasına nur yağdığını iddia eden Karaca, hatta avukatı Doğan Akkurt'u oğlu ile eve gönderdiğini, polislerin eve gelmesi durumunda televizyonda beklediğimi söylemelerini istediğini anlattı. Hatta bir süre sonra oğlunun kendisini aradığını ve "Baba TEM'den geldiler" dediğini kaydeden Karaca oğluna polisleri kanala yönlendirmelerini istediğini belirtti. Yani Karaca STV'de şov yapmak için polisleri ayağına çağırdığını bizzat kendi kaleminden yazıyor.
FİRARİ SAVCILARA GÖNDERME Mİ?
Hidayet Karaca kitabında firar eden savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Muammer Akkaş'a da adeta gönderme yapar gibi kaçak olarak anılmak istemediğini kaydediyor. Gözaltı günü kanalda polisleri beklediğini gelmediklerini ve kendisinin gitmeye karar verdiğini belirten Karaca, "Gecikirsem kastçı, korktu, gelmedi diyeceklerdi. Onlara bu fırsatı vermeyeceğim dedim" diye yazdı. Bu cümleler Silivri Cezaevi'nde bulunan Karaca'dan firari savcılara gönderme olarak değerlendirildi. Hidayet Karaca Vatan Emniyet'i geldiğinde koluna girmek isteyen polislere de direndiğini itiraf ediyor. "Çekin elinizi" diye çıkıştığını ve koluna girmelerine müsaade etmediğini anlatıyor.
DEMİRTAŞ'IN İMDADINA FETÖ MEDYASI YETİŞTİ
EMNİYETE SIK GELDİĞİ İTİRAFI…
Kitaba bol bol annesi babası ve ailesini özellikle de küçük oğlu emin'i malzeme yaparak duygusallık katmaya çalışan Karaca, annesi ve babası ile kahvaltı yapmayı düşündüğü sabah hakkında gözaltı kararı çıkarılmasında bile bir plan olduğunu iddia ediyor. Hidayet Karaca eskiden çok kere misafir olarak geldiği Vatan Emniyet binasına gözaltına alındığında başka duygular içerisinde girdiğini anlatıyor ve eskisine göre her şeyin kendisine yabancı geldiğini söylüyor. Hatta sabıka kaydı için polis memurunun resim çektiği sırada memuru adeta sözle taciz ettiğini bile övünerek anlatması dikkatlerden kaçmıyor.
POLİSLERE SALDIRI CÜMLELERİ
Hidayet Karaca kitaba karamsarlığını da yansıtmış. Eşi ve ailesinin gözaltı sürecinde yanlarında olduklarını ve bu günlerin geçeceğini düşündüğünü belirten Karaca, "Geçecek diyorsun ama ne zaman geçeceğini de bilmiyorsun…"ifadesini kullanıyor. Emniyetteki süreci anlatırken terör şube görevlilerine de hakaret içerikli cümlelerle saldırıyor. Emniyetteki işlemlerini yapan polislere, "Çok özel hazırlanmış bir ekip bu. Kin ve nefretle bilenmiş insanlarla karşı karşıyayız" diyor.
PARALEL EKRANA TERÖR SORUŞTURMASI
AVUKATLARINA SİTEM
Avukatları Doğan Akkurt ve Fikret Duran'a da sitem sayılabilecek sözler kullanan Hidayet Karaca, sorgusu ardından avukatlarının kendisine eve gideceklerini söylediğini fakat kendisinin tutuklamaya sevk edileceğini tahmin ettiğini ve haklı çıkanın da kendisi olduğunu belirtti. Karaca Ekrem dumanlı ile yan yana nezarethanelere konulmamasını bile eleştirisi konusu yapması dikkat çekiyor.Çağlayan Adliyesi'ne getirilişini otobüste bekletilişini, nezarethane de neden istirahat için daha uygun bir yatak olmayışını bile eleştiri konusu yapan Hidayet Karaca kendilerine destek için adliyeye gelen kalabalığın cami tuvaletini kullanıp ısrarla para vermek istemesini bile kitaba sokması garip karşılanıyor.
HAKİME SALDIRI
Hakimlik sorgusuna ilişkin bölümde sorguyu gerçekleştiren Hakim Bekir Altun'u aşağılamaya yeltenen Karaca, 14 saat bekletilmesine rağmen hakimin dosyayı bile okumadığını iddia ederek büyük bir iftira atmaktan geri de durmuyor. Hatta işi o kadar ileri götürüyor ki kararın adalet sarayında değil de başka bir sarayda verildiğini iddia ediyor.
TAHŞİYE İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ: 5 TAHLİYE
ABD'Lİ VEKİLLER ZİYARETE GELMİŞ
Hidayet Karaca kitabında kendisine yapılan ziyaretleri de uzun uzun anlatıyor. Hakan Şükür ve 17-25 Aralık darbe sürecinde AK Parti'den istifa eden bazı milletvekilleri ile CHP'lilerin ziyaretlerinden bahsediyor. CHP'li vekillerden özellikle de Oktay ekşi'den övgüyle bahsetmesi ilgi çekici bulunuyor. Yalnız 3 ABD'li milletvekilinin kendisini ziyaret etmek isteğinde bulunduğu ayrıntısı ise dikkatlerden kaçmıyor. Karaca o ziyaretçilerle görüşmek istediğini fakat izin verilmediğini üzülerek anlatıyor.
ERGÜDER VE YILMAZER İLE…
Hidayet Karaca'nın tutukluluğunu çektiği A-5 koğuşundaki oda arkadaşları da ilginç isimler… Başta emekli emniyet müdürleri Tufan Ergüder ile aynı odada kalan Hidayet Karaca'nın yanına sonradan İstanbul eski istihbarat şube müdürü Ali Fuat Yılmazer'i de geldiğine kitapta yer veriliyor.
Kaynak: Sabah.com.tr