Adalet Bakanı Kenan İpek, Fetullahçı Terör Örgütü'nün yargı içindeki yapılanmasına ilişkin, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, genel olarak bu yapılanmaya karşı çalışma başlattı ve devam ediyor. Açık söyleyeyim; Nereye kadar gidiyorsa gidecek. Türk milleti bizden adalet bekliyor, Anayasa ve yasalara göre hakkını arıyor. Hakim ve savcılarımız bunu bırakıp, bir başka yerden emir ve talimatla karar veremez, bunu kabul etmemiz asla mümkün değil. Bunun anayasa ve yasalarımızda karşılığı var, ne gerekiyorsa bu yapılıyor şu anda ondan hiç kimsenin şüphesi olmasın" ifadelerini kullandı.
İpek, iş yurtlarında hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen ürünlerin tanıtımı ve satışının yapıldığı "Geleneksel 12. Ankara Ürün ve El Sanatları Fuarı"nda, gazetecilerin gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
İpek, "Fetullahçı Terör Örgütü, PKK, DHKP-C gibi terör örgütü listesine alınacak mı?" sorusu üzerine de "Eğer tutuklama kararı veren hakimimiz kararında bunu belirtmişse, iddianamede yazılmışsa, mahkeme ilamında belirtilmişse terör örgütü diye tabii ki biz bunu böyle değerlendireceğiz, böyle değerlendiriyoruz, terör örgütüdür" dedi.
"Yasalar içerisinde herkes vazifesini yapmak zorunda"
"Fetullah Gülen hakkında kırmızı bülten çıkarılmasına ilişkin süreç hangi aşamada?" sorusuna ise İpek, "Adliyelerden bize o talep henüz gelmedi, bekliyoruz. Gelince değerlendireceğiz" karşılığını verdi.
Bakan İpek, "Zekeriya Öz ve Celal Kara ile ilgili son durumun" sorulması üzerine de "Almanya'dan iade talebimiz oldu, ona henüz bir cevap verilmedi. Adli İşbirliği Anlaşması çerçevesinde bunu biz talep ettik. Bizdeki bilgiler Almanya'da olduğu yönündeydi" değerlendirmesinde bulundu.
İnterpol Genel Sekreterliği'nin, Türkiye'nin kırmızı bülten konusundaki talebini reddettiğini anımsatan İpek, Ergenekon ve Balyoz sürecinde de kırmızı bülten taleplerinin kabul edilmediğini kaydetti.
"Fetullahçı Terör Örgütü'nün medyasına karşı bir önlem alınacak mı? Bu medya tarafından suç işlenmiyor mu?" sorusuna karşılık, İpek, suç işlenmesi durumunda Cumhuriyet savcılarının gereğini yapacağını söyledi.
"Poyrazköy davasında sanıkların hepsi beraat etti. Birçok insan mağdur oldu. O zaman çok adaletli bir karar gibi görülüyordu, şimdi aynı mahkemeler tam tersi bir tavır ortaya koydu. Adalet kavramı açısından bu sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, İpek, şu yanıtı verdi:
"Bağımsız mahkemelerimiz bu konuda kararlarını veriyorlar. Geçmiş dönemdeki yargılamalarla ilgili HSYK'ya çeşitli şikayetler oldu, olmaya da devam ediyor. Yüksek kurul da bu iddiaları, şikayetleri değerlendiriyor. Eğer önceki yargılamaları veya hazırlık tahkikatını yapan savcılarımız, hakimlerimiz yasa, kanun dışı örgüt kapsamında bir faaliyet göstermişlerse, mutlaka bunun da hukuk karşısında bir cevabı olacaktır. HSYK bu konuda çalışmalar yapıyor, bazı hakim ve savcılarımızı açığa aldılar, bazılarını ihraç etiler. Yine devam eden çalışmalar var HSYK'da. Türkiye bir hukuk devleti, hiç kimse anayasadan, yasadan almadığı bir yetkiyi kullanamaz, bir başka yerden emir ve talimat alamaz. Yasalar içerisinde herkes vazifesini yapmak zorunda hakim de savcı da olsa."
"Fetullahçı örgütün yargıdaki uzantıları ile Poyrazköy ve şike davalarında geçmiş dönemle, şimdi verilen kararlar arasındaki farklılıkların" sorulduğu Bakan İpek, şöyle konuştu:
"Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu genel olarak bu yapılanmaya karşı çalışma başlattı ve devam ediyor. Açık söyleyeyim; Nereye kadar gidiyorsa gidecek. Türk milleti bizden adalet bekliyor. Anayasa ve yasalara göre hakkını arıyor. Hakim ve savcılarımız bunu bırakıp, bir başka yerden emir ve talimatla karar veremez, bunu kabul etmemiz asla mümkün değil. Bunun anayasa ve yasalarımızda karşılığı var, ne gerekiyorsa bu yapılıyor şu anda ondan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Hakim ve savcılık, hakimin takdiri, layüsellik, kafasına göre hakaret ediyor demek değildir. Türk milleti İstanbul'daki iki hakimin tavrını, davranışını, hareketini gördü. Bu yargıda da intikal etti, kamu davası açıldı. Mutlaka milletimiz bunu takdir ediyordur. HSYK bu konuda kararlıdır."