Sözde Tevhit-Selam Örgütü avukatlarından ve Gülen için ilk kez darbe suçlamasıyla suç duyurusunda bulunan Avukat Cüneyt Toraman, Bugün Gazetesi yazarı Gültekin Avcı'nın tutuklanma kararını SABAH.com.tr için değerlendirdi.
AVCI'NIN YAZDIKLARI NİYE GAZETECİLİK FAALİYETİ OLSUN
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) medyası bugün manşetten Gültekin Avcı'nın köşe yazıları nedeniyle tutuklandığı ve bunun skandal olduğunu yazdı. Sözde Tevhit-Selam Örgütü avukatlarından Cüneyt Toraman, bu manşetlerin bir algı operasyonu belirterek, "Gültekin Avcı, Ergenekon sürecinde Ahmet Şık ve Nedim Şener'le ilgili yazdığı yazılarda 'Bunların yazdıkları gazetecilik faaliyeti değil, darbeye teşebbüs' diyordu. O dönem yazılarla darbeye teşebbüs var ise bugün niye itiraz ediyorlar? Kendisi o zaman karşı çıkmadı da şimdi mi yazdıkları gazetecilik faaliyeti oldu? Kendisinin şimdi gazetecilik faaliyeti yaptığına neden inanalım?" dedi.
KÖŞE YAZISI, DARBE PLANININ PARÇASIDIR
Bugün yazarı ve eski savcı Gültekin Avcı'nın ifadesinin alınmadan tutuklandığının bir yalan olduğunu belirten Toraman, "Savcı ifadeye davet etmeden tutuklama olur mu? Kendisi konuşmama hakkını kullanmış ve tutuklanmış." diyerek darbe teşebbüsünün organize bir teşebbüs olduğunu ve organize içinde de Gültekin Avcı'nın bulunduğunu iddia etti: "Avcı'nın yazılarıın önünüze koyun ne olduğunu anlarsınız. Bu fikirler düşünce aşamasında kalsa normal karşılarım. Ancak yazı bir eylemdir ve darbenin parçasıdır. Bunlar kendi kafasının içindeki şeyler değil. 2007'de Gülen örgütü eyleme geçti. Şike, Ergenekon ve Balyoz davaları cemaatin önünde engel olan kişileri tasfiye etmek içindi."
GÜLTEKİN AVCI SIRADAN BİR İSİM DEĞİL
Avcı'nın örgüt lideri Gülen'den direkt talimat alarak mesajlarını diziye yerleştiren Samanyolu Grubu Başkanı Hidayet Karaca'nın avukatı olmasının tesadüf olmadığını söyleyen avukat Cüneyt Toraman, "Gültekin Avcı, daha alenileşmemiş dosyadaki bütün bilgileri, üstelik hiçbir somut kanıta dayanmayan bilgileri, masa başında uydurulmuş krokilerle köşesinde yayınladı. Nereden aldı bu bilgileri? Ben avukat olarak sahip olamıyorum bunlara ama bunlar cemaat cuntası ile emniyetten bilgi belge alıyorlar. Sözde Selam Tevhid davasındaki müvekkillerim Selçuk Sabri Şanlı ve Hasan Kılıç hakkında 7 yazı yazdı. Bugün'de 4'ü için güç bela tekzip yayınlatabildim. Mahkeme kararı belli olmadan, soruşturma dosyasına Emniyet'teki örgüt üyeleri vasıtasıyla sahip oluyor bu isim. Bir savcı olarak bilmiyor mu bunun suç olduğunu? Ama bunu bile bile göze aldı." diye konuştu.
28 ŞUBAT'IN ARKASINDA GÜLEN ÖRGÜTÜ VAR
2000 yılının mayıs ayında Selam gazetesine operasyon düzenleyen Emniyet'teki oluşumun Gülen Örgütü'nün işi olduğunu kaydeden Cüneyt Toraman, "Ellerinde o dönem 18 tane irticai liste vardı. Oysa Emniyet'te herkese nurcu denirdi o dönem. Bu kadar ismi Gülen'e bağlı kişilerden başkası yapamaz. Eğer başarılı olsalar dı bütün dini kanaat önderlerini içeriye tıkacaklardı. Biz o zaman göremedik bunu. O zaman israil vardı 28 şubatın arkasında. Şimdi anlıyoruz ki Gülen örgütü taşeronluk yapıyormuş. Hatta bir takım dini yapıları kurulmasına da Gülen örgütü önderlik yapmıştır" dedi. Toraman, 28 Şubat darbesinin sadece merkezinde oldukları için Gülen örgütüne dokunmadığını, bunlara tek davayı açan Nuh Mete Yüksel'in de operasyonla sokağa çıkamaz hale getirildiğini belirtti.
SELAM TEVHİD, GÜLEN ÖRGÜTÜNÜN KİRLİ YÜZÜNÜ GÖSTERDİ
3000 kişinin Selam-Tevhid soruşturması torbasına doldurulduğunu ve bunun normal akılla yapılacak bir hareket olmadığını kaydeden Toraman, "Bu soruşturma dosyası Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılınca başka savcılara geçti. Yeni görevlendirilen savcıları yeniden dava açmak için çırpınıp durdular. 2013'te Zaman Gazetesi iki tam sayfa kroki yayınlayarak zemin yokladılar." diyerek, "Selam Tevhid soruşturması Gülen Örgütü'nün kirli yüzünü gösteren en büyük göstergedir." diye konuştu.
SELAM TEVHİD TAMAMEN ÇAKMA BİR ÖRGÜTTÜR
Toraman "Selam Tevhid örgütü tamamen çakma bir örgüttür. Çakı bıçağı bile yoktu bu kişilerin. Bu kirli komplo ortaya çıkmasın diye gayret gösterdiler. Gültekin Avcı'nın yaptığı da sıradan bin gazetecilik faalyeti değil, ileri derecede algı operasyonudur. " dedi.
GÜLEN'İN SİLAHLI ÖRGÜTÜ EMNİYETTE
Cemaat cuntasına karşı 28 Şubat'ta başlatılan yarım kalmış hesaplaşma bitmeden Türkiye'nin rahata erişemeyeceğini belirten avukat Cüneyt Toraman şöyle devam etti: "Gülen'in silahlı örgütü vardır. Kendileri her fırsatta Emniyet teşkilatına en az 150 bin kişiyi aldıklarını söylüyorlar zaten. İşte silahlı örgüt budur. Yargı'nın yüzde ellisine de çalıntı sorularla hakim oldular. 2010 referandumunda gece gündüz çalışmalarının nedini de HSYK'yı ele geçirmek içindi. Bu örgüt PKK'dan da, askeri vesayetten de daha tehlikeli bir örgüttür."
Kaynak: Sabah.com.tr