HSYK 2.Dairesi tarafından meslekten ihraç edildikten sonra, 10 gün önce Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından haklarında tutuklama talebiyle yakalama kararı çıkarılan eski savcılar Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç'in yakalanması için çalışmalar sürüyor. Öz ve Kara'nın kaçtıkları Almanya'dan iadesi için kırmızı bülten çıkarıldı. Halen Türkiye'de olduğu düşünülen eski savcı Yüzgeç'in ise "Paralel yargı ağı"nın korumasında gizlendiği düşünülüyor. Tutuklama kararından sonra telefonlarını bırakarak kaçan Yüzgeç'in yurtdışına çıktığı konusunda ise somut bir bilgiye ulaşılamadı. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce firari eski savcı Yüzgeç'in yakalanması amacıyla yürütülen çalışmaları, teknik ve fiziki takip alanında uzman özel bir ekibin yürüttüğü öğrenilirken, sınır kapılarına açık kimliği ve fotoları gönderilen Mehmet Yüzgeç'in şahsına ait yeşil pasaportunun süresinin 2008'de dolup yenilenmediği ve kendi adına başka bir pasaportun da düzenlenmediği belirlendi.
O AVUKAT HAKKINDA İŞLEM
Tüm bu tespitlerin ışığında, Türkiye'de olduğu ve yerinin belirlenememesi için kaçarken telefonlarını bile bıraktığı belirlenen Yüzgeç'in, Öz ve Kara'nın kaçışında olduğu gibi bir "Paralel yargı ağı" organizasyonuyla saklandığını düşünen emniyet güçleri, Paralel Yapı'nın avukat takımıyla, yargıya yakın olan isimlerini yakın takibe aldı. Öz ve Kara'nın Gürcistan'a kaçışında planı yapan avukatların yine devrede olduğu ve Yüzgeç'in yine bu plancılar tarafından saklandığı sanılırken, Öz ve Kara'nın kaçışında baş organizatör olarak belirlenen avukat Yusuf Danyal Kılıçalp ile 3 isim hakkında "aranan suçluyu saklama ve kaçırma" suçlarından kanuni işlem başlatıldı. 17-25 Aralık darbe girişiminde 3 farklı soruşturmayı birleştirerek tek operasyon yapan ve çok sayıda hukuksuz işleme imza atıp mesnetsiz suçlarla suçladığı insanların mal varlıklarına el koyan Yüzgeç'in kanunun değil polisin inisiyatifiyle soruşturma yaptığı müfettişler tarafından tespit edilip raporlaştırılmıştı. Dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'ya hiçbir bilgi ve haber vermeden arama ve gözaltı işlemleri uygulayan Yüzgeç görevden ihraç edilince eşi ve çocuklarıyla birlikte basın toplantısı düzenleyerek suçsuz olduğunu iddia etmişti.