Başbakan
Ahmet Davutoğlu ile CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasında yapılan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ile CHP sözcüsü Haluk Koç'un da katıldığı 4 saat 20 dakikalık zirvenin ardından gözler iki parti yetkili kurullarından çıkacak karara çevrilirken CHP'den "4 yıllık ve 5 başlıklı koalisyon hükümeti" vurgusu geldi. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Başbakan Davutoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından parti içinde istişare trafiği başlattı. Dün partisinin yetkili organı MYK'da AK Parti ile olası koalisyonu değerlendiren Kılıçdaroğlu, bugün de milletvekillerini parti genel merkezinde kapalı grup toplantısında bilgilendirecek.
Kılıçdaroğlu kurmaylarıyla yaptığı değerlendirmede, "Türkiye'deki sorunları çözecek, geniş tabanlı, yüksek profilli uzun süreli bir restorasyon hükümeti" önerisine karşılık Davutoğlu'nun, "Süresi sınırlı, belli reformları yaptıktan sonra seçime gidecek bir koalisyon hükümeti" önerisi getirdiğini söyledi. Davutoğlu'nun söz konusu hükümet formülü için herhangi bir süre telaffuz etmediği belirtilirken kulislerde bu önerinin, "1 yıl süreli bir reform hükümeti" anlamı taşıdığı belirtiliyor. İki liderin ortaya koydukları koalisyon formüllerinin parti yetkili kurullarında değerlendirmeleri ve son kararı vermeleri için üçüncü tur görüşmeye ihtiyaç duydukları da kaydediliyor.
CHP'NİN 5 MADDELİK ŞARTI
Davutoğlu'nun önerisini değerlendirmeye alan CHP MYK, koalisyon hükümetinin 4 yıllığına kurulması gerektiğinde karar kıldı. CHP MYK Kılıçdaroğlu'na da tam yetki verdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, toplantı sonrasında yaptığı yazılı açıklamada, partisinin 5 başlıktaki şartlarını şöyle dile getirdi:
Dış politika: Bölgede oluşan yeni tehditlere karşı çıkarlarımızı korumak, 'yurtta barış, dünyada barış' ekseni doğrultusunda hareket etmek zorundayız.
Ekonomi: Orta gelir ve orta teknoloji tuzağından kurtulmak; gençlerimize daha fazla iş olanağı sağlamak, bozulan gelir dağılımını düzeltmek için yapısal reformları hayata geçirmeliyiz.
Yeni Anayasa: Büyük hedeflerimize ancak özgürlükçü, parlamenter sistemi güçlendiren, güçler ayrılığı ilkesini ve hukukun üstünlüğünü egemen kılan bir anayasa ve birinci sınıf bir demokrasiyle ulaşabiliriz.
Eğitim: Okullarla, inançlarla uğraşan değil, eğitim sistemini bir bütün olarak ele alan, bilimselliğe odaklı anlayış gereklidir.
Toplumsal Barış: Etnik kimlik, inanç ve yaşam tarzı ekseninde bölünen toplumu yeniden kaynaştırmak için atılması gereken adımlar var."