Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesinin bilgilerini sorgulayan 10 istihbarat polisine "Paralel'in talimatı ile ülkenin kaderiyle oynamak için Erdoğan ve ailesinin bilgilerine ulaştığı" gerekçesi ile haklarında terör örgütü üyesi olmaktan dava açıldı. Hazırlanan iddianamede çarpıcı bilgilere yer verilirken, "Örgütün güdümünde olmayan hiçbir kimsenin 2012-2013'te emniyet istihbarat biriminde görev yapamadığı ve örgütün bu alanda yuvalandığı" belirtildi. Yabancı istihbarat servislerinin ülkenin güvenliğini tehlikeye sokmak için bu bilgilere ulaştığı tespitlerine yer verildi. Devletin istihbari programındaki başbakan ve ailesinin kişisel bilgilerinin "yetkili makamlarca yasaklanmış bilgi" niteliği taşıdığı belirtilirken "Fetullahçı Paralel Yapı Terör Örgütü'nün (FETÖ) adına istihbari bilgi toplamak için bilgisayar sistemine şifreleriyle girip başbakan ve ailesinin bilgilerini sorgulayıp elde ederek örgüte veren ve daha sonra yalan ve iftira atılarak işbaşından uzaklaştırmak için kara propaganda yapılması için ortam hazırlayan kamu görevlisi şüphelilerin sistematik, organize ve örgütlü olarak bilgi temini etmeye yönelik işlemlerinin terör örgütü üyeliği suçunu oluşturduğu" ifade edildi.
TIR ŞÜPHELİSİ DOSYADA
İddianamede şüphelilerden Abdullah Karacan'ın Adana'da doğu girişinde 19 Ocak 2014 günü FETÖ'nün ülke siyasetini yönlendirmek, devletin uluslar arası kamuoyunda teröre yardım eden suçlu bir ülke gibi göstermek için devlet içindeki üyelerini kullanarak başlatıp uyguladığı Suriye'ye insani yardım taşıyan istihbarat teşkilatının TIR'larının durdurulması olayına da karıştığı belirtildi. Karacan'ın ayrıca FETÖ içinde aktif bir üye olduğu örgütün ağabeylerinden gelen talimatlarıyla suç işlediği tespitlerine yer verildi. Başarısız darbe girişimi 17-25 Aralık operasyonları sonrası Erdoğan'ı hedef aldığı kişisel özelliklerinden dolayı kara propaganda başlattığı, propaganda malzemelerini ise örgütün emniyet istihbarat birimlerindeki hücrelerinden temin ettiği, bu bilgileri kullanarak bilgileri çarpıtıp değiştirerek, iftira ve yalan ekleyerek karalama propagandası başlatıldığı belirtildi.