Paris'te iki buçuk yıl önce PKK'lı üç kadının öldürülmesiyle ilgili soruşturmada savcılık iddianameyi tamamlarken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada sürpriz bir gelişme yaşandı. Cinayet sanığı Ömer Güney'in iki MİT mensubu ile yaptığı iddia edilen, internete sızan ses kaydının kriminal incelemesinde sesin Güney'e ait olmadığı ortaya çıktı. Paris Asliye Hukuk Mahkemesi Terörle Mücadele Birimi savcılarının Türkiye'nin soruşturmaya yardım etmediği eleştirisine ise Türk muhatapları "3 klasör dosya gönderdik. 4 kez yardım talebinde bulunduk. Cevap gelmedi" yanıtı verdi. PKK'lı Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez Paris'te 9 Ocak 2013'te gerçekleştirilen suikast sonrası öldürülmüştü. Soruşturmayı Paris Asliye Hukuk Mahkemesi Terörle Mücadele Birimi savcıları tamamlayarak iddianameyi hazırladı. Gizlilik kararı alınan dosyada Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile ilgili cinayetin planlanması ve hazırlanmasında rolünün olabileceğine dair şüphelere yer verildi. Ancak bu konuda bir kanıt olmadığı iddianamede yer aldı. Türkiye'den istenen adli yardımlarına cevap verilmediği için MİT ile bağlantısında şüphelerin arttığının altını çizen savcıya, 2014 yılı içinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 3 klasör dosya gönderdiği ortaya çıktı. Ankara Anayasal suçlar Bürosu tarafından hazırlanarak, Paris savcılığına gönderilen 3 klasör evrakta "Ömer Güney'e ait ses kayıtları, Türkiye'de Güney'in irtibata geçtiği kişilerin kimlikleri, vermiş oldukları ifadeler, Güney'in Türkiye'de bulunduğu dönemlerdeki baz istasyon kayıtları ve yaptığı telefon görüşmelerinin analizleri ve istihbari bilgiler" yer aldı.
"SES KAYDI ÖMER GÜNEY'İN DEĞİL"
Olayın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı başlattığı resen soruşturmada çarpıcı bir bulguya ulaştı. Ömer Güney'in olay sonrası tutuklanmasının ardından akrabası olduğunu iddia eden bir kişi tarafından internete servis edilen ve iki MİT görevlisi ile Güney arasında cinayete ilişkin planlama yapıldığına yönelik ses kaydının kriminal incelemesi tamamlandı. Ses kayıtları üzerinde yapılan incelemede sesin Güney'e ait olmadığı belirtildi. Türkiye'ye geldiği dönem içerisinde Güney'in Erzurum MİT lojmanlarındaki bir eve ait telefonu arayarak kısa süreli bir irtibatının olduğu yönündeki iddiaları da inceleyen Ankara Anayasal Suçlar Bürosu savcılığı "MİT görevlisinin Güney'i yönlendirebilecek bir görev yetkisine sahip olmadığını, Güney ve MİT görevlisi arasındaki ilişkinin istihbari bir ilişki olmadığını" tespit etti. Bu arada kaynaklar, Türk yetkilerinin "adli yardım" kapsamında Fransız yetkilerden dört kez yardım talebinde bulunduğunu, ancak her defasında bu çağrıların yanıtsız kaldığını söyledi. Bir ay önce 4'üncü kez adli yardım kapsamında bilgi isteyen Anayasal Suçlar bürosunun talebi yine cevapsız kaldı. İddianamenin tamamlanmasıyla birlikte Ankara adliyesi iddianameyi tamamlayan Fransa Adalet Bakanlığından "Adli Yardım" kapsamında dosyayı ve iddianameyi bir kez daha isteyecek. Önümüzdeki günlerde cevap gelmezse eldeki delil ve bilgiler ışığında bir iddianame hazırlanacak.