Çoğu zaman görmezden gelinen, halının altına süpürülen, görmezden gelinen, konuşulmayan ve kendi yakın çevresine asla kondurulmayan bir sorundur eşcinseller meselesi. Toplumun herkesimi gibi muhafazakar çevreleri de yakından ilgilendiren zor bir mesele. Uzun yıllar eşcinsel eğilimleri ile mücadele eden Ertuğrul Tulpar, kendi özelinde bu sorundan kurtulmayı başaran ender insanlardan biri. Kendisi ile aynı durumda olan insanları dernek çatısı altında biraraya getirerek insanları bu sorundan kurtulması için mücadele eden, kendisine en büyük engel olarak LGBT'yi bulmuş.
Ertuğrul Tulpar'a toplumda yok farzedilen eşcinsel bireyler için neler yapılması gerektiğini ve bu sorunu tekeline almış olan LGBT'nin eşcinsellere verdiği zararı konuştuk.Hepimizin bildiği gibi cinsellikle ilgili problemleri konuşamıyoruz. Bunun doğal sonucu olarak sağlıklı çözümler geliştiremiyoruz. Belki henüz farkında değiliz ülkemizin önemli sorunlarından biri eşcinselliktir. Muhafazakar islami çevrelerin bunu ısrarla görmezden gelmesi üzerine bir dernek çatısı altında bir araya gelerek bu meseleyi açıkça konuşmaya başladık:
TOPLUMUN HER KESİMİ İÇİN ÇOK BÜYÜK BİR SORUN
-Bu sorunun hangi boyutunu ön plana çıkarıyorsunuz?
Eşcinsel bireylerin toplumun her kesiminde bulunduğunu, muhafazakar islami ailelerde yetişen eşcinsellerin daha büyük içsel gerilim yaşadığını, erkek çocukların tecavüze uğramasının toplumda konuşulmadığını, bunu örtbas edildiğini, medyanın bunun üzerine gitmediğini, eşcinsellerin en az beşte ikisinin çocukken tecavüze uğradıktan sonra eşcinsel olduğunu, son yıllarda gençler arasındaki eşcinsel bireylerin sayısının arttığını, eşcinselliğin psikolojik temelli toplumsal bir hastalık olduğunu, eşcinselliğin tedavisinin mümkün olduğunu, söylemek için biraraya geldik-Siz eşcinselliğin tedavi edilebileceğini düşünüyor musunuz?
Eşcinsellik uzun yıllar cinsel kimlik bozukluğu/ ruhsal hastalık olarak tanımlandı. 1970'li yıllara kadar eşcinsel bireyler çeşitli medikal yöntemler ve psikoterapiyle tedavi edildi.
Zamanla siyasi kutuplaşmalar arttı. Bir grup dedi ki eşcinseller zorla tedavi edilmelidir, diğer grup hayır eşcinsellik kişisel tercihtir hastalık değildir.
1990'lı yıllarda Dünya Sağlık Örgütü, siyasi bir kararla eşcinselliği hastalık ve cinsel sapıklık kategorisinden çıkardı. Bilim dünyası eşcinselliği tedavi etmekten vazgeçti. Eşcinsel tedavi hizmeti veren hekimler baskı altına alındı, gericilik ve bilimdışılıkla suçladılar.
Geçmişte zorla tedavi edilmek istenen eşcinseller vardı, günümüzde tam tersine eşcinsel hislerden rahatsızlık duyan ve tadavi olmak isteyen "Lütfen bana yardımcı olun, eşcinsel olmak istemiyorum, beni tedavi edin" diyen bireyler zorla eşcinsel dünyanın içine gönderilmekte. Eşcinselliği sevmeleri ve bu duruma alışmaları tavsiye edilmektedir.
Biz biliyoruz ki eşcinsellik, psikolojik kökenli sosyolojik bir rahatsızlıktır. Çocukluk yıllarında yaşanan travmalar, anne baba çocuk üçgenindeki dengesizlikler eşcinselliğin sebeplerindendir.
Eşcinsel bireyler, psikolojik destek görerek, çocukluk travmalarını tedavi ettiklerinde, cinsel yönelimleri kendiliğinden değişmekte ve karşı cinse yönelim başlamaktadır.TOPLUMA KAZANDIRDIĞIMIZ BİR ÇOK İNSAN VAR
-Tedavisine yardımcı olduğunuz insanlar var mı?
İSTERSE 6 AYDA EŞCİNSELLİĞİ BIRAKABİLİR
-Size ulaşan insanlara yardımcı olurken nasıl bir yöntem izliyorsunuz?
Eşcinselliğin tedavisinin mümkün olduğunu anlatıyoruz. Hayat hikayelerini dinliyoruz. Özellikle çocukluk çağında yaşadıkları sıkıntıları büyük bir dikkatle dinliyoruz. Bunları yazmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü yazmak başlı başına şifalandırıcı bir yöntem çünkü kişinin kendiyle başbaşa kalmasını ve gerçeklerle yüzleşmesini sağlıyor. Psikolojik destek alarak üç ila altı aylık tedavi süreciyle, eşcinselliği geride bırakmasını sağlıyoruz.
-LGBT gibi örgütlerin yanısıra dünya çapında faaliyet gösteren sağlık örgütleri eşcinselliğin tedavi edilmemesi gerektiğini söylüyor. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
-LGBT üyeleri ile aranızın iyi olmadığını biliyoruz. Hangi konularda ayrılıyorsunuz?
LGBT üyeleri eşcinselliğin doğuştan olduğunu kabul ediyor. Biz is bunun çocukluk travmalarının sonucu oluştuğunu biliyoruz.EŞCİNSEL ÖRGÜTLER İSLAMİ KENDİLERİNE ENGEL OLARAK GÖRÜYOR
-LGBT yürüyüşünde açılan islamofobik pankartlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eşcinseller, İslam dinini kendilerine tehdit olarak görüyorlar. Öfkelerini bu şekilde kusuyorlar. Eşcinsel tedavisi hakkında yaptığım açıklalar yüzünden seçim döneminde yüzlerce eşcinsel örgüt mensubunun saldırına uğradım. Güvenlik güçlerinin araya girmesiyle linçten kurtuldum.
EŞCİNSEL DERNEKLER FUHUŞ MAFYASIYLA İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
-LGBT ve KAOS GL gibi örgütler eşcinsel eğilimli insanları topluma kazandırmak için bir çaba gösteriyor mu?
Hayır böyle faaliyetleri yok. Fuhuş mafyasıyla işbirliği halindeler. Büyük bir rant var. Eşcinselleri fuhuş mafyasının kullanmasına zemin hazırlıyorlar.-HDP ve CHP'nin bu konuya yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Uluslararası eşcinsel örgütlerin yönlendirmesiyle hareket ediyorlar. Güney Afrikalı eşcinsel imam Muhsin Hendrick'ten eğitim almış eşcinselleri milletvekili adayı olarak gösterdiler.SOSYAL PROJELERİ İHTİYAÇ VAR
-En büyük sorun eşcinsellerin fuhuşa sürüklenmesi. Bu konuda bir sosyal proje olarak ne yapılabilir?
Eşcinseller sanata yönlendirebilir. Çocukluk çağında yaşadıkları travmalar sonucu, ruhsal dünyalarında farklılıklar oluşmuştur. Bu yüzden sıradışı sanat yapıtları oluşturubilirler. Ve ayrıca tedavi olmuş bir eşcinsel iyi bir eş ve iyi bir baba olabilir. Bu konuda çalışabilirler. Tedavi olarak eşcinsellikten kurtulmuş bireylerin ülkemiz için çok değerli hizmetleri olacaktır. Müzik, Edebiyat, resim, mimarlık, sinema-tiyatro kısaca sanatın her alanında alanında çalışmaları yla büyük başarılar elde edeceklerdir.
KAYNAK: SABAH.COM.TR