Paralel Yapı'nın gazeteci Hrant Dink cinayetindeki rolü ilk kez bir tutuklamayla netleşti. Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in Dink soruşturmasında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve tasarlayarak adam öldürmeye yardım etme" suçlarından tutuklanması Paralel örgütün cinayetteki rolü konusunda şüpheleri ortadan kaldırdı. Tutuklama kararında Paralel örgütün beyni konumundaki Yılmazer'in süreçle ilgili tüm hazırlıklardan haberi olmasına rağmen cinayetin işlenmesini beklediği vurgulandı.
HERŞEY C-5'TE PLANLANDI
İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin kararında, Yılmazer tarafından "C-5" isimli gizli birimin oluşturulduğu anlatıldı. Dink, Rahip Santora, Zirve Yayınevi cinayetleri, Ergenekon, Balyoz ve diğer önemli tüm olaylara bu büronun baktığı belirtilen kararda "C-5" bürosunun 23 Kasım 2012'de yasal mevzuata bağlı olarak çalışmaya başladığı kaydedildi. Kararda, "Burada, öncesinde kanun ve mevzuat dışı gizlice oluşturulan bir birim olarak yapılması planlanan Ergenekon, Balyoz ve benzeri operasyonların altyapısının hazırlandığı tespit edilmiştir" denildi. Ogün Samast'ın 5 Aralık 2014 ve 23 Ocak 2015'teki ifadelerine değinilen kararda, şu sözlerine yer verildi: "Dink cinayetinden 1 hafta önce Yasin Hayal ile Erhan Tuncel'in evine gittik. Tuncel, Dink'in 5-6 fotoğrafı ile adres bilgilerinin bulunduğu dosyayı verdi. Tuncel'in, Hayal'e 'Ramazan Akyürek ve Fuat müdür arkamızda' dediğini duydum ve çıkışta Hayal'e sordum. Hayal de 'Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer arkamızda' dedi." Kararda, bu beyanlardan Dink cinayeti öncesi tüm süreçlerde yapılan hazırlıklardan Yılmazer'in bilgi sahibi olduğunun anlaşıldığı kaydedildi.
PLANLAYIP BEKLEDİLER
Kararda şu ifadelere yer verildi: "Şüpheli Yılmazer, Dink cinayeti tasarısı ile ilgili olarak, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nden kendisine sunulan F4 raporlarından, cinayeti işleyecek kişilerin bilinmesine rağmen, açık ve yakın tehlike altında bulunan Dink'in korunması gerekirken, görevi gereği cinayeti önleme, cinayet hazırlığı yapan örgüte hakem rolü oynayarak operasyon yaptırma, bu grubu etkisiz hale getirme ve Dink'i kanundan kaynaklanan koruma yükümlülüğüne aykırı hareket etmiştir. Bu anlamda, amaç suçun gerçekleştirilmesi için Dink'in mutlak suretle öldürüleceği, bunun için hazırlıklar yapıldığı ve (cinayetin) bilinmesine rağmen amaç suçun gerçekleşmesi için araç suç olan Dink cinayetinin gerçekleşmesi beklenmiştir." Dink cinayeti tasarısı ile ilgili bilgi akışının kesilmesinin önüne geçildiği ancak elde edilen yeni bilgilerin F4 raporlarına dönüştürülmesi ve resmi kayıtlara geçirilmesinin de bu şekilde engellendiği kaydedildi. Hakimlik, bu nedenlerle kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması, bu suçların yasada öngörülen cezalarının alt ve üst sınırı ile soruşturmanın henüz tamamlanmadığını dikkate alarak Yılmazer'in sevk edildiği maddeler kapsamında tutuklanmasına karar verdi.
'1 NUMARA VIP DİNLEMEDEN DE TUTUKLANMALI'
Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı, VIP dinleme soruşturmasında örgüt yöneticisi olarak gösterilen eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek'in bu suçtan da tutuklanması gerektiğini belirtti. Soruşturmada 1 numara olarak gösterilen Akyürek, Dink suikastı kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nde önceki gün ifade verdi. "Şüpheli" sıfatıyla sorgulanan Akyürek'e dinlemelerle ilgili olarak astı olan şube müdürlerini suçladı. Savcı Karabay, Akyürek'in tutuklanmasını talep etti. Ankara 4. Sulh Ceza Hakimi Ramazan Kanmaz ise talebi reddetti. Bunun üzerine dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Akyürek'in bu suçtan da tutuklanması gerektiğini belirterek, karara itiraz etti.