- "ONLARIN İSTEDİĞİ ŞEKİLDE GAZETEYE BASIYORSUNUZ"
Davutoğlu, Başsavcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesinin bir provokasyon olduğunu ve arkasını getirmek için de birçok başka provokasyonların planlandığını işaret etti. Medya ve bütün siyasi kesimlerden bekledikleri bir şeyin olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu provokasyonlar karşısında ortak tavır alınmadı. Bugün seçimlere doğru giderken de bu şiddet karşısında hepimizin ortak tavır alması lazım. Mısır'daki darbe üzerine yapılan yorumlarda da daha doğrusu Mısır'da seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın idam kararı üzerine yapılan yorumlarda da herkesin özen göstermesi lazım. Buradan Türkiye'ye dolaylı atıflarda bulunacak yayınlar yapmak da tam seçime girerken medyanın en son yapması gereken şey.
Doğan Medya ile yaşananlar, bizim tarafımızdan, hükümet tarafından ortaya konan bir tavır değil, bu medya grubunun ortaya koyduğu bir tavrın doğurduğu sonuçlar. Hükümet eğer Mehmet Selim Kiraz'ın şakağına silah dayanan resimleri basmamış olsaydı, bu medya kuruluşuna bir tavır sergiler miydi? Bu onların tutumu. Eğer internet sayfasında, 'yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanı'na verilen ceza' diye ima eden...Niye başka bir başlık seçilmiyor? Bir taraftan DHKP-C terör örgütünün bu eylemini nerede ise terör örgütünün dolaylı reklamını yapacak şekilde, onların istediği şekilde gazeteye basıyorsunuz sonra HDP'nin bütün bu terör yapılanmasıyla ilişkisine net tavır belirlemediği halde HDP çıkıp da 'PKK, silahı bıraksın' dedi mi? Diyemedi. Peki bu yayın organları niye ona bu desteği veriyorlar? Niye? Yani Türkiye'de şiddete açık tavır koymayan herkese karşı bizim tavır koymamız lazım. Kim olursa olsun."
- "SİYASETİN MAYASI ARTIK AK PARTİ"
Selahattin Demirtaş'a çağrıda bulunan Başbakan Davutoğlu, "Samimiyse demokraside, yarın çıkıp, 'PKK artık silahı bırakmalı, PKK silah bırakmaması halinde önce biz tavır sergileyeceğiz' desin, ben açıktan tebrik edeceğim. 'Tamam şimdi sen, demokrasiyi benimsemişsin' diyeceğim. Yarın çıksın söylesin bunu. Ama bunu söyleyemeyen birini Türkiye'de demokrasinin tek umudu gibi lanse etmeye çalışmak, tek bir şeyle izah edilir, AK Parti'yi durdurmak için. Kimle olursa olsun ittifak yapılır, terör örgütü de olsa ona da müsamaha gösterilir, paralel yapı da olsa ona müsamaha gösterilir, daha üç gün önce 'f tipi' diye anılan gruplarla ilişkiler de kurulur. Yeter ki AK Parti zayıflatılsın" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, AK Parti'nin bir an yok sayıldığında Türkiye'deki siyasetin "Irak siyaseti" gibi olacağına işaret etti.
Seçim mitingleri için ilk planlamasının 72 vilayete gitmek olduğunu bildiren Davutoğlu, özellikle 81 ile sağlığı elverdiği takdirde gideceğini kaydetti. Davutoğlu, Türkiye'de siyasetin her yerde yapılabileceğini vurgulayarak, asıl iddiası olanın da "siyaseti her yerde yapan" şeklinde olduğunu dile getirdi.
Ahmet Davutoğlu, ülkede 33 vilayette CHP'nin, 45 vilayette de MHP'nin milletvekili olmadığı bilgisini vererek, yarın seçim sonuçları geldiğinde yine bu partilerin aynı sonucu alabileceğini belirtti. AK Parti'nin ise 2 vilayette milletvekili olmadığına değinen Davutoğlu, birisinde çok hassas bir dengede kaybettiklerini, bu seçimlerde ise partisinin Iğdır ve Hakkari'de milletvekili çıkarmasını istediğini söyledi.
Davutoğlu, "Siyasetin mayası artık AK Parti. Bu mayayı çıkardığınızda Türkiye'de siyaset parçalanır, kimlikler parçalanır. Kimlik siyaseti yapmayan şu anda AK Parti'dir. Eskiden böyle değildi" dedi.
- "YARGIYA SUNSUNLAR, YSK'YA SUNSUNLAR"
Demirtaş'ın seçim sonuçlarıyla ilgili "3 bin 500 kişilik bir hile ekibini kurdular, başında da Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu var, sandıkta hile yapacaklar" iddiasında bulunduğunun anımsatılması üzerine Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Bu o kadar adice bir iftira ki. Nerede bunun delili? Şimdiden birileri seçim sonuçlarıyla ilgili spekülasyon yapmaya çalışıyor. Peki şunu reddedebilir mi? Bu olmayacak ama böyle bir şey yok, tamamıyla iftiradır. İspat etsin, yarın kimse Süleyman Bey benim teşkilat başkanım, böyle bir şey ispat edilsin, olmadığından eminim de, ispat etsinler ben istifa ederim veya başkası, kimse bunu sorumlusu görevden alınır. Ama böyle bir şey yokken, Türkiye'de demokrasi üzerine gölge düşürecek ifadelerde bulunmak aslında darbemsi girişimler buradan. Yavaş yavaş bunu işliyorlar, gündeme getiriyorlar, 8 Haziran günü seçim yenilgisini duyduklarında milleti sokağa dökmeye çalışacaklar.
Şimdiye kadar da hiçbir seçimde Türkiye'nin herhangi bir şüphesi olmamıştır, bugün de yok. Söz konusu değil. Bu şuna benziyor, 1994'te büyükşehir belediye başkanlığı seçimine giderken, Sayın Cumhurbaşkanımız için 'gelecekler, otobüslerde başı açıkları bindirmeyecekler...' gibi bir sürü yaygara çıkardılar. Bir panik havası oluşturmaya çalıştılar, bir karşıtlık, bir gerilim. Şimdi bu söylentilerle aynı şeyi yapmaya çalışıyorlar. İspat etsinler, varsa ellerinde bir belge yargıya sunsunlar, YSK ya sunsunlar, söz konusu değil. Biz zaten bu seçimi kazanacağımızdan o kadar eminiz ki, niye böyle bir şeye başvuralım?"
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, başarı kıstaslarının iktidar olmak olduğunu belirterek, "Şu anda elimizdeki anketlerde, bu konuda bir sıkıntı görmüyoruz. Oyumuzu daha yukarı çekip, hedefimiz en güçlü iktidarı oluşturmak" dedi.
Davutoğlu, A Haber ile ATV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Muhalefet partilerinin ve bazı yapıların hedefinin AK Parti'yi iktidardan indirmek olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Mümkün mü, yapabilirler mi, mümkün değil. Ama hedef bu olunca, yıl 2002. AK Parti'nin iktidara gideceğine dair bütün belirtiler ortaya çıkınca kurucu genel başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı siyasetten yasakladılar" diye konuştu.
Davutoğlu, 2002'den sonraki yıllarda da AK Parti'nin hep engellenmeye, yıpratılmaya çalışıldığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Her seçimden önce biz bir şeyler yaşadık. 2011'e giderken bu sefer Kılıçdaroğlu'nu kaset oyunlarıyla getirdiler. 'Gandi' diye Kılıçdaroğlu'nu parlatmaya çalıştılar. Ama taştan elmas çıkmıyor. Şimdi o, olmadı. 2013'te Gezi olayları, 17-25 Aralık olaylarıyla durdurmaya çalıştılar. Şimdi ise buldukları formül Demirtaş ve HDP üzerinde, 'acaba AK Parti'nin alacağı milletvekili sayısını azaltabilir miyiz? Karşıda bir koalisyon oluşturabilir miyiz?' Bu mümkün değil. Benim alanda gördüğüm, şartlar itibarıyla da mümkün değil. 47 miting yaptım. Olağanüstü coşkulu ve AK Parti iktidarının halk tarafından nasıl teveccüh ile karşılandığını gösteren tablolar içerisinde seyrettik. Bizim halk sağduyu sahibidir. Süregiden bir istikrarı, bir başarı hikayesini durduracak her türlü algı operasyonuna karşı dirençlidir."
-"AK PARTİ İDDİA PARTİSİDİR, ÖZNEDİR"-
Koalisyon ya da azınlık hükümeti kurulacağı iddialarının kaynağının ne olduğu sorulması ve AK Parti'de de bazı isimlerin bu iddiaları konuştuğunun belirtilmesi üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Hayır, bizim parti içinde hiç kimsenden böyle bir şey gelmedi. AK Parti içinde birisi böyle bir şey söylesin, ben önce ona sorarım, 'nereden çıkartıyorsun bunu' diye. AK Parti içerisinde hiçbir şekilde, hiçbir zeminde 'azınlık hükümeti kurabiliriz' gibi bir ifade söz konusu olmadı. Biz CHP, MHP, HDP değiliz. Bizde bir parti disiplini var. Bir tek milletvekilimiz ya da adayımız, böyle bir şey söylese ben önce ona sorarım, o zaman siyaset yapmayacaksın. Azınlık hükümetine razı olan birisi bizden değildir. Yani bizden değildir derken, hatayen bir şey söyleyebilir ama bizimle siyaset yapan azınlık hükümetine, koalisyonuna falan razı olmaz. Eğer 12 yıl böyle bir şeyi kabullenmiş olsaydık iktidarımızı sürdüremezdik. AK Parti iddia partisidir, öznedir. AK Parti'de siyaset yapan herkes en zor şartta dahi o iddiasını sürdürür."
Davutoğlu, koalisyon iddialarının ilk olarak dışarıdan, ardından da içeriden bazı medya kuruluşları tarafından gündeme getirildiğine dikkati çekerek, HDP ve paralel yapıya şu eleştirilerde bulundu:
"Paralel yapının HDP ile perde gerisinde ne görüşme yaptıkları şimdi daha net ortaya çıkıyor. KCK operasyonlarını yapan, bugün bu dinleme faaliyetlerini yapan polislerdi. HDP'nin iki yüzlülüğüne bakın ki şimdi onlarla koalisyon içinde. Paralel yapıda bizim orada dershanelerimiz teröre giderler diye, dershaneler konusunda bunu argüman olarak kullanıyorlardı şimdi HDP ile el ele 'AK Parti'yi nasıl zarara uğratırız' diye uğraşıyorlar. Dolayısıyla bu koalisyon psikolojisini oluşturma çabası tamamen manipülatiftir, bir manipülasyondur. Ne alanda böyle bir vaka ne de bunun siyasi gerçeklikle bir alası var."
-"BAŞARI HİKAYELERİ HEP İSTİKRARLI TEK PARTİ YÖNETİMLERİYLE OLMUŞTUR"-
Davutoğlu, HDP'nin barajı geçip geçmeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine, şunları ifade etti:
"Ben ihtimal vermiyorum. Hadi AK Parti'yi bir şekilde zarara uğrattılar. Bir koalisyon ihtimali kendilerince doğdu. Allah aşkına HDP ile MHP'nin yan yana bir koalisyonda bakan bulundurmasını aklınız alıyor mu? Hadi aldı, yan yana oturdular ülke nasıl idare edilir? MHP, DSP ve ANAP'ın koalisyonda, Bakanlar Kurulu toplanmıyordu. Aylarca toplanmıyordu. Üç lider bir araya gelip de bir toplantı yaparsa, 'ne olacak' diye bakılıyordu. Onun yerini MGK almıştı. Türkiye'de parlamenter demokrasinin bittiği an o andır. Türkiye'de hiçbir zaman koalisyonlardan her hangi bir şekilde başarı hikayesi çıkmadı. Türkiye'nin başarı hikayeleri hep istikrarlı tek parti yönetimleriyle olmuştur."
Davutoğlu, koalisyonların Türkiye'yi büyük sıkıntılara soktuğunu, bu dönemlerde demokrasinin kalmadığını ve ülkeyi bürokrasinin yönettiğini bildirerek, şöyle devam etti:
"Türkiye'de koalisyonlar dönemi 12 yıldır kapandı. Bundan sonra bizim karşımıza güçlü bir alternatif çıkartamadıkları için bu kapanmıştı, bundan sonra ya doğru dürüst siyaset yapıp halka kendilerini anlatmaları lazım ya da görünür gelecekte şansları yok. Biz hata yaparsak, yanlış yaparsak tabii ki halk bunu sorar. Gece gündüz çalışmamızın sebebi böyle bir hatayla yanlışla değil, siyasetimiz ve istikrarımızla halkın huzuruna çıkmak. Şu ana kadar da başarımızın arkasındaki sır halk ile millet ile aynı dili konuşmak. Şu anda değişen, o anlamda bir tablo yok. Karşımızda da AK Parti vizyonuna karşı başka bir Türkiye vizyonu üreten parti yok. Beyannamelerinde, hep noktasal olarak kendilerince son derece fırsatçı bir şekilde, 'hangi vatandaş kitlesini nasıl aldatabilirim' şeklinde bir yaklaşım var."
-"PROVOKASYONLARA KARŞI BİZ HER TÜRLÜ TEDBİRİ ALIRIZ"-
Muhalefet partilerinin muhalefet yapış biçimlerini de eleştiren ve "Noktasal olarak AK Parti'yi eleştirmek bir alternatif üretmek değildir" diyen Davutoğlu, "Türkiye'de bir AK Parti siyaseti var, özne olarak. Bunun karşısında her hangi bir şekilde siyaset üretemeyip, AK Parti'nin siyasetini ya eleştiren ya da taklit eden tali ve ikincil, tabiri caizse siyasetin türevleri bunlar. Ben Türkiye'nin geleceğinde koalisyon ihtimalini görmüyorum ama böyle bir plan var, böyle bir manipülasyon var. Yani 12 Mart'ta olduğu gibi, 28 Şubat'ta olduğu gibi istedikleri tarz bir koalisyon yapabilmek için darbe demeyeyim, darbemsi birtakım eylemler içine girmek isteyenler olabilir, bu provokasyonlara karşı biz her türlü tedbiri alırız" ifadelerini kullandı.
AK Parti olarak seçimdeki başarı kıstaslarının tek başına iktidar olduğunu vurgulayan Davutoğlu, seçim anketleriyle ilgili şunları söyledi:
"Seçim yaklaşırken çok tartışmak istemem. Nihayet bizim motivasyonumuz hangi rakam olursa olsun, yüzde 55 oldu '60 niye olmasın' deriz, yüzde 65 oldu '70 niye olmasın' deriz. Bizim için bir üst limit yok. Biz CHP değiliz. Başarı kıstası iktidar olmaktır. Şu anda elimizdeki anketlerde, bu konuda bir sıkıntı görmüyoruz. Bir sıkıntı görmüyoruz ama oyumuzu daha yukarı çekip, hedefimiz en güçlü iktidarı oluşturmak."