İŞTE LATİF ERDOĞAN'IN SABAH.COM.TR'YE YAPTIĞI AÇIKLAMALAR;
CUMHURBAŞKANI'NIN MERAL AKŞENER'İ ARAMASI GÜZEL BİR İNSANLIK DERSİDİR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Meral Akşener'i araması, hem takdire hem de dikkate şayan bir insanlık dersidir. Demek ki, insani boyut söz konusu olduğunda Tayyip Erdoğan her türlü siyasi düşünceyi ve özellikle muhatap kişinin ona öncesinde reva gördüğü her türlü mütecaviz tavrı aşabilen bir olgunluktadır. Demek ki, iftira olduğunu beyan ettiğimiz, içeriğini asla tasdik ve tasvip etmediğimiz bu kasetle alakalı onun tavrı da bizimle aynı doğrultudadır.
ŞANTAJ KASETLERİ İDDİASI SONUNA KADAR TAKİP EDİLMELİDİR
Şantaj kasetleri konusu, içinde bulunduğumuz süreç itibariyle, Devletimizin ve milli iradenin el ele yürüttüğü Paralel Örgüt mücadelesinde, en önemli stratejik bir meseledir; ve başlattığımız bu mücadele alanı, hukuki çerçeve içinde sonuna kadar takip edilmelidir.
KİRLİ KASET ARŞİVİ İŞLEVSİZ HALE GETİRİLMELİ
Öyledir, çünkü, Paralel yapının elinde bulunan , yüzlerce iş adamı, bürokrat, basın mensubunu rehin alan en güçlü silah ancak bu takiple berhava edilebilir; yirmi senedir hummalı bir çalışmayla ve milyarlarca lira harcanarak kurulan bu kirli arşiv ancak böylesi bir takip sonucu tamamen işlevsiz hale getirilebilir.
ŞANTAJ İŞİNİN BAŞINDA MUSTAFA ÖZCAN, AHMET KARA VE SONER, SADIK KESMECİ VAR
FETÖ olarak Kırmızı Kitapta yer alan terör örgütünün yapısı içinde, şantaj işi, tamamen müstakil bir bölüm olarak çalışmaktadır. Bu bölümün başında ise, Mustafa Özcan, Ahmet Kara, yardımcısı Soner, Sadık Kesmeci gibi isimler vardır. Bu isimler mutlaka bulunmalı ve savcılık tarafından ifadeleri alınmalıdır. Yapılan çalışmaların bütününden Gülen haberdardır; o da bu soruşturmaya dahil edilmelidir.
BİLGİ AKIŞI HALA DEVAM EDİYOR
Şu anda, Paralel yapıya sahip çıkan medya kuruluşlarıyla da, ( Nuh Mete Yüksel olayında olduğu gibi) bu kirli arşiv arasında çok ciddi bir bilgi akışı söz konusudur; Yargının bu noktayı da yine göz onunda bulundurması şarttır. Yani onlardaki arşiv bilgilerinin kaynağına mutlaka inilmelidir.
SALDIRGANLAŞTILAR ÇÜNKÜ İNLERİNE BU KEZ GERÇEKTEN GİRİLDİ
Benim görüşüme göre, Paralel Yapının en büyük inine şimdi girilmiştir. Onları panik ve saldırganlığa iten gerçek sebep de budur. Zaten hukuki süreç başlamıştır. Bizim dediklerimizi teyit edecek bilgilerin hem de fazlasıyla devletin ilgili birimlerinin elinde var olduğunda kuşkum yoktur.
BANA İHTİYAÇ KALMADIĞINI DÜŞÜNÜRSEM İNZİVAMA GERİ ÇEKİLİRİM AMA…
Bana gelince, ben zaten , hayati denecek ölçüde zaruret hasıl olduğu için cennet iklimli inzivamı bozarak bu mücadeleye girdim. Bana ihtiyaç kalmadığını düşündüğüm an itibariyle, inzivama geri dönmeyi de hasretle beklemekteyim.
BEN HAYATTA OLDUĞUM SÜRECE PARALELCİLER BOŞUNA SEVİNMESİN!
Ama söz konusu an, Paralel yapının hiçbir varlık iddiası kalmayacağı an olacaktır. Paralelciler boşuna sevinmesin. Ben hayatta olduğum sürece her gün, onlar için bir önceki günü aratacak kadar acı ve ağır olacaktır.