Yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve yazar Orhan Miroğlu'nun yaralanmasıyla ilgili 4 sanık hakkında Diyarbakır'da açılan davanın görülmesine, güvenlik gerekçesiyle nakledildiği Ankara'da devam edildi.
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Hamit Yıldırım, tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi, müdahil Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ve tarafların avukatları katıldı.
Dosyaya giren evrakın tutanağa geçirilmesinden sonra söz alan Anter ailesinin avukatı Selim Okçuoğlu, Akın Birdal'a saldırı olayının azmettiricisi olmaktan yargılanan Cengiz Ersever ve eski Emniyet Müdürü Orhan Taşanlar'ın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin tanıklığına başvurulmasını talep etti.
"YEŞİL ÖLMEDİ İSTANBUL'DA YAŞIYOR" - TIKLAYIN
Okçuoğlu, "Yeşil" olarak bilinen Mahmut Yıldırım'ın, 1995'te Ankara Emniyet Müdürlüğünce "Hasan Tanrıkulu" ismiyle gözaltına alındığı ve 3 gün sorgulandıktan sonra MİT'e teslim edildiğine ilişkin iddialar bulunduğunu ifade ederek, bunların araştırılmasını istedi.
Ayrıca Okçuoğlu, Mahmut Yıldırım hakkında kırmızı bülten çıkarılmasını talep etti.
"Musa Anter'i öldürmedim"
Sanık Hamit Yıldırım'ın avukatı Kaya Yelek, "Müvekkilim ciddi anlamda mağdur olmuştur. Tahliyesini istiyorum" dedi.
Sanık Yıldırım ise kendisine kumpas kurulduğunu iddia ederek, şunları söyledi:
"PKK ile irtibatım olmadı. Terör örgütüne katılmadım. Oğlu burada, duysun. Ben katil olmadım. Musa Anter'i öldürmedim. Ne alacağım, ne de vereceğim var. Tanımam. Neden öldüreyim? Köyümde koruculuk yaptım. 3 yıldır yargılanıyorum. PKK ve JİTEM'e katılmadım. JİTEM'e katılsaydım maaş bordrom olması gerekir."
Mahkeme heyeti, müzakerenin ardından, müsnet suçu işlediğine yönelik kuvvetli suç şüphesi bulunduğu gerekçesiyle Yıldırım'ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
"YEŞİL ÖLMEDİ İSTANBUL'DA YAŞIYOR" - TIKLAYIN
Sanık Mahmut Yıldırım hakkında tekrar yakalama emri çıkartan mahkeme, savunmasının alınamamış olması, yurt içinde veya dışında bulunduğunun da belli olmamasından dolayı sanık hakkında kırmızı bülten çıkartılmasına ilişkin işlem yapılmasına hükmetti.
Davanın geçmişi
İddianamede, Mahmut Yıldırım'ın suikastı planladığı ve yönettiği, Hamit Yıldırım'ın eylemi gerçekleştirdiği, dönemin Jandarma İstihbarat Grup Komutan Vekili Savaş Gevrekçi'nin ise emrinde görev yapan Aziz Turan'ı diğer faillere yardım etmesi için görevlendirdiği öne sürülüyor.
Sanıkların, 765 Sayılı TCK'nın 450/4. maddesindeki "taammüden adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbetin yanı sıra, "halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek" ve "adam yaralamak" suçlarından da cezalandırılmaları talep ediliyor.
Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava, Yargıtay 5. Ceza Dairesince, güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.