DAĞDAN EMİR ALIYORLAR: Diyorlar ki Kürtlerin temsilcisi biziz. Hadi canım. Sokaklarda görüyorum, pislikten geçilmiyor. Önce oraları temizle. Kürt vatandaşıma hizmetkâr ol. Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'yım. Valiliği ve belediyeyi de ziyaret edelim dedim. Sağ olsun belediye başkanı havaalanına gelme nezaketi bile göstermedi. Oraya gelmeyen bir belediyeyi, Cumhurbaşkanı olarak ziyaret etmek doğru mu? Bunu bilmenizi istiyorum, istismarını yapmasınlar. Geçenlerde Çanakkale'deydim. Her gidişimde bizi karşılar. Ben de oradaki kutlamalara gidince kendilerini ziyaret ettim. Her yere giderim, görevim. Fakat bunlarda ayrımcı ruh var.
HER PARTİYE EŞİT MESAFEDEYİM: Kandil'den talimat almışlar. 'Cumhurbaşkanı tarafsızlığını yitirdi, onun için havalimanlarına karşılamaya gitmeyeceksiniz.' Bak, ben buradan sesleniyorum, ben her partiye eşit mesafedeyim. Gönlümde tabii ki bir parti var ayrı ancak ama ben tarafım. Milletin tarafındayım.
TEHDİT EDİYORLAR: İdeolojiyle sandığa gidilmez. Hiç bir alanda hizmet etmezken 'oyunu bana ver' diyorlar. İstiyorlar ki bölge mahrumiyette kalsın. Niye işadamları buraya gelmiyor. Korkuyor. Bölgede tehdit ortamını sürdürüyorlar.
SÜRECE TÜM VÜCUDUMU KOYDUM: Örgüt silah bırakacaktı, bırakmadı. Hala kandan, silahtan beslenen bir yapı var. Fotoğraf bu kadar net. Süreçte kararlıyız. Bu sürecin tek mimarı benim. Bu sürece tüm vücudumu koydum. Beni süreci bitirmekle itham edenler, sözünü tutmayanlar en büyük zararı verenlerdir. Onların sayesinde değil onlara rağmen bu günlere geldik. Örgüte ve güdümündeki partiye kalsa işte Van'da bazı afişler asmışlar. Bir musluk musluktan kan akıyor. Şu hale bak ya, bununla ne kast ediyorsunuz, kendilerini tanımlıyorlar. Çünkü onların olduğu yerde kan var. Bizim olduğumuz yerde berrak su akar. Farkımız bu. Bu devleti ne bölücü ne de paralel örgüte teslim etmeyiz.
YASAL HAKKIM: Beyefendi rahatsız oluyor. 'Cumhurbaşkanı meydanlara kimin parasıyla çıkıyor' diyor. Devletin parasıyla çıkıyorum. Bu benim en doğal hakkım, yasal hakkım. Yüzde 52'nin oyu ile buraya geldim. Bu beyefendi de aday değil miydi? Adaydı. Ama sen yüzde 52'yi alsaydın sana da ben saygı duyardım ama sen saygısızlık yapıyorsun.
'KALDIRACAKLARI DİYANET KÜRTÇE KURAN BASTI'
"Şimdi birileri çıkmış diyor ki 'Biz gelince Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracağız'. Hale bak. Diyanet'i kaldıracak. Niye? Çünkü bunların dinle işi yok. İnançlarımızla oynamaya başladılar. Kaldıracağız dedikleri Diyanet, şu anda 'Qur'ana Piroz a Kurdi' adıyla Kürtçe Kuran mealini yayımladı. Bütün bunlarla beraber biz adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Ne diyor? Bakın çok ilginç, 'Kudüs Yahudilerindir' diyecek kadar ileri gidiyorlar. Eğer zerre kadar bunların İslam'la alakası olsa bu ifadeyi kullanamaz. Kudüs Müslümanlar'ın ilk Kabesi biliyorsunuz, Kâbe Kudüs ve biz buralarda hayat bulduk, buralarda ayağa kalktık. Dağlardaki kamplarda bunlar Zerdüşt dininin eğitimini veriyorlar."
KÜRT VATANDAŞLARIMIN SORUNU: Çocuklara isim verilmesinden yerleşim yerlerinin adlarına kadar tüm yasakçı uygulamaları ortadan kaldırdık. Bunun için 'ülkemizde artık bir Kürt sorunu yoktur' diyorum. Niye? Kürt vatandaşımın sorunu vardır, o sorunlarla da zaten ilgileniyoruz. Türkiye'de her vatandaşımızın kendine göre bir takım sıkıntıları, sorunları var.
YOLLARA KÜRTÇE PANKARTLAR ASILDI
Diyarbakır'da İstasyon Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Erdoğan'ın yol güzergahı boyunca Kürtçe pankartlar asıldı. Erdoğan'ı karşılamak üzere havalimanına gelen ve koşarken ayakkabısı çıktığı için düşen 13 yaşındaki Tekosin Duvar isimli kız çocuğunu gören Cumhurbaşkanı otobüsü durdurup kız çocuğunu yanına çağırdı. Kız çocuğu ile bir süre sohbet eden Erdoğan, daha sonra oyuncak verdiği kıza kendisini araması için kartını da verdi. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı otobüsü ile havalimanından Diyarbakır Valiliğine geçerken, kız çocuğu Tekosin Duvar da Cumhurbaşkanı ile konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
KANDİL'İN ÇAĞRISI TUTMADI HALK MEYDANI DOLDURDU
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın katılımı ile düzenlenen toplu açılış töreni terör örgütü PKK'nın üst yapısı KCK tarafından "protesto" çağrısına rağmen coşku içinde gerçekleşti. Halkın iradesini silah baskısı ile ipotek altına almaya çalışan Kandil, bu kez halkın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kucaklaşmasını engellemek için şehirde baskı oluşturmaya çalıştı. Önce KCK, ardından HDP, açıklamaları ve çalışmaları ile halkın İstasyon Meydanı'na gitmesini engellemeye çalıştı. Ancak buna rağmen coşkulu kalabalık meydanda Erdoğan'ı karşıladı.