Paralel
Yapı'nın yasadışı dinleme skandallarına bir yenisi daha eklendi. Müfettişler tarafından yapılan incelemede, Diyarbakır'daki sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin, gerçekte olmayan "İran yanlısı Caferiler örgütü" adı altında dinlendiği ortaya çıktı. Diyarbakır'da geriye dönük dinleme kararlarını mercek altına alan müfettişlerin tespitine göre, çeşitli oda, dernek ve sendikaların yönetici ve üyelerinden oluşan 28 kişilik bir liste hazırlayan emniyetteki Paralel polisler, bu kişilerin "İran yanlısı Caferiler Örgütü" üyesi olduğunu öne sürerek, Temmuz 2013'te özel yetkili savcıya başvurdu.
'BU DELİLLERLE OLMAZ'
Savcının da onay vermesiyle dinleme talebini içeren yazı nöbetçi mahkemeye gönderildi. Ancak resmi kayıtlara göre, Türkiye'de Caferiler adı altında faaliyet gösteren bir örgüt yoktu. Yazıyı ikna edici bulmayan hâkim de mevcut delillerin dinleme yapılabilmesi için yeterli olmadığını bildirerek, dosyanın tamamını istedi. Bunun üzerine Paralel polisler, İran rejimi gibi bir modeli kendine esas alan Caferiler adlı bir örgütün Güneydoğu'da taban bulmaya çalıştığını ve Diyarbakır merkezli hareket ettiğini öne sürerek, bu yapının faaliyetlerinin deşifre edilmesi gerektiğini belirtti. İkna olmayan hâkimin "Bu delillerle dinleme yapılamaz" demesi üzerine "Adli değil, önleme amaçlı dinleme" yanıtı veren polisler, 30 günlük dinleme kararı aldı. Sürenin sonunda 30 gün daha uzatma talebinde bulundular. Ancak hâkim, herhangi bir yasadışı faaliyet tespit edilmediği için bu talebi reddetti. Israrlarından vazgeçmeyen Paralel polisler ise aynı isim ve telefon listesini bir hafta sonra bu kez Hizbullah terör örgütünün İlim kanadına mensup kişiler gibi gösterip dinleme talebinde bulundu. Bu talep de, isim listesindeki kişiler daha önce bir ay boyunca Caferiler adlı örgüt kapsamında dinlendiği gerekçesiyle reddedildi. Var olmayan bir örgüt adına yapılan yasadışı dinlemeyle ilgili HSYK müfettişlerinin raporu, ilgili makamlara iletildi.