Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, usulsüz dinlemelere ilişkin 54 şüpheli hakkında düzenlediği iddianamede, yasadışı dinlemelerle ilgili, "Baskı ve sindirme yöntemleri olarak kullanıldığı artık bilinmektedir" ifadeleri yer aldı. Cumhuriyet Savcısı Halil Maçkaya tarafından hazırlanan iddianamede aralarında siyasetçi, gazeteci ve polis müdürlerinin de bulunduğu bazı kişilerin yasa dışı dinlendiği kaydedildi. İşte iddianameden öne çıkan tespitler.
YASADIŞI EYLEM: Usulsüz dinlemeler, Paralel Devlet Yapılanmasının Emniyet içerisindeki uzantılarınca organize şekilde gerçekleştirilen yasa dışı bir eylemdir.
SİNDİRME AMAÇLI: Yasa dışı dinlemelerin, kendilerinden görmedikleri kamu personeli, siyasiler, medya çalışanları, sivil toplum kuruluşu çalışanları, emniyet mensupları, Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları, MİT mensupları ve işadamlarına karşı baskı ve sindirme yöntemleri olarak kullanıldığı artık bilinmektedir.
DÖRT YIL DİNLEDİLER: İddianamede, Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin soruşturmaları kapsamında, Ankara Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünce 2009-2013 arasında "usulsüz dinlemeler" yapıldığının belirlendiği aktarıldı.
DİNLEMELER ARŞİV DIŞI: Emniyet müdürleri Hüseyin Aşkın, Ahmet Sula, Cihat Şerolar, İbrahim Hakkı Seydioğulları, Abdurrahman Akünal, Koray Öner, Beyti Kalaycı ve Cem Akgün hakkında, farklı isimlerle ve çıkar amaçlı suç örgütleriyle irtibatlandırmak suretiyle dinleme kararı alındığı belirtilen iddianamede, bu dinlemelerin, arşiv kayıtlarına veri girişlerinin yapılmadığının tespit edildiği kaydedildi.
"SİYASETE YÖN VERME FAALİYETİ: Araştırma konusu olayların bu özellikleri nazarı itibara alındığında, usulsüz dinleme eylemlerinin sistematik, planlı ve organize bir görünüm arz ettiği ve belirli bir amacı gerçekleştirmeye yönelik olduğu tespit edilmiştir.
UZUN DÖNEMLİ STRATEJİ: Emniyet ve yargı başta olmak üzere tüm devlet kurumları içerisinde farklı bir alternatif/paralel örgütlenmeye giderek, devletin ve milletin menfaatlerini hiçe sayarak, hukuk dışı yollara tevessül etmek suretiyle kendi yapılanmalarının çıkarları doğrultusunda hareket ettikleri, nihayetinde devleti ele geçirmeyi amaçladıkları anlaşılmıştır.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, şüphelilerin, kamuoyunda "paralel yapı" olarak tanımlanan çatı örgütün suç işlemek için oluşturulmuş alt örgütü olarak faaliyet gösterdikleri kaydedilerek, şüphelilerden istihbarattan sorumlu eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Muharrem Durmaz, eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Hami Güney ile eski İstihbarat Şube Müdürü Zeki Güven'e "suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme", emniyet mensubu 48 kişiye "suç örgütüne üye olma" suçlamaları yöneltildi. Şüphelilerin tamamının "resmi belgede sahtecilik", "haberleşmenin gizliliğini ihlal", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verilerin kaydedilmesi" ve "iftira" suçlarından da cezalandırılmaları talep edilerek, TİB görevlileri Fikret Özdemir, Adem Altındağ ve Yaşar Yılmaz'ın da suç örgütüne üye olmak" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlarından cezalandırılmaları istendi. Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nin iddianame üzerindeki incelemesi sürüyor.