Yeni Şafak gazetesi köşe yazarı Cem Küçük, Doğan medyasının Cumhuriyet savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP-C terör örgütüne karşı takındığı tavrı eleştiren bir yazı kaleme aldı.
İşte Cem Küçük'ün o yazısı;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir numaralı düşmanı paralel yapıdır. Vatana açıkça ihanet eden bu şebekeyi çökertmek için devletin polis ve savcıları gecelerini gündüzlerine katıyorlar. Bizim bugün bir numaralı gündemimiz bu şebekenin yaptıklarıdır.
"MİT TIRLARININ DURDURULMASI NASIL VATANA İHANETSE..."
Savcımızı şehit eden DHKP-C terör örgütünün faaliyetlerini de elbette asla unutmuyoruz, unutmayacağız. Geçen hafta bu pislik yuvası terör örgütü Doğan medyası tarafından açıkça kollandı, himaye edildi. Öte yandan Doğan medyası paralel çeteye yönelik operasyonları ya görmüyor ya da görülmeyecek yerlere atıyor. 1 Ocak 2014'te Hatay'ın Kırkhan ilçesinde, 19 Ocak 2014'te Adana'nın Ceyhan ilçesinde MİT'e ait tırlar durdurulmuştu. Bu kadar açık ihaneti işleyen 34 asker gözaltına alındı. 33 asker terör örgütü üyesi olmaktan, bir yarbay da siyasi ve askeri casuslukla suçlanıyor. MİT tırlarının durdurulması nasıl açık bir vatana ihanetse DHKP-C'yi koruyup kollamak açık bir suçtur. Aydın Doğan bu suçu işlemiş, açıkça vatana ihanet etmiştir. Aynı şekilde Hürriyet'in yazarları da net bir şekilde DHKP-C'yi koruyup kolladılar ya da dostlar alışverişte görsün ayarından yazılar yazdılar.
"HİÇBİR İTİBARI KALMAYAN TAHA AKYOL..."
Mesela Taha Akyol 2 Nisan'da "Şehit Savcı" yazısıyla güya DHKP-C'yi eleştirdi. Halbuki o yazıda terör örgütünün adını bile anamadı. Bir gün sonra "Çalınmış Gençler" yazısıyla işin içine IŞİD'i de kattı. Aynı yazıda DHKP-C'yi gene eleştiremedi, ama İŞİD diyerek utanmadan hükümeti suçlamaya getirdi işi. Hiçbir itibarı kalmayan Taha Akyol ömrünün son finalini berbat bitirdi. Kendi milletinin bütün değerlerine sırtını döndü. Yekta Saraç bunu adam yerine koyup YÖK ile ilgili açıklama yapıyor bilgi veriyor.
"AHMET HAKAN DENİLEN ZAVALLI..."
Aynı şekilde Ahmet Hakan denilen zavallı da 2 Nisan'da savcımızı şehit edenleri eleştirdi ama o da Taha Akyol'un yaptığı gibi bir gün sonra "Al Birini Vur Ötekine" diye Alevi düşmanlığı yapanlar var diyerek işin arkasında hükümet var demeye getiriyor. Daha dün okur temsilcisi Faruk Bildirici seni yerden yere vurdu Ahmet Hakan. Açıkça yazına ürün yerleştirme yaptın. Bir fındık ezmesi markasını övdün, diğerini yerin dibine batırdın. Buradan da pis kokular geliyor. İnşaat reklamında oynadığı için Erman Toroğlu hakkında gereğini yapan Hürriyet, bakalım sana diyecek? Gene korunup kollanacak mısın? Ben o fındık ezmesi markasını sırf sen yazdığın için hayatta evime sokmam. Millet de böyle davranacaktır.
"AYDIN DOĞAN'A UCUZ TETİKÇİLİK YAPTIN"
Bu arada Ahmet Hakan köşenden devletin tepesine benim hakkımda sorular sormuştun. Hani Aydın Doğan'ın seni Nakkaştepe'ye çağırıp dikte ettirerek bana saldırttığı yazılar vardı hatırlar mısın? Aydın Doğan'a ucuz tetikçilik yaptığın o yazılarda devletimizin bazı kurumlarına benim hakkımda sorular sormuştun. Ne oldu? Hangisinin cevabı geldi? MİT, Başbakanlık, Genelkurmay sana cevap verdi mi?
Şu iyi bilinsin: Aydın Doğan ve adamları Türk hükümetinin ve milletinin düşmanıdır. Hafta sonu devletin tepesinden çok kişiyle görüştüm. Hepsinde açıkça Aydın Doğan'a büyük bir öfke birikmiş. Bu kadar açık ihanetin tarihte örneği yok diyenler çok fazla. Doğan'ın gazete ve köşelerinde açıkça DHKP-C'ye terör örgütü denmiyor, örgüt propagandası yapılıyor. Olacak iş değil.
"BAK AYDIN DOĞAN..."
Bak Aydın Doğan. İzmir Bayraklı'da Erman Ilıcak'la beraber dikeceğinizi sandığınız gökdelenler konusunda yanılıyor muymuşum? Erman Bey'in size arsanız için ödediği paralara ne oldu Aydın Doğan? Arsanıza ortak olmak için size epey para ödedi ve o gökdelenler siz hainlerle kol kola oldukça, DHKP-C'yi koruyup kolladıkça yapamayacaksınız. Gerçi siz aldığınız parayı vermezsiniz. Devlet sizi iyi tanıyor Aydın Bey. Korkmaz Yiğit'e de geçmişte aynısını yaptınız. Erman Ilıcak size verdiği paraların üstüne soğuk su içsin. Bak Aydın Doğan. Bayraklı işlerinde ve diğer işlerinizde neler çevirdiğinizi, hangi Samsonite bavullarda kaç milyon doların açıktan ödendiğini ve böylece halka açık bir şirketin zarara uğratıldığını devlet bilir ama bu tür iş dünyası usulsüzlükleriyle büyük harfle olan DEVLET ilgilenmez. Mahkeme mekanizmaları bağımsızdır. Ancak Assange tipi hainlik olunca devlet gerekeni yapar ve orada devreye girer. O zaman Pandora'nın kutusu açılır ve ortalık toz duman olur. Çünkü halka açık bir şirketi bilerek ve isteyerek zarara uğratmak ağır suçtur. Özetle 2 milyon dolarlık Samsonite bavul ve Kıbrıs size bir şeyleri hatırlatıyor mu Aydın Bey? Ben Samsonite bavullarla kıyafet, eşya taşınır biliyordum. Meğer bu bavullar başka amaçlar için de kullanılırmış. Siz anlarsınız.
Doğan grubunun teröre verdiği açık desteğe rağmen, hala bu grubun kanal ve televizyonlarına çıkmak doğru değildir. Serdar Tuncer omurgalı olduğunu dosta düşmana göstermiştir. Özellikle AK Partili vekil ve bakanlar CNN Türk'e çıkmamalı, gazetelerine söyleşi vermemelidir. Doğan medyası ve adamları bize ihanetin en net görüntüsünü gösterdiler.