Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca (HSYK) görevden uzaklaştırılan Bolu Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Başbakanlığı döneminde "Hakaret" ve "Tehdit" ettiği gerekçesiyle yargılandığı davada, talimatla ifadesinin alınacağı mahkemeye 8 sayfalık yazılı savunma sundu.
ÖZ VE AVUKATI DURUŞMAYA KATILMADI
Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen ay görülen duruşmada, mahkeme heyeti, Zekeriya Öz'ün ikamet adresinin Üsküdar'da olması nedeniyle ifadesinin alınması için İstanbul Anadolu Adliyesi Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına karar vererek duruşmayı ertelemişti. Talimat duruşmasının bugün yapıldığı Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Zekeriya Öz ve avukatı katılmadı.
"KAMUSAL TARTIŞMALARA KATKI NİTELİĞİNDE ELEŞTİRİ"
Zekeriya Öz, twitter mesajları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şikayetçi olduğunu belirterek, iddianamede suç unsuru olarak yazılan cümlelerin şikayetçi Erdoğan'a yönelik söylendiğinin nasıl anlaşıldığına ilişkin bir açıklama yapılmadığını ifade etti.
Şikayete konu yazılarda hakaret ve tehdit unsuru olmadığını savunan Zekeriya Öz, "Hiçkimse hedef gösterilerek hakaret ve tehdit edilmemiştir. Paylaşımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, başta ülkemizi ve tüm dünyayı ilgilendiren siyasi ve sosyal konularda var olan sorunlarla ilgili güncel ve devam eden kamusal tartışmalara katkı niteliğinde eleştiri oldukları görülecektir. Hatta twitter hesabımda da hakaret ve kötü sözün kullanılmamasına ilişkin uyarılarım yer almaktadır. Şikayete konu edilen hiçbir yazımda kişi adı zikredilmemiştir" dedi.
"MUHATABI OLARAK ÜZERİNE ALINMASI ÜZÜCÜDÜR"
İddianamede, "tehdit sözleri" olarak yer alan cümlelerin yer almadığını vurgulayan Öz, "Tehdit olarak nitelenen cümle tarihsel bir gerçekliği ifade etmektedir. Şikayetçiye yönelik saldırı yapılacağından, böyle bir saldırının tarafımca yapılacağından bahsedilmemiştir. Tehdit isnadına konu eylemin tarafımca gerçekleştirilme imkan ve ihtimali hiç yoktur. Kendisinin isminin zikredilmemesi ve ima bile edilmemesine rağmen, 'Diktatörlük' kelimesinin muhatabı olarak kendisini kabul ederek üzerine alması üzücüdür" ifadesini kullandı.