İŞTE GEZİ OLAYLARI SIRASINDA SALDIRIYA UĞRAYAN BAŞÖRTÜLÜ YEŞİM SÖNMEZ'İN HÜRRİYET'TEN AYŞE ARMAN'A ANLATTIKLARI KORKUNÇ OLAY… HER CÜMLESİ KABATAŞ'TA TACİZE UĞRAYAN ZD'Yİ DOĞRULUYOR.
Eylemciler 9 yaşındaki kızımla beni aralarına aldılar, kafama tencereyle vurdular
Bu sefer başörtülü bir kadın, Yeşim Sönmez Maltepe'de yaşadıklarını anlatıyor…
Adın?
Yeşim Sönmez.
Eğitim?
Bilkent Üniversitesi Kamu Yönetimi ve Siyaset mezunuyum.
Ne iş yapıyorsun?
Telsim'de, Garanti Bankası'nda ve CNBC-e'de çalıştım. Eski eşimle tanışınca, kurumsal hayatı bırakıp, kendi şirketimizi kurduk. 9 yıl kadar ithalat yaptık. Şu an çalışmıyorum. Kapandığım için de iş bulmamın artık neredeyse imkânsız olduğunu düşünüyorum. Ama yine de bir sürü yere başvurdum.
SIRF ERDOĞAN'A DUYDUKLARI NEFRET YÜZÜNDEN BANA SALDIRDILAR
Yaşadıklarım beni sarstı. O gün sadece kafamda tencere çaldılar ama ben o gün anladım ki, sadece başörtülü olduğu için daha kötü şeylere de maruz kalabilirmişim bu ülkede. Sırf Erdoğan'a duydukları nefret yüzünden beni tartakladılar. Çünkü onlar, kafadan, başörtüsüne karşılar.
Oysa ben, onlara bir şey yapmadım, bir şey söylemedim, sadece kızımla yolda yürüyordum…
O gün ne oldu?
O gün, Mevlit Kandili'ydi. Kızım Zeynep, "Balık yemeye gidelim anne" dedi. "Tamam" dedim, "Önce Maltepe Camii'ne gidelim akşam namazını cemaatle birlikte kılalım, sonra da balığımızı yeriz. İstersen sana dondurma da alırız!.." Çok güzel bir gündü, ana-kız birlikte şahane vakit geçirdik. El ele yürüyerek eve dönüyorduk. Baktım, karşıdan geliyorlar…
EYLEMCİLER NEFRETLE ETRAFIMI SARDI
Kimler?
Protestocular. Tedirgin oldum ama 9 yaşında bir çocuk var yanımda, ne yapacaklar. Kapalı tek kadın da ben değilim. Benden bir sürü var bu ülkede. Ne olduğunu bile anlayamadan, Kızılderililer gibi etrafımızı sardılar, bizi ortaya aldılar. Kızım Zeynep, korku içinde elimi tutuyordu. Ellerinde de tencere ve tava vardı. Kontrolden çıkmışlardı. Bana duydukları nefreti ve öfkeyi hissettim. Oysa ben, onlara bir şey yapmadım, bir şey söylemedim, sadece kızımla yolda yürüyordum…
ÇEKİŞTİRDİLER, İTTİLER, TENCERELERLE KAFAMA VURDULAR
Sonra ne oldu?
Çekiştirdiler, ittiler. Derken o protestoculardan biri, elindeki tencereyle kafama vurmaya başladı. Ondan güç alan üç, beş densiz de tavalarla vurdu. Biri omzuma, biri kafama…
KIZIM TİR TİR TİTRİYORDU
Siz ne yapıyorsunuz?
Öylece duruyoruz. Ne yapmam gerektiğini bilemedim çünkü. Korktum. Sıkı sıkı Zeynep'in eline tutuyorum. Daha kötü bir şey olmaması için dua ediyorum. Bir sürü insan saldırdı, tartakladı, aşağıladı. Sonra da gittiler… Kızım, tirtir titriyordu. Sadece "Anne gidelim, anne gidelim" diyordu. Gittik bir yerde oturduk, ona su verdim, sakinleşsin diye.
SADECE BAŞÖRTÜLÜ OLDUĞUM İÇİN SALDIRIYA UĞRADIM
O anda ne hissettiniz?
Evet, beni TOMA ezmedi, gözüm çıkmadı, gaz yemedim, coplanmadım ama kafama tencere yedim. Ve inanılmaz derece aşağılandım. Ne için? Sadece kapalı olduğum için. Ben başımı örtüyorum diye, taraf olmak zorunda değilim. Ortada kalamıyorsunuz bir tarafı seçmek zorunda kalıyorsunuz. Ben ne yapacağım? Kafama tencereyle vuranların tarafını mı tutacağım?
ÜZERLERİNDE ATATÜRK TİŞÖRTLERİ VARDI.
Bundan sonra kime oy vereceksiniz?
Bir sürü söylemini onaylamasam da AK Parti'ye. İnsanım ben ya. Ve size hiçbir şey yapmamışım. Eylemde filan karşı karşıya gelmemişiz, biz namaz kılmışız, balık yemişiz evimize dönüyoruz. Kızım diyor ki, "Ellerinde bayrak vardı, üzerlerinde Atatürk tişörtleri. Niye sana vurdular?" Atatürk bilinciyle büyüyen bir kızım var benim, bayramlarda bayrak asarız. 23 Nisan'lar, 19 Mayıs'lar, 29 Ekim'ler bizim için önemlidir. E peki ben ne anlatayım şimdi kızıma? "Başörtülüyüm diye kafama tencereyle vurdular" mı diyeyim?
KİMSEYE KARIŞMIYORUM KİMSE DE BANA KARIŞMASIN
Benim inancım böyle, Allah "Ört" demiş, örtmüşüm, "Namaz kıl" demiş, kılıyorum, Kâbe'ye gidiyorum, dinimin diğer gereklerini de yerine getiriyorum, böyle mutluyum. Kimseye de karışmıyorum. Kimse de bana karışmasın…
BUNLAR BENİM BAŞIMA GELDİYSE ZD'NİN DE BAŞINA GELMİŞTİR
Bana bunlar olduysa, Kabataş'ta Z.D'nin başına da birtakım şeyler gelmiştir. Başörtülülere karşı tepkili bir toplum olduk çıktık. Böyle bir şey gerçekten var. İnkâr etmeyelim…
SENİN HİÇBİR YERİNE DOKUNMAK İSTEMİYORUM
Geçen gün dolmuşa bindim, karşıya geçeceğim. Önümde oturan kadına parayı uzattım, "Şoför beye verebilir misiniz?" dedim. Döndü bana böceğe bakar gibi baktı ve şöyle dedi: "Senin hiçbir yerine dokunmak istemiyorum!" Afalladım ben. Gerçekten anlamadım. Sonra çözdüm durumu, parayı alırken elime dokunma ihtimali var ya, o yüzden öyle diyor. Bu nasıl bir nefrettir. "Kendin ver paranı" dedi. Dolmuşta tuhaf bir homurtu başladı. Tamam saçma sapan geliyor olabilir ama ben başı örtülü biri olarak her gün bu tür şeyler yaşıyorum.
EYLEMCİLERİ GÖRÜNCE ŞİMDİ CAMİYE SIĞINIYORUM
İki üç gün önce kızımla Kadıköy'e gittik. Baktım yine eylemciler. Zeynep gözlerini kocaman açtı, gerçi bu sefer ellerinde tencere yoktu, müzikle geliyorlar. Ama ben hayatımda ilk defa, 'Ciao Bella'yı duyunca bile korktum, oysa severim o melodiyi. Kızıma, "Gel camiye girelim, biraz oturalım orada" dedim. Sonra da kendimi kötü hissettim, niye camiye sığınıyoruz? Sen bana niye böyle bir korku yaşatıyorsun? Ben kızımla, eylemcilerin arasından korkusuzca geçebilmeliyim ama öyle olamıyor maalesef.
RÖPORTAJ: AYŞE ARMAN-HÜRRİYET