ABD'deki 11 Eylül saldırısının 6'ncı yıldönümünde, Ankara'da katlı otoparkta bulunan patlayıcı yüklü minibüsle ilgili dava yeniden görülecek. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Paralel kumpas iddialarını ciddi bularak yeniden yargılama kararı verdi.
PKK ÜSTLENMEYİNCE...
Süreç, patlayıcı yüklü minibüsün 2007'de Sıhhıye'deki katlı otoparkta bulunmasıyla başladı. Yaşanan gelişmenin ardından minibüsün başbakanlığı hedef aldığı ve Türkiye'nin bir 11 Eylül saldırısından kurtulduğu açıklandı. Olayın PKK eylemi olduğu öne sürüldü. Ancak örgüt üstlenmeyince Ergenekon bağlantısı gündeme getirildi. Fakat bu konuda da delil ortaya konulamadı. Olayla ilgili 4 kişi yargılandı, bunlardan 3'ü mahkûm oldu. Olayın asıl faili olarak gösterilen İdris Nakçi, 20 yıl 11 ay 20 gün hapis cezası aldı.
AKILLARA TAKILAN SORULAR
Davada 2'nci perde, Sabri Uzun'un 'İn' adlı kitabında Paralel kumpastan bahsedip "O minibüsü cemaat park etti, yine cemaat buldu" demesiyle açıldı. Bu esnada emniyet ve savcılık tarafından da Paralel kumpas iddialarını destekleyen bulgulara ulaşıldı. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi de yeniden yargılamaya hükmetti. Avukat Duran'ın dilekçesine göre; yargılama aşamasında olayda kumpası ortaya koyan birçok gelişme yaşandı ancak bunlar örtbas edildi. Buna göre; çalıntı minibüsle ilgili 30 Ağustos 2007'de mahkemeden 15 gün geçerli olmak üzere genel arama kararı alındı ancak 11 Eylül'e kadar Ankara'da bu otopark dışında başka bir yerde arama yapılmadı. Emniyet olay günü herhangi bir ihbar yokken ilk olarak Sıhhiye'deki otoparkta arama yapmaya geldi. İdris Nakçi'nin giysilerinde yapılan patlayıcı madde testi ise diğer şüphelilere yapılmadı. Ayrıca, minibüste tespit edilen 6 adet parmak izi, 10 adet avuç izi ve çeşitli DNA kalıntılarının hiçbiri Nakçi ile örtüşmedi. Nakçi'nin olay günü Eskişehir'de olduğu da kanıtlandı. Gencin doğrudan ilişkisi tespit edilemediği halde olay sonunda, 23 yaşındaki üniversite öğrencisinin üzerine yıkıldı.