RÜYADA GÖRMEDİK:
Kamu düzeninden kast ettiğimiz şey, devletin halkına huzur verecek kudrete sahip olmasıdır. 6-7 Ekim ve Gezi olaylarından edindiğimiz tecrübe budur. Kamu düzeni sarsıldığında özgürlükler kalmıyor. İç Güvenlik Paketi Meclis'te. Muhalefet partilerine bir kez daha sesleniyorum. Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Demirtaş'a. Kendinizi 4'ncü kattan atılan Yasin Börü'nün babasının yerine koyun. Gözünüzün önünde işyeriniz yakılıyor. Polis tarafından götürülüyor. Gözaltında tutulmadan tekrar karşınıza getiriliyor. Orada kamu düzeni yerleştirilebilir mi? Biz bu yasayı gece rüyada görüp, ertesi sabah farklı bir şey yapalım diye gündeme getirmedik.
ŞOV YAPIYORLAR:
Şimdi Meclis'e gelip şov yapıyorlar. Poşuyla gelip yüzlerini kapatarak. Sadece folklorik olarak poşu kullanana kimse dokundu mu? Ama yüzünü kapatıp hatta bütünüyle robotik bir görüntüyle bazı maskeler takıp eğer birisi geliyorsa çocukları katlediyorsa, kimlik tespiti bile yapılamıyorsa bu sokaklar bu teröristlere vandallara bırakılmaz. Burada devletin kudretinin konuşması lazım. Sizin göreviniz böyle bir durum söz konusu olduğunda tereddüt etmeyeceksiniz. Halka ne kadar şefkatle yaklaşıyorsanız, şehirlerinizi yakmaya kalkışan bu vandallara aynı şekilde kudretle yaklaşacaksınız. Onlara göstereceğiniz şefkat zaaftır. Çünkü onlar halka şefkat göstermiyorlar. Kesinlikle karar almakta tereddüt eden, eğer bir yerde zorluk varsa oraya gitmek yerine makamında oturan vali görevini ihmal ediyor demektir..
SİTEMİ SİZ ÇEKECEKSİNİZ:
Vatandaşımızın gözünden bir damla yaş varsa onu silecek olan sizsiniz. Vatandaş birinin göğsüne dayanıp ağlamak istiyorsa, valinin göğsüne dayanacak. Başkasını aramayacak. Devletin şefkatini hissetmediği zaman halk, devletine aidiyetle bağlanmaz. Korkuyla aidiyet bağı kurulmaz, otorite bağı kurulur. Bir deprem, sel, afat mı var, vatandaş kızacaksa önce size kızacak. O dalgayı siz kıracaksınız. 'Vatandaş bana tepki gösterir' demeyeceksiniz. tepkiyi size gösterecek ki devlete göstermesin. Tepkis size yönelirse siz onu absorbe edersiniz. Ama sizin orada olmamanız dolayısıyla tepkiyi devlete gösterirse o zaman devletle bağı kopar. Tepkiyi, nazı, sitemi siz çekeceksiniz.
BAHÇEKAPILI RAHATSIZLANDI
TBMM Genel Kurulu'nda günlerdir devam eden gerilim ve yaşanan kavgalar, oturumları yöneten isimler arasındaki Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı'nın sağlığını da bozdu. Özellikle muhalefet milletvekilleriyle karşı karşıya gelen Bahçekapılı, dün Genel Kurul'u açması ve yoklama almasının ardından uzun süren bir ara verdi. Verilen aranın nedeni ise kısa süre sonra ortaya çıktı. Bahçekapılı'nın tansiyon sorunu yaşadığı, doktorların gözetiminde ilk müdahalenin Meclis'te yapıldığı ve oturumu yönetmeye devam edemeyeceği bildirildi. Oturumu yönetmek üzere diğer AK Partili Meclis Başkanvekili Sadık Yakut'un gelmesi beklendi. Bahçekapılı, muhalefet milletvekillerinin çok sayıda sözlü sataşmasına rağmen geç saatlere kadar Genel Kurul'u açık tutmayı başarmış, eline vurulduğunu da belirterek, muhalefet ile zaman zaman tartışmalara girmişti.
POLİSLİK İÇİN YAŞ SINIRI 30'A ÇIKTI
ikinci bölümünde yer alan 6 madde kabul edilirken iktidar ve muhalefet arasındaki 'yumuşama' sinyali polisliğe başlama yaşında geldi. CHP, MHP ve AK Parti'nin verdiği önergelerin kabulüyle polis alımında üst yaş sınırı 28'den 30'a çıkarıldı. Düzenlemeye göre lisans mezunlarından KPSS'de taban puanı alanlar arasından sınavın yapıldığı yılın, 31 Aralık tarihi itibarıyla 30 yaşından gün almayanlar başarılı olmaları halinde polis meslek eğitim merkezlerine alınacak. 26. Madde üzerinde yapılan değişikliğe göre ise 1 Ekim 2008'den önce Terörle Mücadele Kanunu kapsamında vazife malulü olarak emekli olup, meslekten ilişikleri kesilen emniyet teşkilatı personelinden yeniden memuriyete alınanların meslekten ilişiklerinin kesildiği tarih ile göreve başladıkları tarih arasında geçen süre, rütbe kıdeminde değerlendirilecek.