"ZORLUKLAR TEKRARLARSA, TAŞIMA DA TEKRARLANABİLİR"
Kayapınar, kabrin birden fazla nakledilmesinin de bir sakıncasının bulunmadığının altını çizerek, "Burada önemli olan şey, zorunluluktur. Zorunluluk tekrarlarsa, taşıma da tekrarlanabilir" dedi.
"Bu, zaten Kuran-ı Kerim'in ayetiyle ve peygamberimizin hadisiyle yasaklanmış birşey değil" ifadesini kullanan Kayapınar, bunun daha çok insana saygı olarak alimlerin bir hükmü olduğunu vurguladı. Tarihte bunun örnekleri olduğunu da anlatan Kayapınar, şunları kaydetti:
"Hatta bu çok eskilere gider. Mesela biliyorsunuz Uhud Savaşı oldu. Uhud Savaşı'nda orada 70 kadar Müslüman şehit oldu. Onlar, bir yere defnedildiler. Defnedildikleri yerler, su, sel altında kaldı. Onun için oradaki kabirler ki Hz. Hamza da onların arasındaydı ve nakledildi. Bu ne zaman oldu? Uhud Savaşı'ndan 46 sene sonra. Yani, peygamberimizin arkadaşlarının hayatta olduğu dönemde bu yapıldı. Aynı kabirler yine Medine'de su kanallarının geçmesi nedeniyle tekrar bir daha nakledilmiştir."
Kayapınar, kabrin bulunduğu mekanın nakilden sonra ortadan kaldırılmasının bir sakıncasının olup olmadığına ilişkin olarak da "Bir mekanın değeri, onun içinde olanla ölçülür. Değer verilen bir insanın kabri, başka bir yere götürüldüğünde, artık orası onun kabri olmaktan çıkmıştır. Kalan, madde oluyor. Onun bir sakıncası olmaz" değerlendirmesini yaptı.