AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti İstanbul 5. Olağan İl Kongresi'ndeki konuşmasında, salonda bulunanlar ile tüm İstanbulluları selamdı.
İstanbul'un, yüce peygamberin müjdelediği bir kent olduğunu belirten Davutoğlu, "Alemlere rahmet olan Eyüp El Ensari'yi bağrında barındıran bu kente, 'Ya ben İstanbul'u alırım ya İstanbul beni' diyen Fatih Sultan Mehmet'e, tüm Osmanlı sultanlarına, Yavuz Sultan Selim'e, Kanuni Sultan Süleyman'a, Abdülhamit Han'a, İstanbul'a sayısız eser kazandıran Mimar Sinan'a, Gazi Mustafa Kemal'e, Misak-ı Milli ile Cumhuriyetimizi müjdeleyen, bu şehrin gördüğü en çalışkan başkanlardan Recep Tayyip Erdoğan'ı çıkartan İstanbul'a selam olsun" diye konuştu.
İstanbul'un her semtinin kendisinin hocası olduğunu anlatan Davutoğlu, "Onun sokaklarında yürümek bahtiyarların en büyüğüdür. Bu kentin her sokağına, mahallesine aşığız. İstanbul'un tüm ilçelerine selam olsun. Her gittiğimiz yerde siyaset felsefemizi davamızı anlatıyoruz ancak İstanbul bir başka. İstanbul'un tarihi, özü, maneviyatı ve tarih içindeki akışı AK Parti'yi yansıtır. Her haliyle AK Parti İstanbul, İstanbul AK Parti'dir" dedi.
Başbakan Davutoğlu, İstanbul ile AK Parti'yi karşılaştırmak istediğini anlatarak, şöyle devam etti:
"İstanbul tarihte tesadüfen ortaya çıkmış, konjonktürel bir şehir değildir. İnsanlık tarihinin her bir zerresinin bulunduğu ve bizim medeniyetimizin inşa ettiği bi şehirdir. Aynı şekilde AK Parti de şu ya da bu şartlarda doğmuş, konjonktürel bir siyasi parti değildir. İnsanlığın vicdanını, medeniyet ufkumuzu, tarihi yürüyüşümüzde milletimizi temsil eden bir partidir. İstanbul tarihin akışına mührünü vurmuş bir şehirdir. Aynen İstanbul gibi AK Parti de tarihin akışına mührünü vurmuş bir partidir."
Tarihin akışını takip edenler için İstanbul'un pusula gibi olduğunu dile getiren Davutoğlu, "İstanbul'u anlayan, insanlık tarihini anlar. İstanbul'u anlayan, medeniyet tarihimizin akış tarihini anlar. Aynı şekilde AK Parti tarihin akışı içinde doğmuş, çok büyük bir yürüyüşün bugünkü adıdır" ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, AK Parti'nin insanlığın hidayetinden başlayan bir merhamet, adalet yürüyüşünün bugünkü ismi olduğunu söyledi.
Aynı İstanbul'un tarihi bünyesinde barındırması gibi, AK Parti'nin de insanlık tarihini, medeniyet tarihini bünyesinde barındırdığını kaydeden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Niye? İstanbul bütün milletimizi temsil eder. Son 5 ay içinde 50'yi aşkın vilayetimize, şehrimize ziyarette bulundum. Kardeşlerimizle, dava arkadaşlarımızla buluştum. Ama İstanbul'da, şu salonda bizi böylesine gurur verici bir şekilde karşılayan, bu mübarek insanlara baktığınızda bütün bir Türkiye'yi görüyoruz. İşte bütün bir Türkiye salonda. Eminim 81 vilayetin her yerinden temsilciler buradadır. Hakkari buradadır. Edirne, Kars, Muğla, İzmir, Erzurum, Konya buradadır. Diyarbakır buradadır. Kars buradadır, Edirne buradadır. Samsun, Mersin bütün vilayetlerimiz, şehirlerimiz buradadır. Aynı İstanbul'un bütün Anadolu'ya, Trakya'ya kucak açtığı gibi, AK Parti de bütün bir millete kucak açmıştır. Bütün bir milletin ortak ideallerinin, siyasi örgüt haline geldiği bir yapıdır AK Parti."
Davutoğlu, bu nedenle İstanbul İl Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın taşınabilecek sorumlulukların en ağırı olduğunu belirterek, "Ama en büyük bahtiyarlıktır. Değerli dostumuz Aziz Babuşcu'ya bu emaneti 8 yıl boyunca onurla taşıdığı için teşekkür ediyoruz. Onun bütün ekibine, o arkadan gelen bütün il başkanlarımıza, teşkilat başkanlarımıza, bütün yönetim kurulu üyelerimize, mahalle teşkilat temsilcilerine kadar herkese teşekkür ediyoruz. İstanbul bizim her zaman yüzümüzü ak eyledi. AK Parti'nin yüzünü ak eyledi" diye konuştu.
Yeni il başkan adayı Selim Temurci'nin de aynı yolda kararlılıkla yürüyeceğinden emin olduğunu aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu:
"Nasıl İstanbul bütün bir milleti temsil ediyorsa, aynı zamanda İstanbul aslında gönül coğrafyamızı da temsil eder. Semerkant'a gidin insanların gönlünde İstanbul vardır. Saraybosna'ya gidin insanların gönlünde İstanbul vardır. Somali'ye gidin insanların gönlünde İstanbul vardır. Afrika'nın derinliklerine, Asya'nın derinliklerine kadar her yerde İstanbul başlı başına bir destanın ifadesidir.
Ama AK Parti gelene kadar İstanbul sadece tarihi önemiyle anlatılırdı. AK Parti gelince, İstanbul'un da, bu al bayrağın da dünyadaki yeri ve anlamı değişti. Artık Saraybosna'da da Semerkant'ta da Bağdat'ta da Kerkük'te de Şam'da da Kudüs'te, Gazze'de de Somali'de de AK Parti ve al bayrak birlikte anılıyor birlikte dalgalanıyor."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adı anıldığında bütün bu yerlerde insanların gözünde İstanbul'un belirdiğini ifade eden Davutoğlu, "Al bayraklar üzerinde AK Parti anılıyor. Çünkü İstanbul, İstanbul, aziz İstanbul her bir merhamet için kucak olmuştur. Türkiye kucak olmuştur. AK Parti bunu temsil eder" dedi.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Geliniz İstanbul'dan hareketle anlattığımız siyaset felsefemizi, siyaset anlayışımızı İstanbul'un yeni Türkçesiyle simgeleştirecek şekilde yeni ilkelerle ele alalım. AK Parti siyasetinin yedi tepeye benzeyen yedi ilkesi, birlik, özgürlük, güvenlik, adalet, kudret, izzet ve emanettir. Biz birlik siyasetinin takipçileriyiz. Milletin, vatanın, bu aziz ülkenin birliğinin siyasetini takip ediyoruz. Onun için, bölünmüş coğrafyalara, belli bölgelere hapsedilen siyaset AK parti'yi temsil edemez. Türkiye'yi temsil edemez."
Beş ay içinde bütün vilayetleri dolaştığını, 50'yi aşkın şehre gittiğini anlatan Davutoğlu, "Öylesine sembolik ziyaretlerdi ki bunlar, sabah Erzurum'da kongre yaptık, öğleden sonra Balıkesir'de. Diyarbakır, Van'da kongre yaptık, öğleden sonra Eskişehir'de yaptık, İzmir'de yaptık. Her bir köşeye birlik mesajı götürdük. Hacı Bektaş-ı Veli'de 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım' dedik. Tunceli'de aynı mesajı verdik, Konya'da aynı mesajı verdik. Başka hiç bir parti, Türkiye'nin bütününü kuşatan, bir siyaset diline, bir irfan diline sahip değildir. Bir tek AK Parti Türkiye'nin bütününde siyaset yapar, bütününde aynı dili kullanır" ifadelerini kullandı.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Alevi kardeşlerime de sesleniyorum. Hacıbektaş'ı, Tunceli'yi ziyaret ettiğimde yürekten söylediğim gibi; Alevi İslam kültürü bu toprakların bir rengidir. Bu renk hiçbir şekilde siyasi istismara mevzu edilmemelidir. Türkiye'de kimse Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımı üzerinden bir siyaset yapamayacak. AK Parti oldukça, biz milleti bölen hiçbir siyasi söyleme izin vermeyeceğiz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, 2011 seçimlerine göre CHP'nin 33 ilde, MHP'nin de 47 ilde milletvekili çıkaramadığını, AK Parti'nin ise 78 ilde birden milletvekili çıkardığını, 7 Haziran'daki seçimlerde 81 ilde de milletvekili çıkaracaklarını söyledi.
Davutoğlu, "Onlar kıyıların partisidir, bazıları. Cumhuriyet Halk Partisi gibi. Bazıları sadece İç Anadolu'nun partisi gibi. Bazıları sadece Doğu ve Güney Doğu Anadolu'da. Şimdi soruyoruz aziz İstanbullular; Diyarbakır'dan Edirne'ye, Hakkari'den Muğla'ya, Türkiye'nin her bir köşesini bünyesinde barındıran aziz İstanbullular, Türkiye'nin her yerinde siyaset yapan yegane parti AK Parti. Türkiye birleştiren, bütünleştiren yegane parti AK Parti. Türkiye'nin her yerinde milli birliği, beraberliği savunan yegane parti AK Parti'dir" diye konuştu.
Bu birlik siyasetlerinin günümüzdeki yansımasının çözüm süreci olduğunu anlatan Davutoğlu, "Bu salonda eminim, Türkiye'nin doğusundan batısından, kuzeyinden güneyinden gelen bütün dava arkadaşlarım, çözüm sürecinin milli birlik ve beraberlik projesi olduğunu biliyor. Sizin, kongremiz üzerinden bütün milletimize tekrar aynı mesajı iletmek istiyorum. Olağanüstü kongrede Sayın Cumhurbaşkanımız, emaneti bize tevdi ettiğinde, bu emanet olağanüstü genel kongrede onaylandığında, söz verdik Çözüm süreci, AK Parti siyasetinin mutlaka başarıya ulaşması gereken en önemli projesidir" ifadelerini kullandı.
Çözüm süreci derken Muğla'da buluştukları Yörük Türkmen yiğitleriyle, Ege'de kucaklaştıkları Efelerle, Zeybeklerle, Trakya'da kucaklaştıkları Evlad-ı Fatihan ile Diyarbakır, Van, Batman'da kucaklaştıkları Kürt, Zaza yiğitleriyle, dün Sakarya'da kucaklaştıkları Kafkas, Balkan çocuklarıyla, Evlad-ı Şamil ile tek bir millet idealinin bugünkü yansıması olduğunu dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Her ne suretle olursa olsun bu birliği, beraberliği kararlı bir şekilde korumaya devam edeceğiz. Buradan Türkiye'nin her bir köşesindeki vatandaşlarımıza sesleniyorum, hiç merak etmesinler bir daha kimse bu toprakları, bu ülkeyi bölecek şekilde faaliyet yapma fırsatı bulamayacak. Bu topraklarda Türk, Kürt, Zaza, Laz, Çerkez gibi ayrımlara dayalı siyaset hakim olamayacak. Alevi, Sünni ayrımı yapılamayacak. Herkes kendi kültürel kimliğini, istediği örfü yaşayacak ama tek bir milletin ferdi olduğunu unutmayacak. Tek devleti unutmayacak. Tek bayrağın aziz gölgesini koruyacak. Tek bir vatanın, vatanperver evlatları olduğunu unutmayacak."
Davutoğlu, konuşması sırasında partililerce yapılan tezahüratlar üzerine, "Allah bizimle, millet bizimle, İstanbul bizimle. İstanbul bizimle. İstanbul, Türkiye'nin her bir köşesini temsil eden İstanbul bizimle misin? Yeni bir destan yazmaya hazır mısın? Milli birlik, beraberlik söz konusu olduğunda dimdik durmaya hazır mısın? Birlik siyasetini zafere götürmeye hazır mısın? İstanbul, sonunda söyleyecektim ama bu evetlerin devamı gelmeli. İnşallah 7 Haziran'da yüzde 60 demeye hazır mısın? İstanbul siyasetin ibresidir. İstanbul'da birlik, beraberlik varsa Türkiye'de de vardır. Her bir İstanbul semtinde doğusuyla, kuzeyiyle, güneyiyle, batısıyla bütün bir Türkiye komşu olarak yaşar. Bir Balkan muhaciri ile bir Kafkas muhaciri yan yana yaşar. Şimdi bir Suriyeli ile bir Iraklı İstanbul'da huzur bulur" diye konuştu.
Etnik ve mezhepsel milliyetçiliğe hiçbir şekilde izin vermeyeceklerine işaret eden Davutoğlu, "Alevi kardeşlerime de sesleniyorum. Hacıbektaş'ı, Tunceli'yi ziyaret ettiğimde yürekten söylediğim gibi; Alevi İslam kültürü bu toprakların bir rengidir. Bu renk hiçbir şekilde siyasi istismara mevzu edilmemelidir. Türkiye'de kimse Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımı üzerinden bir siyaset yapamayacak. AK Parti oldukça, biz milleti bölen hiçbir siyasi söyleme izin vermeyeceğiz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, AK Parti'nin birinci siyaset ilkesinin birlik olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"Bir olalım, iri olalım, diri olalım. İkinci siyasi ilkemiz özgürlüktür. Hiçbir siyaset insana dayanmadıkça daim ve kaim olamaz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın felsefesi, insan onuruna saygıyı gerektirir. İşte onun için AK Parti yola çıktığında yasaklara, yoksulluğa ve yolsuzluğa meydan okuyarak çıktı. 12 yıl içerisinde Türkiye'de özgürlükleri hayata geçiren bir siyaset takip ettik. Biz iktidara geldiğimizde, 28 Şubat'ın ağır baskısı toplumun üzerindeydi. Başörtülüler üniversite kapılarında tahkir ediliyorlardı. Sütçü İmam'ın torunları, üniversite kapılarında hakarete maruz kalıyorlardı. İmam hatip liselerine, ikinci sınıf evlat muamelesi yapılıyordu. Hapishanede oğluyla Kürtçe konuşmak isteyen annelere izin verilmiyordu. Gayrimüslim azınlıklar ve toplumun her kesimi, değişik şekillerde iç tehdit gibi algılanıyordu. AK Parti geldi ve şunu söyledi; insan onuru siyasetin esasıdır. İnsan onurunun teminatı da özgürlüklerdir. Olağanüstü hali kim kaldırdı? AK Parti. Başörtü yasağını kim kaldırdı İstanbullular? Kat sayı zulmünü kim kaldırdı? Her türlü zulme önce İstanbul direndi, önce AK Parti direndi, bütün Türkiye direndi. Direnmeye devam edeceğiz."
Başbakan Davutoğlu, 12 yıl içinde demokratikleşme paketleriyle büyük devrimlere imza attıklarını, büyük bir demokrasi hamlesini hayata geçirdiklerini, bu demokrasi hamlesinde artık Türkiye'de hiçbir vatandaşın inancı, örfü, adeti, dili dolayısıyla tahkir edilmediğini ve edilemeyeceğini aktardı.
Gelecek dönemde, 7 Haziran'da milletten emanetini devraldıklarında en önemli hedeflerinden birinin özgürlükçü bir anayasayı, milletin anayasasını, Türkiye'nin temel yasası olarak milletle yazmak olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Yeni anayasanın en temel ilkesi özgürlükçü olması olacak. Özgürlükleri kısıtlayan, önce özgürlüklerle ilgili bazı imkanlar tanıyıp sonra bu özgürlükleri yok eden, kısıtlayan anayasa, 12 Eylül Anayasası tarihin çöplüğündeki yerini alacak, milletimizin seçtiği parlamento inşallah milletin iradesini yansıtan özgürlükçü, katılımcı bir anayasayı yazıp milletimize sunacak. Aziz İstanbul, yeni anayasa için, özgürlükler için ayağa kalmaya hazır mısın? 7 Haziran'da bize bu yetkiyi vermeye hazır mısın? Özgürlükler nasıl kişiler için önemliyse milletler için de önemlidir. Milletimizin istiklali, Misak-ı Milli ile milletimizin istiklali bu şehirde ilan edilmişti. Şimdi de inşallah milletimizin istiklalini daim kılacağız" şeklinde konuştu.