Paralel polisler ile birlikte çalıştıkları savcı Sarıkaya ise Fidan ve diğer MİT görevlilerinin peşini bırakmaya niyetli değildi. Yasa değiştirilinceye kadar Fidan'ı gözaltına almak istiyorlardı. Bu yüzden 10 Şubat'ta özel emir çıkarıldı. Polis, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı ile Emre Taner ve Afet Güneş'in konutlarına gitmiş ancak MİT erken davranıp bu isimleri güvenli evlere taşıdığı için amacına ulaşamamıştı. Fidan için ise Paralel Yapı özel bir plan yaptı. Fidan o gün MİT'in özel uçağıyla Ankara'dan İstanbul'a gidecekti. Paralel Yapı bu gizli seyahatin bilgilerini elde etmiş ve Yenimahalle'deki MİT karargâhından Esenboğa Havalimanı'na uzanan güzergâha, tam donanımlı 200 Özel Harekât mensubu ve terör ekibi yerleştirmişti. Önceden Paralel medyaya da haber verilerek, Fidan'ın canlı yayında gözaltına alınması planlanmıştı. Fidan gözaltına alınırken Paralel Yapı adeta "şov" yapacak, hükümete gözdağı verirken aynı zamanda MİT'i ele geçirme planına da ulaşmış olacaktı.
KUMPASIN YILDÖNÜMÜNDE ADAYLIK KARARI
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Paralel Yapı tarafından 7 Şubat 2012'de kendisine kurulan kumpasın yıldönümünde, milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti. 10 Şubat'tan itibaren geçerli olacak istifasını gece yarısı Başbakan Ahmet Davutoğlu'na sunan Fidan'ın bu tarihi seçmesi, 'Paralel Yapı ile mücadelede kararlılığını bir kez daha vurguladığı' şeklinde yorumlandı. 1968'de doğan Fidan, TSK'da 15 yıl astsubay olarak görev yaptı. Mecburi hizmetinin tamamlamasının ardından askerlikten ayrılan Fidan, Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde uluslararası ilişkiler alanında dersler verdi. Almanya'daki NATO Karargahı'nda da çalışan Fidan, 2007'de Başbakanlık Müsteşar Yardımcılığı görevini üstlendi. 17 Nisan 2009'da MİT Müsteşar Yardımcılığı'na getirilen Fidan, 25 Mayıs 2010'da ise- MİT Müsteşarlığı'na atanmıştı. ANKARA
NEDEN PARALEL'İN HEDEFİ OLDU?
Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı görevine geldiği ilk günden itibaren hedefteydi. İstihbaratta dışa bağımlılığın azalması, içeride istihbaratın tek çatıda toplanması çalışmaları dikkat çekiyordu. Çözüm süreci gibi Türkiye için hayati önemdeki bir projenin kritik isimlerinden olması, onu hem uluslararası güçlerin hem de bunların uzantısı Paralel Yapı'nın hedefi haline getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da MİT krizinin ardından, Fidan'a yönelen operasyonun aslında kendisini hedef aldığını belirterek, "Müsteşara talimatı ben verdim. Alacaksanız beni alın" diye konuşmuştu.